Gençlik Örgütlenmesi Sorunu ve Hareketlilik-Örgüt Diyalektiği
1 sayfadaki 1 sayfası
Gençlik Örgütlenmesi Sorunu ve Hareketlilik-Örgüt Diyalektiği
Gençlik Örgütlenmesi Sorunu ve Hareketlilik-Örgüt Diyalektiği
Kitle mücadelesi ve örgüt sorunu birçok siyasetin gündemine Genç Sen ve kuruluş süreci ile girmiş bulunuyor. Ancak sorunu ilkesel-politik bir çerçevede tanımlama çabası oldukça sınırlı. Gençlik hareketinin yaşadığı daralma düşünüldüğünde, yine de bu anlamlı bir gelişmeyi ifade etmektedir. Bu kapsamda, genç komünistler olarak, hareketlilik-örgüt ilişkisini ilkesel ve politik boyutu ile tanımlamaya çalışacağız. Zira güncel tartışmaları bu kapsamla değerlendirmek, hareketi ilerletecek bir örgütsel tartışma yürütebilmek açısından temel hareket noktasıdır.
Elbette bu tartışmada bizi zorlayan nedenler mevcut. Zira, günümüz gençlik hareketi içinde sürüklenme ilkelere dayalı bir tartışmayı güçleştirmektedir. Değişik renklerden akımların yaklaşımı süreç içinde öylesine niteliksel değişimler göstermektedir ki, ortada tartışılabilecek asgari ilkesel bir zemin neredeyse kalmamaktadır. Üstelik bu, üzerine tek söz söyleme, hatta geçmiş önyargıları tekrarlama ihtiyacı dahi duyulmadan büyük bir rahatlıkla yapılabilmektedir. Bu, sorunun tartışma zeminini daraltmakta, ideolojik-politik eleştiri zeminini sınırlamaktadır. Kendi adımıza yine de tartışmayı ilkelere dayalı bir biçimde ve geniş bir çerçevede yürütmeyi hedefliyoruz. Zira yapılması gereken, politik hedefler çerçevesinde gençlik sorununa çözüm oluşturmaktır.
Kitlelerin Politikleşmesi Sorunu ve Gençlik Örgütlenmesi
Gençlik hareketinin geçmişte olduğu gibi bugün de temel sorunu politizasyon sorunudur. Hareket içindeki politik güçlerden başlayarak ve geniş gençlik yığınlarını içine alan bir biçimde bu soruna çözüm oluşturmak, örgüt sorununun da temel hareket noktasını oluşturmaktadır. Zira örgütün bir ihtiyaç haline gelmesi sorunların varlığı çerçevesinde ortaya çıkmaz. Örgüt bu sorunlara dönük çözüm arayışının niteliksel bir ifadesidir. Bu açıdan gençlik sorununa değil, ona dair çözüm arayışına bağlıdır örgütün niteliği.
Öncelikle şu noktanın altını çizmeliyiz. Gençlik hareketinin politikleştirilmesinde mesafe alınmadığı sürece onun örgütlenmesinde de mesafe alınmayacaktır. Hareketin ihtiyaçlarına göre oluşturulmayan, onun nitel ve nicel planda gelişmesini ve politikleşmesini önüne hedef olarak koymayan her örgütlenme, gençlik hareketine dışarıdan dayatılan ölü bir “şablon” olmanın ötesine gidemeyecektir.
Genç komünistler olarak bu özlü gerçeği hep gözettik, hareketlilik-örgüt ilişkisi üzerinde döne döne durduk:
“Gençlik hareketinin eylem dinamizmi, düzeyi, gelişme seyri ve bu seyrin değişik zamanlarda aldığı biçimler hesaba katılmadığı sürece, öğrenci gençliğin örgütlenme sorununa kendi içerisinde yapay müdahalelerle çözüm getirilemez. Çünkü örgütün kendisi kitlesel hareketliliğe, onun kapsamına, niteliğine ve düzeyine doğrudan bağlıdır.”(Devrimci Gençlik Hareketi, Eksen Yayıncılık) Bu yaklaşımı göz önüne almayan herhangi bir örgütün siyasal mücadelede başarı şansı yoktur.
Bu tanımlama bir tercih değildir, örgütün kitlesel bir tabana oturmasının zorunlu bir gereğidir Geçmiş dönemin örgüt deneyimleri bu gerçeği onlarca kez sınamıştır. Örgütlenme sorununu masa başı şablonlarla çözeceğini sananlar tam bir kavrayışsızlık sergilemekte, kitle mücadelesinin zorlukları karşısında geri çekilmekte, kendini yapay ve sonuçsuz çözümlere sıkıştırmaktadırlar.
Burada örgütün bir sonuç olduğunu vurgulamaya çalışıyoruz. Kitle hareketinin mevcut seyri ve bu seyrin ortaya çıkardığı sonuçlar dışında tanımlanan örgütlülüklerin bir başarı şansı yoktur. Örgüt bir hareketliliğin ürünüdür, onun ihtiyaçlarına yanıt vermek içindir. Bunun dışında tanımlanan her örgütlenme modeli, masa başında doğmuş ölü şablonlar olarak kalmaya mahkumdur.
Gençlik haraketinin yaşadığı zayıflığın, bu çerçevedeki görevlerin üzerinden atlayarak, suni örgütlenme modeli tartışmalarının yapılmasının yanlışlığını vurgulamaya çalışıyoruz. Neden-sonuç ilişkisinin tersyüz edildiğinden, konunun gerçek mahiyetinin kavranamadığından, temel önemde yöntemsel yanlışlıklara düşüldüğünden bahsediyoruz. Bu sorunlar çözülmediği koşullarda, kitle mücadelesi ile dinamik bir bağ kurabilmiş, birleşik bir örgütlenmenin ortaya çıkabilme şansı bulunmuyor.
Kitle Mücadelesini Geliştirmenin Aracı Olarak Gençlik Örgütlenmesi
Masa başında oluşturulan, 20-30 öğrencinin biraraya geldiği örgüt biçimlerini gençliğin kitlesel örgütlenmesi olarak sunmak tam bir kavrayışsızlıktır. Ancak bu, hiçbir biçimde, hareketin güncel plandaki ihtiyaçlarına yanıt verecek bir örgütlenme ihtiyacını ortadan kaldırmaz. Zira örgüt hem kitle mücadelesinin bir ürünüdür, hem de onu geliştirmenin bir aracıdır. Bugün bir dizi siyasetin kavramsal bir karmaşa içinde tekrarlayageldiği örnekler, ancak doğru tanımlandığında, kitle mücadelesini geliştirmenin bir aracı olabilirler.
Bugün öğrenci gençlik hareketi açısından (aslında toplumsal hareketin geneli açısından) en temel sorunumuz geniş kitlelere ulaşmak, dipten dibe biriken tepki ve hoşnutsuzluğu açığa çıkarmak ve devrimci kanallara akıtmaktır. Burada üç temel noktaya vurgu yapıyoruz. Kitlelere ulaşmak, kitleyi harekete geçirmek ve politikleştirmek. Bu üç alanın her birinin ayrı bir anlamı ve önemi vardırz. Ancak bu alanlar arasında kendiliğinden bir geçişin var olabileceğini düşünmek büyük bir yanılgı olacaktır. Bu alanları birbirinden kopartıp aşamalara bölmek, ya da tersinden, başından veya sonundan tek taraflı zorlamalara girmek, son tahlilde aynı kapıya çıkacaktır ve kendiliğindenci bir bakışa tekabül edecektir. Bütün sorun, bu üç alan arasındaki diyalektik bağı gözeten yaratıcı bir pratiği hayata geçirmektir.
Bugün ve yakın geçmişte yaşanan tartışmalarda bu bütünlük birbirinden koparılmıştır. Oysa, alanda güncel planda var olan onlarca sorunun üzerinden atlanarak örgüt sorunu tartışmak bir kaçıştır ve sahiplerini hareket dışı propagandistler haline getirir.
Bugün gençliğin örgütlenmesi sorununda önemle altını çizdiğimiz bu nokta büyük bir önem taşımaktadır.
“Gençlik hareketi her dönem hareketin düzeyiyle uyumlu ve ihtiyaçlarını karşılayabilen çeşitli kitlesel örgüt biçimleri ortaya çıkartmak potansiyeline sahiptir. Subjektivizme ve grupçuluğa düşmeden bu biçimleri somutlamak, hareketin durumunu ve olanaklarını en doğru bir biçimde değerlendirerek örgüt sorununa uygun çözümler bulmak devrimci önderlik sorumluluğu kapsamındadır.” (Deneyimlerin ışığında gençlik örgütlenmesi Ekim, Sayı: 239, Ekim 2004)
Örgüt sorununu kendi içinde değil, politik mücadeleyi geliştirmenin sorunları ile bağı içerisinde tartışabiliriz ancak. Örgütsel biçimler ancak kitle hareketinin düzeyi ve ona müdahale üzerinden bir anlam taşır. Bu perspektifle ele alındığında, örgüt hem politik müdahalenin zemini güçlendirecek, hem de gerisin geri kendisini güçlendirecektir.
Bu açıdan bugün varolan örgüt modelleri tartışmasının sorunu çözen bir yanı bulunmadığını bilmek ve kitle hareketinin somut düzeyini gözeten (geçici ya da kalıcı, birimsel/yerel ya da giderek merkezileşen) örgüt veya örgütsel adımlar ile harekete müdahale çabası sergilemek durumundayız.
Birleşik Gençlik Örgütlenmesi Sorunu
Bugün gençlik mücadelesini geliştirmek çerçevesinde bir diğer önemli adım, birleşik bir gençlik örgütlenmesi sorunudur. Bu sorun, halihazırdaki önyargıların terkedilerek, hareketin sorun ve ihtiyaçlarına, bu temelde örgütlenme sorunlarına tüm ilerici güçler açısından birleşik bir çözüm oluşturma yaklaşımıdır. Elbette bu sorunun çözümü değildir, ama doğru bir perspektifle sorunun çözümü doğrultusunda atılmış dinamik bir adım olacaktır.
“Bugünün koşullarında gençlik hareketini kucaklamaya ve ilerletmeye hizmet edecek ve gerçekten kitlesel karakter taşıyabilecek bir gençlik örgütlenmesi, ancak mevcut ilerici-devrimci gençlik birikimini her düzeyde kapsayan bir birleşik örgütlenme olabilir. Nasıl ki gençlik hareketinin kitlelerle birleşmeyi başarabilecek etkili bir çıkışı bugünün koşullarında mevcut güçlere birarada dayanmayı gerektiriyorsa, aynı şekilde, gençlik hareketinin örgütlenme sorununun sağlıklı ve hareketi ilerletici çözümü de ancak bu güçleri birarada içeren bir örgütsel oluşumla olanaklı olabilir.
Gençlik hareketinin ihtiyaçlarına yanıt verecek ve mücadeleyi geliştirmeye hizmet edecek bir birleşik örgüt yapısına kavuşması gerçekten arzu ediliyorsa eğer, öncelikle yapılması gereken, bugüne kadarki mezhepçi pratiklerin yürekli bir eleştirisini yapmak ve bunun ürünü tüm yapay ve işlevsiz sözde örgütlerden vazgeçmektir. Gerektiğinde birlikte iş yapabilen, birlikte eylem ve etkinlik örgütleyebilen ilerici-devrimci gençlik güçleri, bunu pekala birleşik bir kitlesel gençlik örgütlenmesi içinde çok daha iyi ve amaca uygun biçimde yapabilirler. İllerden başlayarak bu tür birleşik örgütler kurulabilir ve bunlar bir yandan birimler düzeyinde öğrenci birliği modeline göre örgütlenirlerken öte yandan ülke düzeyinde merkezileşme sorununu çözerler.
Bugün için gençliğin kitlesel örgütlenmesinin biricik gerçek çözüm yolu ve olanağı budur.” (Gençlik Hareketin Sorunları, Ekim, Sayı: 239, Ekim 2004, Başyazı)
Bugün tartıştığımız, ilerici gençlik güçlerinin birleşik bir çabasının ürünü olacak bir örgütlenme sorunudur. Bu kapsamda muhatabımız tek başına siyasal gençlik grupları değildir. Bunları da içerisine alan bir biçimde üniversitedeki ilerici duyarlılığın bütünüdür. Bunun gerçekleşmesi elbette kolay değildir, tutarlı, ısrarlı ve sabırlı mücadele sürecirni gerektirmektedir. Ancak bahsedilen kitlesel bir gençlik örgütlenmesi sorunu ise, bu başarılamadığı koşullarda geçmişin gençlik mücadelesinin ortaya koyduğu derslerden gerekli sonuçlar çıkarılamamış olacak, gelişen bir gençlik muhalefeti içinde benzer sorunlar karşımıza çıkacaktır.
“Kitle örgütlenmesi sorununu bir çırpıda masa başında çözeceğini sanan yaklaşım, elbette ki ilerici potansiyelin bir araya gelmesinin önemi ve kapsamını kavramakta zorlanacaktır. Sorunu ‘örgütleri birleştirmeye’ indirgediğimizi düşünmeleri de örgüt sorununa bakıştaki bu yavanlığın dışavurumundan ibarettir sadece. Zira birleşik bir gençlik örgütlenmesi sorunu öznel bir sorundur, öznelerin iradi çabası ve müdahalesi ile elbette bir çırpıda başarılabilir. Ancak bu hiçbir biçimde gençlik örgütlenmesi sorununun çözüldüğü anlamını taşımamaktadır. Bu sadece bir olanağa, hareketi sıçratabilecek bir dinamiğe işaret etmektedir. İlerici potansiyeli bir araya getiren bir birleşik örgütlenme asıl hedefin, geniş gençlik yığınları ile buluşma hedefinin bir kaldıracıdır sadece. Ve hedefe, doğru bir yöntem ve bakışla ilerleyebildiği koşullarda bir anlam taşır.” (Devrimci gençlik mücadelesinde gelecek için notlar Ekim Gençliği, Sayı: 103, 15 Mayıs-15 Haziran ‘07)
Kitle mücadelesi ve örgüt sorunu birçok siyasetin gündemine Genç Sen ve kuruluş süreci ile girmiş bulunuyor. Ancak sorunu ilkesel-politik bir çerçevede tanımlama çabası oldukça sınırlı. Gençlik hareketinin yaşadığı daralma düşünüldüğünde, yine de bu anlamlı bir gelişmeyi ifade etmektedir. Bu kapsamda, genç komünistler olarak, hareketlilik-örgüt ilişkisini ilkesel ve politik boyutu ile tanımlamaya çalışacağız. Zira güncel tartışmaları bu kapsamla değerlendirmek, hareketi ilerletecek bir örgütsel tartışma yürütebilmek açısından temel hareket noktasıdır.
Elbette bu tartışmada bizi zorlayan nedenler mevcut. Zira, günümüz gençlik hareketi içinde sürüklenme ilkelere dayalı bir tartışmayı güçleştirmektedir. Değişik renklerden akımların yaklaşımı süreç içinde öylesine niteliksel değişimler göstermektedir ki, ortada tartışılabilecek asgari ilkesel bir zemin neredeyse kalmamaktadır. Üstelik bu, üzerine tek söz söyleme, hatta geçmiş önyargıları tekrarlama ihtiyacı dahi duyulmadan büyük bir rahatlıkla yapılabilmektedir. Bu, sorunun tartışma zeminini daraltmakta, ideolojik-politik eleştiri zeminini sınırlamaktadır. Kendi adımıza yine de tartışmayı ilkelere dayalı bir biçimde ve geniş bir çerçevede yürütmeyi hedefliyoruz. Zira yapılması gereken, politik hedefler çerçevesinde gençlik sorununa çözüm oluşturmaktır.
Kitlelerin Politikleşmesi Sorunu ve Gençlik Örgütlenmesi
Gençlik hareketinin geçmişte olduğu gibi bugün de temel sorunu politizasyon sorunudur. Hareket içindeki politik güçlerden başlayarak ve geniş gençlik yığınlarını içine alan bir biçimde bu soruna çözüm oluşturmak, örgüt sorununun da temel hareket noktasını oluşturmaktadır. Zira örgütün bir ihtiyaç haline gelmesi sorunların varlığı çerçevesinde ortaya çıkmaz. Örgüt bu sorunlara dönük çözüm arayışının niteliksel bir ifadesidir. Bu açıdan gençlik sorununa değil, ona dair çözüm arayışına bağlıdır örgütün niteliği.
Öncelikle şu noktanın altını çizmeliyiz. Gençlik hareketinin politikleştirilmesinde mesafe alınmadığı sürece onun örgütlenmesinde de mesafe alınmayacaktır. Hareketin ihtiyaçlarına göre oluşturulmayan, onun nitel ve nicel planda gelişmesini ve politikleşmesini önüne hedef olarak koymayan her örgütlenme, gençlik hareketine dışarıdan dayatılan ölü bir “şablon” olmanın ötesine gidemeyecektir.
Genç komünistler olarak bu özlü gerçeği hep gözettik, hareketlilik-örgüt ilişkisi üzerinde döne döne durduk:
“Gençlik hareketinin eylem dinamizmi, düzeyi, gelişme seyri ve bu seyrin değişik zamanlarda aldığı biçimler hesaba katılmadığı sürece, öğrenci gençliğin örgütlenme sorununa kendi içerisinde yapay müdahalelerle çözüm getirilemez. Çünkü örgütün kendisi kitlesel hareketliliğe, onun kapsamına, niteliğine ve düzeyine doğrudan bağlıdır.”(Devrimci Gençlik Hareketi, Eksen Yayıncılık) Bu yaklaşımı göz önüne almayan herhangi bir örgütün siyasal mücadelede başarı şansı yoktur.
Bu tanımlama bir tercih değildir, örgütün kitlesel bir tabana oturmasının zorunlu bir gereğidir Geçmiş dönemin örgüt deneyimleri bu gerçeği onlarca kez sınamıştır. Örgütlenme sorununu masa başı şablonlarla çözeceğini sananlar tam bir kavrayışsızlık sergilemekte, kitle mücadelesinin zorlukları karşısında geri çekilmekte, kendini yapay ve sonuçsuz çözümlere sıkıştırmaktadırlar.
Burada örgütün bir sonuç olduğunu vurgulamaya çalışıyoruz. Kitle hareketinin mevcut seyri ve bu seyrin ortaya çıkardığı sonuçlar dışında tanımlanan örgütlülüklerin bir başarı şansı yoktur. Örgüt bir hareketliliğin ürünüdür, onun ihtiyaçlarına yanıt vermek içindir. Bunun dışında tanımlanan her örgütlenme modeli, masa başında doğmuş ölü şablonlar olarak kalmaya mahkumdur.
Gençlik haraketinin yaşadığı zayıflığın, bu çerçevedeki görevlerin üzerinden atlayarak, suni örgütlenme modeli tartışmalarının yapılmasının yanlışlığını vurgulamaya çalışıyoruz. Neden-sonuç ilişkisinin tersyüz edildiğinden, konunun gerçek mahiyetinin kavranamadığından, temel önemde yöntemsel yanlışlıklara düşüldüğünden bahsediyoruz. Bu sorunlar çözülmediği koşullarda, kitle mücadelesi ile dinamik bir bağ kurabilmiş, birleşik bir örgütlenmenin ortaya çıkabilme şansı bulunmuyor.
Kitle Mücadelesini Geliştirmenin Aracı Olarak Gençlik Örgütlenmesi
Masa başında oluşturulan, 20-30 öğrencinin biraraya geldiği örgüt biçimlerini gençliğin kitlesel örgütlenmesi olarak sunmak tam bir kavrayışsızlıktır. Ancak bu, hiçbir biçimde, hareketin güncel plandaki ihtiyaçlarına yanıt verecek bir örgütlenme ihtiyacını ortadan kaldırmaz. Zira örgüt hem kitle mücadelesinin bir ürünüdür, hem de onu geliştirmenin bir aracıdır. Bugün bir dizi siyasetin kavramsal bir karmaşa içinde tekrarlayageldiği örnekler, ancak doğru tanımlandığında, kitle mücadelesini geliştirmenin bir aracı olabilirler.
Bugün öğrenci gençlik hareketi açısından (aslında toplumsal hareketin geneli açısından) en temel sorunumuz geniş kitlelere ulaşmak, dipten dibe biriken tepki ve hoşnutsuzluğu açığa çıkarmak ve devrimci kanallara akıtmaktır. Burada üç temel noktaya vurgu yapıyoruz. Kitlelere ulaşmak, kitleyi harekete geçirmek ve politikleştirmek. Bu üç alanın her birinin ayrı bir anlamı ve önemi vardırz. Ancak bu alanlar arasında kendiliğinden bir geçişin var olabileceğini düşünmek büyük bir yanılgı olacaktır. Bu alanları birbirinden kopartıp aşamalara bölmek, ya da tersinden, başından veya sonundan tek taraflı zorlamalara girmek, son tahlilde aynı kapıya çıkacaktır ve kendiliğindenci bir bakışa tekabül edecektir. Bütün sorun, bu üç alan arasındaki diyalektik bağı gözeten yaratıcı bir pratiği hayata geçirmektir.
Bugün ve yakın geçmişte yaşanan tartışmalarda bu bütünlük birbirinden koparılmıştır. Oysa, alanda güncel planda var olan onlarca sorunun üzerinden atlanarak örgüt sorunu tartışmak bir kaçıştır ve sahiplerini hareket dışı propagandistler haline getirir.
Bugün gençliğin örgütlenmesi sorununda önemle altını çizdiğimiz bu nokta büyük bir önem taşımaktadır.
“Gençlik hareketi her dönem hareketin düzeyiyle uyumlu ve ihtiyaçlarını karşılayabilen çeşitli kitlesel örgüt biçimleri ortaya çıkartmak potansiyeline sahiptir. Subjektivizme ve grupçuluğa düşmeden bu biçimleri somutlamak, hareketin durumunu ve olanaklarını en doğru bir biçimde değerlendirerek örgüt sorununa uygun çözümler bulmak devrimci önderlik sorumluluğu kapsamındadır.” (Deneyimlerin ışığında gençlik örgütlenmesi Ekim, Sayı: 239, Ekim 2004)
Örgüt sorununu kendi içinde değil, politik mücadeleyi geliştirmenin sorunları ile bağı içerisinde tartışabiliriz ancak. Örgütsel biçimler ancak kitle hareketinin düzeyi ve ona müdahale üzerinden bir anlam taşır. Bu perspektifle ele alındığında, örgüt hem politik müdahalenin zemini güçlendirecek, hem de gerisin geri kendisini güçlendirecektir.
Bu açıdan bugün varolan örgüt modelleri tartışmasının sorunu çözen bir yanı bulunmadığını bilmek ve kitle hareketinin somut düzeyini gözeten (geçici ya da kalıcı, birimsel/yerel ya da giderek merkezileşen) örgüt veya örgütsel adımlar ile harekete müdahale çabası sergilemek durumundayız.
Birleşik Gençlik Örgütlenmesi Sorunu
Bugün gençlik mücadelesini geliştirmek çerçevesinde bir diğer önemli adım, birleşik bir gençlik örgütlenmesi sorunudur. Bu sorun, halihazırdaki önyargıların terkedilerek, hareketin sorun ve ihtiyaçlarına, bu temelde örgütlenme sorunlarına tüm ilerici güçler açısından birleşik bir çözüm oluşturma yaklaşımıdır. Elbette bu sorunun çözümü değildir, ama doğru bir perspektifle sorunun çözümü doğrultusunda atılmış dinamik bir adım olacaktır.
“Bugünün koşullarında gençlik hareketini kucaklamaya ve ilerletmeye hizmet edecek ve gerçekten kitlesel karakter taşıyabilecek bir gençlik örgütlenmesi, ancak mevcut ilerici-devrimci gençlik birikimini her düzeyde kapsayan bir birleşik örgütlenme olabilir. Nasıl ki gençlik hareketinin kitlelerle birleşmeyi başarabilecek etkili bir çıkışı bugünün koşullarında mevcut güçlere birarada dayanmayı gerektiriyorsa, aynı şekilde, gençlik hareketinin örgütlenme sorununun sağlıklı ve hareketi ilerletici çözümü de ancak bu güçleri birarada içeren bir örgütsel oluşumla olanaklı olabilir.
Gençlik hareketinin ihtiyaçlarına yanıt verecek ve mücadeleyi geliştirmeye hizmet edecek bir birleşik örgüt yapısına kavuşması gerçekten arzu ediliyorsa eğer, öncelikle yapılması gereken, bugüne kadarki mezhepçi pratiklerin yürekli bir eleştirisini yapmak ve bunun ürünü tüm yapay ve işlevsiz sözde örgütlerden vazgeçmektir. Gerektiğinde birlikte iş yapabilen, birlikte eylem ve etkinlik örgütleyebilen ilerici-devrimci gençlik güçleri, bunu pekala birleşik bir kitlesel gençlik örgütlenmesi içinde çok daha iyi ve amaca uygun biçimde yapabilirler. İllerden başlayarak bu tür birleşik örgütler kurulabilir ve bunlar bir yandan birimler düzeyinde öğrenci birliği modeline göre örgütlenirlerken öte yandan ülke düzeyinde merkezileşme sorununu çözerler.
Bugün için gençliğin kitlesel örgütlenmesinin biricik gerçek çözüm yolu ve olanağı budur.” (Gençlik Hareketin Sorunları, Ekim, Sayı: 239, Ekim 2004, Başyazı)
Bugün tartıştığımız, ilerici gençlik güçlerinin birleşik bir çabasının ürünü olacak bir örgütlenme sorunudur. Bu kapsamda muhatabımız tek başına siyasal gençlik grupları değildir. Bunları da içerisine alan bir biçimde üniversitedeki ilerici duyarlılığın bütünüdür. Bunun gerçekleşmesi elbette kolay değildir, tutarlı, ısrarlı ve sabırlı mücadele sürecirni gerektirmektedir. Ancak bahsedilen kitlesel bir gençlik örgütlenmesi sorunu ise, bu başarılamadığı koşullarda geçmişin gençlik mücadelesinin ortaya koyduğu derslerden gerekli sonuçlar çıkarılamamış olacak, gelişen bir gençlik muhalefeti içinde benzer sorunlar karşımıza çıkacaktır.
“Kitle örgütlenmesi sorununu bir çırpıda masa başında çözeceğini sanan yaklaşım, elbette ki ilerici potansiyelin bir araya gelmesinin önemi ve kapsamını kavramakta zorlanacaktır. Sorunu ‘örgütleri birleştirmeye’ indirgediğimizi düşünmeleri de örgüt sorununa bakıştaki bu yavanlığın dışavurumundan ibarettir sadece. Zira birleşik bir gençlik örgütlenmesi sorunu öznel bir sorundur, öznelerin iradi çabası ve müdahalesi ile elbette bir çırpıda başarılabilir. Ancak bu hiçbir biçimde gençlik örgütlenmesi sorununun çözüldüğü anlamını taşımamaktadır. Bu sadece bir olanağa, hareketi sıçratabilecek bir dinamiğe işaret etmektedir. İlerici potansiyeli bir araya getiren bir birleşik örgütlenme asıl hedefin, geniş gençlik yığınları ile buluşma hedefinin bir kaldıracıdır sadece. Ve hedefe, doğru bir yöntem ve bakışla ilerleyebildiği koşullarda bir anlam taşır.” (Devrimci gençlik mücadelesinde gelecek için notlar Ekim Gençliği, Sayı: 103, 15 Mayıs-15 Haziran ‘07)
Similar topics
» Devrimci İç Yaşamın Örgütlenmesi
» Devrimci İç Yaşamın Örgütlenmesi
» Marksizm ve Gençlik
» Proleter Devrimci Mucadele ve Gençlik Hareketi
» Mersin Gençlik Muhalefeti İşçilerle Dayanışma İçin Yürüyor
» Devrimci İç Yaşamın Örgütlenmesi
» Marksizm ve Gençlik
» Proleter Devrimci Mucadele ve Gençlik Hareketi
» Mersin Gençlik Muhalefeti İşçilerle Dayanışma İçin Yürüyor
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz