Kuram Nedir? Kurama Genel Bakış
1 sayfadaki 1 sayfası
Kuram Nedir? Kurama Genel Bakış
Kuram:Bazı psikologlar benlik ( kendilik/self) bilincini insan davranışının temeline koyarlar ve bu temelden hareket ederek psikolojik kuramlarını oluştururlar.
Benlik Yaklaşımı: Benlik yaklaşım kavramlarının çoğu açık- seçik ve kesin değildir. Ayrıca bu kavramların deneysel olarak araştırılmaları da zordur. Ne var ki, kişiliğe yaklaşma bakımından yine de yararlı bir bakış biçimi oluştururlar.
İyimser bir Yaklaşım: Freud insanı iç dürtülerinin elinde sürekli itilen bir varlık, öğrenme psikologları ise çevresel koşulların tutsağı olarak görür. Buna karşılık benlik kuramcıları, insan doğasının sürekli mutluluk aradığına, insanın kendisi ve doğasıyla uyum içinde yaşamak için bilinçli olarak seçimler yaptığına inanır. Yaşamdan doyum sağlamanın insanın içinde doğuştan var olduğuna inanırlar.
Mekanik Olmayan bir Yaklaşım : Gerek Freud’un, gerekse öğrenme kuramlarının insana yaklaşımı oldukça mekaniktir. Freud’un yaklaşımında iç güçlerin (id, ego ve üst-ben) arasındaki çatışma bireyin davranışını ve psikolojik dünyasını oluşturur.
Öğrenme kuramları dış olayların ( ödülleme ve cezalandırma) bireyin davranışını belirlediğini savunur. Her iki kuramsal yaklaşım da bireye pek seçme ve karar verme olanağı tanımaz. Bu kuramlara göre mekanik süreç ve güçler bireyin davranışını belirler. Benlik kuramı bireyin, yaşamını doyumluluğa ulaştırma yönünde sürekli seçim yaptığını savunur.
Benlik kuramını destekleyen psikologlara göre birey son derece karmaşık bir organizmadır ve kendi kaderi üzerinde kendisinin karar verme gücü vardır. Birey, iyiye gitme, gelişme ve mutluluğa ulaşma yönünde kararlar verir.
Şimdi ve Burada Yaklaşımı : Benlik kuramcıları kişinin başından geçmiş daha önceki olaylara önem vermez ve çocuklukta olan hadiselerin yetişkin bireyin davranışını belirlediğini kabul etmezler. Onların önem verdikleri şu anda kişinin kendisini ve çevresini nasıl algıladığı ve seçimlerini nasıl yaptığıdır. Geçmişe değil, şimdiye önem verirler.
Rogers’ın Benlik Kuramı
Carl Rogers’e göre, her insan doğuştan mutluluğu arar, potansiyellerini gerçekleştirmek için çabalar. Gelişme ve iyiye doğru değişme insanın doğasında vardır.
Rogers, benlik bilincine önem verir. bir kimsenin benlik bilinci onun kendisiyle ilgili düşüncelerini, algılamalarını ve kanaatlerini içerir: kendisini nasıl gördüğünü özetler. Benlik bilinci iyi, kötü ya da ortada olabilir. Benlik bilinci her zaman gerçeği yansıtmayabilir. Yetenekli olduğu halde bir insan kendini yeteneksiz görebilir veya yeteneksiz bir kişi ise, kendini yetenekli zannedebilir. Benlik bilinci bizim kendimizi nasıl gördüğümüzü ifade eder. Herkes daha olumlu, daha gelişmiş bir benlik geliştirme çabası içindedir.
Olumlu bir benlik bilinci geliştirebilmemiz için koşulsuz sevgi ( unconditional love) içinde yetişmemiz gerekir. Koşulsuz sevgi ve saygıya layık olduğunu kabul eden anlayışın ürünüdür. Koşulsuz sevgi içinde büyüyen kişilerin benlik anlayışları güçlü ve olumludur. Yapılan davranışla benlik bilinci arasında bir farklılık varsa o zaman kaygı ortaya çıkar.
Rogers bireyin kendini aldatmaya başlamasıyla kaygı düzeyinin artacağını ve zamanla bireyin benlik bilincinin temelinden sarsılacağını söyler. Kendi kendimizi affetmemiz ve kendimizi koşulsuz olarak sevmemiz ve saymamız, bizim sağlıklı yaşamımızın ve gelişmemizin temel ilkesidir.
Maslow’un Kuramı
Maslow’un kuramı çoğu kez kişilik kuramı olarak da algılanır. Maslow güdüleri mertebeli bi yapı içinde görür ve insanların alt basamaktaki gereksinmeleri giderir gidermez, üst aşamadaki güdüleri doyurmaya yöneleceğini kabul eder.
En sonunda bireyin ulaşacağı en yüksek yer kendini gerçekleştirme ( özgerçekleştirim) noktasıdır. Kendini gerçekleştirme, çoğu insan için ancak bir anlık yaşantıdır, ne var ki bazı kimseler daha uzun zaman bu anı yaşayabilirler.
Benlik Yaklaşımı: Benlik yaklaşım kavramlarının çoğu açık- seçik ve kesin değildir. Ayrıca bu kavramların deneysel olarak araştırılmaları da zordur. Ne var ki, kişiliğe yaklaşma bakımından yine de yararlı bir bakış biçimi oluştururlar.
İyimser bir Yaklaşım: Freud insanı iç dürtülerinin elinde sürekli itilen bir varlık, öğrenme psikologları ise çevresel koşulların tutsağı olarak görür. Buna karşılık benlik kuramcıları, insan doğasının sürekli mutluluk aradığına, insanın kendisi ve doğasıyla uyum içinde yaşamak için bilinçli olarak seçimler yaptığına inanır. Yaşamdan doyum sağlamanın insanın içinde doğuştan var olduğuna inanırlar.
Mekanik Olmayan bir Yaklaşım : Gerek Freud’un, gerekse öğrenme kuramlarının insana yaklaşımı oldukça mekaniktir. Freud’un yaklaşımında iç güçlerin (id, ego ve üst-ben) arasındaki çatışma bireyin davranışını ve psikolojik dünyasını oluşturur.
Öğrenme kuramları dış olayların ( ödülleme ve cezalandırma) bireyin davranışını belirlediğini savunur. Her iki kuramsal yaklaşım da bireye pek seçme ve karar verme olanağı tanımaz. Bu kuramlara göre mekanik süreç ve güçler bireyin davranışını belirler. Benlik kuramı bireyin, yaşamını doyumluluğa ulaştırma yönünde sürekli seçim yaptığını savunur.
Benlik kuramını destekleyen psikologlara göre birey son derece karmaşık bir organizmadır ve kendi kaderi üzerinde kendisinin karar verme gücü vardır. Birey, iyiye gitme, gelişme ve mutluluğa ulaşma yönünde kararlar verir.
Şimdi ve Burada Yaklaşımı : Benlik kuramcıları kişinin başından geçmiş daha önceki olaylara önem vermez ve çocuklukta olan hadiselerin yetişkin bireyin davranışını belirlediğini kabul etmezler. Onların önem verdikleri şu anda kişinin kendisini ve çevresini nasıl algıladığı ve seçimlerini nasıl yaptığıdır. Geçmişe değil, şimdiye önem verirler.
Rogers’ın Benlik Kuramı
Carl Rogers’e göre, her insan doğuştan mutluluğu arar, potansiyellerini gerçekleştirmek için çabalar. Gelişme ve iyiye doğru değişme insanın doğasında vardır.
Rogers, benlik bilincine önem verir. bir kimsenin benlik bilinci onun kendisiyle ilgili düşüncelerini, algılamalarını ve kanaatlerini içerir: kendisini nasıl gördüğünü özetler. Benlik bilinci iyi, kötü ya da ortada olabilir. Benlik bilinci her zaman gerçeği yansıtmayabilir. Yetenekli olduğu halde bir insan kendini yeteneksiz görebilir veya yeteneksiz bir kişi ise, kendini yetenekli zannedebilir. Benlik bilinci bizim kendimizi nasıl gördüğümüzü ifade eder. Herkes daha olumlu, daha gelişmiş bir benlik geliştirme çabası içindedir.
Olumlu bir benlik bilinci geliştirebilmemiz için koşulsuz sevgi ( unconditional love) içinde yetişmemiz gerekir. Koşulsuz sevgi ve saygıya layık olduğunu kabul eden anlayışın ürünüdür. Koşulsuz sevgi içinde büyüyen kişilerin benlik anlayışları güçlü ve olumludur. Yapılan davranışla benlik bilinci arasında bir farklılık varsa o zaman kaygı ortaya çıkar.
Rogers bireyin kendini aldatmaya başlamasıyla kaygı düzeyinin artacağını ve zamanla bireyin benlik bilincinin temelinden sarsılacağını söyler. Kendi kendimizi affetmemiz ve kendimizi koşulsuz olarak sevmemiz ve saymamız, bizim sağlıklı yaşamımızın ve gelişmemizin temel ilkesidir.
Maslow’un Kuramı
Maslow’un kuramı çoğu kez kişilik kuramı olarak da algılanır. Maslow güdüleri mertebeli bi yapı içinde görür ve insanların alt basamaktaki gereksinmeleri giderir gidermez, üst aşamadaki güdüleri doyurmaya yöneleceğini kabul eder.
En sonunda bireyin ulaşacağı en yüksek yer kendini gerçekleştirme ( özgerçekleştirim) noktasıdır. Kendini gerçekleştirme, çoğu insan için ancak bir anlık yaşantıdır, ne var ki bazı kimseler daha uzun zaman bu anı yaşayabilirler.
Similar topics
» bcg aşısı nedir?
» Bailout Nedir ?
» Kemalizm Nedir?
» 1 Mayıs'ın Kökenleri Nedir?
» Almina isminin anlami nedir?
» Bailout Nedir ?
» Kemalizm Nedir?
» 1 Mayıs'ın Kökenleri Nedir?
» Almina isminin anlami nedir?
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz