14 Şubat: 'Aşk Satıyorum'
2 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
14 Şubat: 'Aşk Satıyorum'
"14 Şubat, Sevgililer Günü; sevdiğimiz insanı, mecburiyetten bir ilgiyle mutlaka mutlu etmemiz gereken gün… Ona hediyeler almalı, güzel süprizler yapmalıyız. Aşkımızı bugün mutlaka maddiyata dökmeli, hediyeler sunmalıyız. Herkes öyle yapmalı; çünkü bugün onun için yaratıldı.
Nasıl oldu bilinmez; ama çoğumuzun beynine de yerleşebilmiş bu mantık. Sevgililer Günü, gelecek diye hafiften de olsa bir telaş sarıyor hepimizi ya da ister istemez bir beklenti yerleşiyor içimize… Aşkın sunulması, gösterilmesi; sevdiğimiz insanı mutlu etmeye çabalamak elbette dünyanın en değerli, en güzel şeylerinden biri. Yanlış olansa bunu neredeyse bir mecburiyet gibi, adı Sevgililer Günü; ama aslı sevgini maddiyatla sergileme günü olan bir günde yapmak, yapmak zorunda hissetmek… Ama sevgi ne hepimiz için aynı günde gösterilmeye mecbur bırakılacak kadar sıradan, ne de bugünde yapılacak birkaç süprizle kendini belli edecek kadar basit. Belki bugünü böyle önemsememiz, belki aşkımızı böyle bir mecburiyete, sıradanlığa mahkum etmeye göz yummamız artık içimizde bu duygunun bile basitleşip, bir çıkar meselesi haline gelmesinden…
En pahalı hediye = en çok sevgi
Aşkı nesnelerle, hediyelerle ifade etmek… Adına aşk dediğimiz çoğu anlamsız ilişki de en kolay kaçış yolu bu galiba. Garip bir beklentileri karşılama ve ego tatminine dayalı, karşılıklı hoş tutmayla yürüyen, içinde derinliğe ve duyguya pek de yer olmayan ilişkilerle doldu artık dünya. Aşk duygusunu da sahip olduğumuz, arada kanıtlanması gereken, bencilliğimizi geliştiren bir anlamsızlığa çeviriyoruz. En güzel, en pahalı hediyeler büyük aşkların göstergesi sayılmaya başladı çoktan… Tüm duygularımızı okşayan, içimizi ısıtan sözlerden çok daha sağlam göstergeler hâttâ… Bu yüzden, dedim ya rahatça kabulleniyoruz bugünü, çok da seviyoruz hâttâ. O gün biz de çoktan anlamsızlaştırdığımız, “aşk” tanımından çoktan sıyırdığımız ilişkilerimizi sınama şansı buluyoruz. Güzel hediyelerle, çiçeklerle, süprizlerle… Aşk, aşktan duyduğumuz mutluluk da artık günlük hazlarımızdan fazla bir şey ifade etmiyor çünkü.
Sevgililer Günü için her yerde bir sürü hazırlık, bir sürü kampanya görüyoruz. Nasıldır ki artık sevgilerimiz pazarlanacak kadar basitleşmiş? Kendimizi hiç koşulsuz teslim ettiğimiz, belki de insanın bu en karmaşık özelliği, ayrıcalığı nasıl oluyor da şimdi birilerinin daha çok para kazanma çabasına alet olabiliyor; tüketimin zirveye çıkması için hazırlanmış bir günde dile getirilmeye mecbur bırakılıyor? Hem hangi aşk bir demet çiçekle gösterilmeye mahkumdur? Sözde mutluluğumuzu göstermek, mutlu etmek için var bugün. Tüm dünyadaki âşıkların birbirlerine sevgilerini bir kez daha göstermesi, bir kez daha bu duygunun güzelliğini fark etmeleri için. Oysa bugün gitgide yalnızca tüketime yönelik, içimizde ki bu eşsiz duyguyu da basitleştirmeye başladığımız bir güne dönüşüyor.
İşte dünya üzerinde binlerce aşığın kutladığı, üstelik belki de gerçekten çok temiz duygularla kutladığı bugün artık böylesine basit amaçlara hizmet ediyor. Sahip olduğumuz en içten, en çıkarsız, en masum duyguyu da çıkar ilişkilerine, beklentilere, mecburiyetlere mahkum ediyoruz. Ve ne yazık ki yine anlıyoruz; aşkı bile sermayeye dönüştürdük." (Evrensel/Genç Hayat)
Nasıl oldu bilinmez; ama çoğumuzun beynine de yerleşebilmiş bu mantık. Sevgililer Günü, gelecek diye hafiften de olsa bir telaş sarıyor hepimizi ya da ister istemez bir beklenti yerleşiyor içimize… Aşkın sunulması, gösterilmesi; sevdiğimiz insanı mutlu etmeye çabalamak elbette dünyanın en değerli, en güzel şeylerinden biri. Yanlış olansa bunu neredeyse bir mecburiyet gibi, adı Sevgililer Günü; ama aslı sevgini maddiyatla sergileme günü olan bir günde yapmak, yapmak zorunda hissetmek… Ama sevgi ne hepimiz için aynı günde gösterilmeye mecbur bırakılacak kadar sıradan, ne de bugünde yapılacak birkaç süprizle kendini belli edecek kadar basit. Belki bugünü böyle önemsememiz, belki aşkımızı böyle bir mecburiyete, sıradanlığa mahkum etmeye göz yummamız artık içimizde bu duygunun bile basitleşip, bir çıkar meselesi haline gelmesinden…
En pahalı hediye = en çok sevgi
Aşkı nesnelerle, hediyelerle ifade etmek… Adına aşk dediğimiz çoğu anlamsız ilişki de en kolay kaçış yolu bu galiba. Garip bir beklentileri karşılama ve ego tatminine dayalı, karşılıklı hoş tutmayla yürüyen, içinde derinliğe ve duyguya pek de yer olmayan ilişkilerle doldu artık dünya. Aşk duygusunu da sahip olduğumuz, arada kanıtlanması gereken, bencilliğimizi geliştiren bir anlamsızlığa çeviriyoruz. En güzel, en pahalı hediyeler büyük aşkların göstergesi sayılmaya başladı çoktan… Tüm duygularımızı okşayan, içimizi ısıtan sözlerden çok daha sağlam göstergeler hâttâ… Bu yüzden, dedim ya rahatça kabulleniyoruz bugünü, çok da seviyoruz hâttâ. O gün biz de çoktan anlamsızlaştırdığımız, “aşk” tanımından çoktan sıyırdığımız ilişkilerimizi sınama şansı buluyoruz. Güzel hediyelerle, çiçeklerle, süprizlerle… Aşk, aşktan duyduğumuz mutluluk da artık günlük hazlarımızdan fazla bir şey ifade etmiyor çünkü.
Sevgililer Günü için her yerde bir sürü hazırlık, bir sürü kampanya görüyoruz. Nasıldır ki artık sevgilerimiz pazarlanacak kadar basitleşmiş? Kendimizi hiç koşulsuz teslim ettiğimiz, belki de insanın bu en karmaşık özelliği, ayrıcalığı nasıl oluyor da şimdi birilerinin daha çok para kazanma çabasına alet olabiliyor; tüketimin zirveye çıkması için hazırlanmış bir günde dile getirilmeye mecbur bırakılıyor? Hem hangi aşk bir demet çiçekle gösterilmeye mahkumdur? Sözde mutluluğumuzu göstermek, mutlu etmek için var bugün. Tüm dünyadaki âşıkların birbirlerine sevgilerini bir kez daha göstermesi, bir kez daha bu duygunun güzelliğini fark etmeleri için. Oysa bugün gitgide yalnızca tüketime yönelik, içimizde ki bu eşsiz duyguyu da basitleştirmeye başladığımız bir güne dönüşüyor.
İşte dünya üzerinde binlerce aşığın kutladığı, üstelik belki de gerçekten çok temiz duygularla kutladığı bugün artık böylesine basit amaçlara hizmet ediyor. Sahip olduğumuz en içten, en çıkarsız, en masum duyguyu da çıkar ilişkilerine, beklentilere, mecburiyetlere mahkum ediyoruz. Ve ne yazık ki yine anlıyoruz; aşkı bile sermayeye dönüştürdük." (Evrensel/Genç Hayat)
Geri: 14 Şubat: 'Aşk Satıyorum'
DIYALEKTIK TARIHI MATERYALIZIMDE,
Tum gecmis sistemler icinde bir pazar arayisi ,isgal ve haksiz savaslar olmustur.orta cagda koleci toplum duzenin ,feodal toplum duzenine gecme asamasi sirasinda <ispartakus>isyanlari. Bizanslilarin zalim yonetimleri Krallik,lari,Bir donem gelmiski okadar savas ve kayip vermislerki artik asker bulmakta zorluk cekmeye baslamislar bu nedenden dolayida EVLILIKLERI yasaklamislar. o zamanki kanunlara gore evliler yurt disi uzun seferlere katilmiyorlarmis.
Iste bu donemin HUMANIST papazi VALANTINO ciftleri gizli gizli evlendiriyormus. Bir muddet sonra bu olay duyulunca VALANTINONUN BASI vurdurulmus.
O gun bu gun bu olay dunya sevgililer gunu olarak kutlanmaktadir.Fakat ne yazikki HAKSIZ PAZAR savaslari sonucu ortaya cikan bu kutlama ,simdilerde yine ic pazari hariketlendirme araci olarak kullanilmaktadir.
Her konuda oldugu gibi BURJUVAZI tarafindan saptirilmistir. Iste bir ornegide 8 MART dunya kadin haklari mucadele ve dayanisma gununun yine BURJUVAZI tarafindan FEMINIST eylemlere donusturlme calismalari gibi.
Oysa kadinlarin kurtulusu yine sosyalist devrimden gecer.Bugun ise ancak isci ve emekcilerin cinsiyet ayrimi yapmadan kadin erkek omuz omuza mucadelesini gerektirmektedir.
Kapitalist sistemde carklar arasinda eriyen sadece emek saglik degil en dogal insanlik ihtiyaci olan ask ve evlenme gibi sosyal gereksinmelerde malesef kapitalizmin disleri ve ipotegi altindadir.
YASASIN ORGUTLU MUCADELE
BAGIMSIZ KIBRIS BUTUN HALKLAR KARDESTIR.....
Tum gecmis sistemler icinde bir pazar arayisi ,isgal ve haksiz savaslar olmustur.orta cagda koleci toplum duzenin ,feodal toplum duzenine gecme asamasi sirasinda <ispartakus>isyanlari. Bizanslilarin zalim yonetimleri Krallik,lari,Bir donem gelmiski okadar savas ve kayip vermislerki artik asker bulmakta zorluk cekmeye baslamislar bu nedenden dolayida EVLILIKLERI yasaklamislar. o zamanki kanunlara gore evliler yurt disi uzun seferlere katilmiyorlarmis.
Iste bu donemin HUMANIST papazi VALANTINO ciftleri gizli gizli evlendiriyormus. Bir muddet sonra bu olay duyulunca VALANTINONUN BASI vurdurulmus.
O gun bu gun bu olay dunya sevgililer gunu olarak kutlanmaktadir.Fakat ne yazikki HAKSIZ PAZAR savaslari sonucu ortaya cikan bu kutlama ,simdilerde yine ic pazari hariketlendirme araci olarak kullanilmaktadir.
Her konuda oldugu gibi BURJUVAZI tarafindan saptirilmistir. Iste bir ornegide 8 MART dunya kadin haklari mucadele ve dayanisma gununun yine BURJUVAZI tarafindan FEMINIST eylemlere donusturlme calismalari gibi.
Oysa kadinlarin kurtulusu yine sosyalist devrimden gecer.Bugun ise ancak isci ve emekcilerin cinsiyet ayrimi yapmadan kadin erkek omuz omuza mucadelesini gerektirmektedir.
Kapitalist sistemde carklar arasinda eriyen sadece emek saglik degil en dogal insanlik ihtiyaci olan ask ve evlenme gibi sosyal gereksinmelerde malesef kapitalizmin disleri ve ipotegi altindadir.
YASASIN ORGUTLU MUCADELE
BAGIMSIZ KIBRIS BUTUN HALKLAR KARDESTIR.....
Geri: 14 Şubat: 'Aşk Satıyorum'
Teşkkürler...
musty1225- Co Admin
- Mesaj Sayısı : 6
Puanları : 50
+ Rep : 3
Kayıt tarihi : 21/04/09
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz