Kılıçdaroğlu
1 sayfadaki 1 sayfası
Kılıçdaroğlu
“Bozuk düzende sağlam çark olmaz” – Pir Sultan Abdal
O, bir Tuncelili. O, bir Alevi. O, temiz, dürüst bir politikacı. O, koltuğundaki dosyalarla AKP’yi durdurabilecek bir devlet müfettişi. Umudumuz onda, oyumuz ona!
Böyle diyor Mehmet abi, yüzyıllardır Hızır Paşaların zulmü altında ezilen Alevi halkımızdan bir emekçi. Böyle diyor Hıdır kardeş, '38 katliamının yanık kokularını hala genzinde duyan Dersimlilerden. Böyle diyor Sultan abla, kondularından yoksulluk akan çilekeş emekçilerden biri.
Mehmet abiye, Hıdır kardeşe, Hayriye ablaya bir çift sözümüz var.
Doğru, Osmanlı’da çok kesildi Aleviler, çok kıyıldı canlara. Peki Cumhuriyet’te?
1925’te Tekke ve Zaviye Kanunu’yla sadece tarikatlar kapatılmadı, biliyorsunuz. Cemevleri de yasaklandı. Dedelik, seyitlik, çelebilik “üfürükçülük”le bir tutulup yasaklandı. Kurtuluş Savaşı’nda Mustafa Kemal’in gidip destek istediği Hacı Bektaş Dergâhı kapatıldı. Bunu yapan da CHP’ydi, Mustafa Kemal’di.
Cumhuriyet, Alevilerden kendilerini inkar etmelerini istedi. Yok saydı, ezdi. Ne zaman uyansa, taleplerini yükseltse, katletti. Ancak 1990’larda yükselen mücadeleyle, Aleviler inançlarını açıktan yaşamaya, ifade etmeye başladılar.
1978’de Malatya’da ve Maraş’ta, 1980’de Çorum’da, 1993’te Sivas’ta, 1995’te İstanbul Gazi’de bu devletti, Alevilere kıyan. Hepsinde de hükümette CHP-SHP vardı. Hepsinin ardından katiller korundu, kollandı. Katliamı örgütleyenler gizlendi. Katliama direnenler suçlu sayıldı, yargılandı, katledildi.
Kemal Kılıçdaroğlu, işte bu inkarcı, katliamcı, faşist düzenin bir memurudur. Tek marifeti, bürokrasiden kendisine paslanan yolsuzluk dosyalarını açıklayıp AKP’nin bazı yolsuzluklarını açığa vurmasıdır. Aynı yolsuzlukları kendi partisinin genel sekreteri (Sevigen) yapınca susması da dikkate şayandır!
Kılıçdaroğlu’nun bizzat bir yolsuzluğa karıştığına dair bir veri yok. Hadi varsayalım ki, başkan seçilse yolsuzluk yapma niyeti de yok! Yasaları harfiyen uygulayacak! Peki bu yasalar kimin yasaları? Bu düzenin kendisi zaten sömürü ve soyguna dayanıyor. Onun yasaları en tam uygulansa, sömürü ve soygun da kitabına uygun yapılmış olur, o kadar! Kaldı ki, CHP’li, SHP’li belediyelerin bu konudaki sicili en az AKP kadar kirlidir.
Kılıçdaroğlu, evet, Alevidir. Ama, Obama ne kadar siyahları temsil ediyorsa, o da o kadar Alevileri temsil edebilir. Siyasi hayatı boyunca Alevilerin hak talepleri için kılını bile kıpırdatmamıştır. Tıpkı partisi CHP gibi, onun da Diyanet İşleri Başkanlığı’na, zorunlu din derslerine hiçbir itirazı olmamıştır.
Kılıçdaroğlu, evet, Tuncelilidir. Ama, Dersim kimliğini o da inkar etmektedir. Kaldı ki Kürt halkına yönelik katliamlara tam destek vermiştir. Tıpkı partisi gibi, o da Kürt ulusunun varlığını inkar etmektedir. Kürtçe TV’nin açılmasını bile çok görmektedir. Kimliğinde Tunceli yazmasına rağmen gerçekte o bir Ankaralıdır, rejimin başkentinin tipik bürokrat kadrosudur.
Peki yalın gerçek bu olmasına rağmen bu devlet kadrosu nasıl olup da Alevi halk yığınlarına “umut” olabilmiştir? Çünkü, Alevi ezilenleri kendi gücüne güvenmiyor. AKP’yi durduracak yegane gücün kendi öz mücadelesi olduğunu görmüyor. 9 Kasım’da yüz binlerce Alevi Ankara’ya aktı. Dün bayrak mitinglerine katılan Aleviler bu kez kendi talepleri için saf tuttular. Taraf oldular. Alevi hareketi kendi yolunu böyle açıyor. Düzen partilerinin oy deposu olarak kaldığı sürece hiçbir zaman haklarını kazanamayacak, ezilmekten kurtulamayacaktır.
Özcesi, Mehmet abi, Hıdır kardeş, Sultan abla; diyeceğimiz o ki, bozuk düzende sağlam çark olmaz. Kılıçdaroğlu’na vereceğiniz her oy, size yeni katliamlar, işsizlik, yoksulluk olarak geri dönecektir. CHP zihniyeti AKP’yi durduramayacağı gibi, ona alternatif de değildir. Alevi halkımızın yeri, bütün ezilen kesimleri birleştiren Birlikte Başarabiliriz Platformu'dur.
İşsiz-yoksul bırakılan, inkar edilen, yok sayılan, ezilen; işçi-emekçilerin, Kürtlerin, Alevilerin, kadınların, gençlerin birliği bu bozuk düzeni sarsacak ve ezilenlerin kurtuluşuna hizmet edecektir. AKP’ye karşı gerçek bir sol alternatif, işçi sınıfı ve ezilenlerin cephesinden doğacaktır.
Atılım
O, bir Tuncelili. O, bir Alevi. O, temiz, dürüst bir politikacı. O, koltuğundaki dosyalarla AKP’yi durdurabilecek bir devlet müfettişi. Umudumuz onda, oyumuz ona!
Böyle diyor Mehmet abi, yüzyıllardır Hızır Paşaların zulmü altında ezilen Alevi halkımızdan bir emekçi. Böyle diyor Hıdır kardeş, '38 katliamının yanık kokularını hala genzinde duyan Dersimlilerden. Böyle diyor Sultan abla, kondularından yoksulluk akan çilekeş emekçilerden biri.
Mehmet abiye, Hıdır kardeşe, Hayriye ablaya bir çift sözümüz var.
Doğru, Osmanlı’da çok kesildi Aleviler, çok kıyıldı canlara. Peki Cumhuriyet’te?
1925’te Tekke ve Zaviye Kanunu’yla sadece tarikatlar kapatılmadı, biliyorsunuz. Cemevleri de yasaklandı. Dedelik, seyitlik, çelebilik “üfürükçülük”le bir tutulup yasaklandı. Kurtuluş Savaşı’nda Mustafa Kemal’in gidip destek istediği Hacı Bektaş Dergâhı kapatıldı. Bunu yapan da CHP’ydi, Mustafa Kemal’di.
Cumhuriyet, Alevilerden kendilerini inkar etmelerini istedi. Yok saydı, ezdi. Ne zaman uyansa, taleplerini yükseltse, katletti. Ancak 1990’larda yükselen mücadeleyle, Aleviler inançlarını açıktan yaşamaya, ifade etmeye başladılar.
1978’de Malatya’da ve Maraş’ta, 1980’de Çorum’da, 1993’te Sivas’ta, 1995’te İstanbul Gazi’de bu devletti, Alevilere kıyan. Hepsinde de hükümette CHP-SHP vardı. Hepsinin ardından katiller korundu, kollandı. Katliamı örgütleyenler gizlendi. Katliama direnenler suçlu sayıldı, yargılandı, katledildi.
Kemal Kılıçdaroğlu, işte bu inkarcı, katliamcı, faşist düzenin bir memurudur. Tek marifeti, bürokrasiden kendisine paslanan yolsuzluk dosyalarını açıklayıp AKP’nin bazı yolsuzluklarını açığa vurmasıdır. Aynı yolsuzlukları kendi partisinin genel sekreteri (Sevigen) yapınca susması da dikkate şayandır!
Kılıçdaroğlu’nun bizzat bir yolsuzluğa karıştığına dair bir veri yok. Hadi varsayalım ki, başkan seçilse yolsuzluk yapma niyeti de yok! Yasaları harfiyen uygulayacak! Peki bu yasalar kimin yasaları? Bu düzenin kendisi zaten sömürü ve soyguna dayanıyor. Onun yasaları en tam uygulansa, sömürü ve soygun da kitabına uygun yapılmış olur, o kadar! Kaldı ki, CHP’li, SHP’li belediyelerin bu konudaki sicili en az AKP kadar kirlidir.
Kılıçdaroğlu, evet, Alevidir. Ama, Obama ne kadar siyahları temsil ediyorsa, o da o kadar Alevileri temsil edebilir. Siyasi hayatı boyunca Alevilerin hak talepleri için kılını bile kıpırdatmamıştır. Tıpkı partisi CHP gibi, onun da Diyanet İşleri Başkanlığı’na, zorunlu din derslerine hiçbir itirazı olmamıştır.
Kılıçdaroğlu, evet, Tuncelilidir. Ama, Dersim kimliğini o da inkar etmektedir. Kaldı ki Kürt halkına yönelik katliamlara tam destek vermiştir. Tıpkı partisi gibi, o da Kürt ulusunun varlığını inkar etmektedir. Kürtçe TV’nin açılmasını bile çok görmektedir. Kimliğinde Tunceli yazmasına rağmen gerçekte o bir Ankaralıdır, rejimin başkentinin tipik bürokrat kadrosudur.
Peki yalın gerçek bu olmasına rağmen bu devlet kadrosu nasıl olup da Alevi halk yığınlarına “umut” olabilmiştir? Çünkü, Alevi ezilenleri kendi gücüne güvenmiyor. AKP’yi durduracak yegane gücün kendi öz mücadelesi olduğunu görmüyor. 9 Kasım’da yüz binlerce Alevi Ankara’ya aktı. Dün bayrak mitinglerine katılan Aleviler bu kez kendi talepleri için saf tuttular. Taraf oldular. Alevi hareketi kendi yolunu böyle açıyor. Düzen partilerinin oy deposu olarak kaldığı sürece hiçbir zaman haklarını kazanamayacak, ezilmekten kurtulamayacaktır.
Özcesi, Mehmet abi, Hıdır kardeş, Sultan abla; diyeceğimiz o ki, bozuk düzende sağlam çark olmaz. Kılıçdaroğlu’na vereceğiniz her oy, size yeni katliamlar, işsizlik, yoksulluk olarak geri dönecektir. CHP zihniyeti AKP’yi durduramayacağı gibi, ona alternatif de değildir. Alevi halkımızın yeri, bütün ezilen kesimleri birleştiren Birlikte Başarabiliriz Platformu'dur.
İşsiz-yoksul bırakılan, inkar edilen, yok sayılan, ezilen; işçi-emekçilerin, Kürtlerin, Alevilerin, kadınların, gençlerin birliği bu bozuk düzeni sarsacak ve ezilenlerin kurtuluşuna hizmet edecektir. AKP’ye karşı gerçek bir sol alternatif, işçi sınıfı ve ezilenlerin cephesinden doğacaktır.
Atılım
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz