Troçkizm Üzerine
1 sayfadaki 1 sayfası
Troçkizm Üzerine
Solun içinde sapmanın ötesinde bir işlevi olan Troçkizme karşı kararlı bir duruş sergilemek komünist bir görevdir. Bunu böyle görmeyenler bakış açılarını kesinlikle düzeltmelidirler
TROÇKİZM ÜZERİNE
SOSYALİST HAREKET İÇİNDE TROÇKİSTLER VE BÖLÜCÜLÜK
Örgütlü işçi sınıfı hareketinin dışına atılan troçkistler yıkıcı karşı-devrimci eylemlerini sürdürmek için yeni yollara yeni araçlara başvurmaktan çekinmemektedirler. İkiyüzlülük onların olmazsa olmaz yöntemidir. Hiçbir dönem Leninist olmamalarına karşın bunlar kendilerini Leninist olarak bile ilan etmekten çekinmezler.
Her türlü hile hurda onlardadır
Troçkistler, her türlü hileye hurdaya başvurarak asla ilkelerini benimsemedikleri örgütlerin içine sızarak oralarda çalışmayı bir görev sayarlar. Troçkistlerin gerçek komünist örgütlenmelere girmeleri -önlendiği için onlar da ne olduğu belirsiz “Dördüncü Enternasyonal”lerinin çalışma anlayışlarını kendilerine ilke edinirler ve kılık değiştirerek gizlice komünist örgütlerin içine sızarlar.
Onlar, bu sızma girişimleriyle partilere ve kitle örgütlerine girerek onların çalışmalarını baltaladıkları gibi çalışma disiplinini bozarak kendi saflarına insan kazanmaya yönelirler. Bir bakıma komünist yapıları içten çökertme yolunu seçerler.
“Dördüncü Enternasyonal”cilerin kendi söylediklerine göre hiçbir ülkede kalıcı ve etkili bir çalışma örgütlemiş değillerdir. Bu yazgılarını bu değiştirmeyi ummaları ise boş bir hayaldir.
Politik olarak kaçak güreşmeyi yöntem olarak seçen Troçki, öğretisel (ideolojik) olarak da bir provokatör olarak davranmaktan çekinmemiştir. Troçki’ye ve düşüncelerine yakınlık duyduğunu gizlemeyen Isaac Deutscher, yazdığı kitaplarında bu gerçeği geniş geniş anlatır. Deutscher, Troçki’nin «Dördüncü Enternasyonale ilişkin plânları üzerine şunları yazar: “Onun ‘Entrizm’e ne büyük umutlarla bağlandığını kişisel deneyimden biliyorum. O zamanlar, ben de dahil olmak üzere onun düşüncesini paylaşanlardan bir grup, ona sonu gelmeyecek bir talih oyununa giriştiğini boşuna anlatmaya çalıştık. Sonunda, «Dördüncü Enternasyonal» gerçekten ölü doğdu. Troçki, buna rağmen, ona umutsuzca hayat vermeye çalıştı ve kendisini izleyenlere öğrettiği tek şey, sosyalist partilere girmek ve orada yeni Enternasyonal için taraftar toplamaya çalışmak oldu.» [2]
Bu strateji, 1934′te «Dördüncü Enternasyonal» in habercisi «Uluslararası Sol Muhalefet» tarafından da önerilmişti. İngiliz Troçkistleri İşçi Partisinde, Fransızlar birleşmiş sosyalist partide, Belçika’lılar İşçi-sınıfı partisinde ve Amerikalılar Sosyalist Parti’de «çalışmalıydılar.» [3]
Sendikalar içinde de buna benzer yıkıcı çalışmalar yaptılar. Amerikalı Troçkistlerin lideri Cannon, ajanlarına, «en iyi sendikacılar olmalarını, sendikalar için çok çalışmalarını, sendikal çalışmalarda en dikkatli, en aktif olmalarını… etkin duruma gelmelerini» öğütledi. [4]
Partiye katılma hızını arttırmak için Troçki, altı ay içinde yeni bir taraftar bulmayı başaramayan herhangi bir üyenin, Troçkist gruplardan çıkarılmasını önerdi.
Onun bu önerisi, biraz düzeltilmiş bir biçimiyle 1930′larda Amerikalı Troçkistlerin öncülük ettikleri bir harekette yansıdı. Artık, «Uygun bir süre içinde», «yeni savaşçılar» getirmeyi başaramayan parti üyelerini «sempatizanlar» düzeyine indirmeyi tartışıyorlardı. Ancak ne böyle sert tedbirler, ne de «düşmana arkadan saldırılar» «Dördüncü Enternasyonal»in saflarını genişletebildi. Troçki’nin «entrizm»e bağladığı umutlar gerçekleşmedi. «Dördüncü Enternasyonal» içinde, bu taktiklerin «kaynakların israfı»na yol açıp açmadığı ve Troçkistlerin «kendi karakterlerini» yitirip yitirmedikleri dahi konuşuluyordu.
Buna rağmen, İkinci Dünya Savaşından sonra «Dördüncü Enternasyonal» «entrizm» politikasını yeniden, büyük ölçüde geliştirmeye girişti. 1950 ve 1960′larda «Dördüncü
Enternasyonal»in çeşitli gruplarından Troçkistler düzenledikleri «kongreler»de bulundukları ülkelerdeki Komünist partilerin etkilerinin ve işçi-sınıfının devrimci geleneğinin göreli gücüne bağlı olarak, partilere ve kitle örgütlerine çeşitli biçimlerde sızma politikasını geliştirmeye çalıştılar. «Entrizm»in varlıklarını sürdürecek ve konumlarını güçlendirip, genişletecek son bir çare olduğunu açıkça belirttiler.
1963 «yeniden birleşme» kongresinin bir kararında şöyle deniliyordu: «Troçkistlerin ‘entrizm’ uygulamaktan; yani, kitle hareketinin içsel hayatına, onunla bütünleşmiş bir unsur olarak katılmaktan başka seçenekleri yoktur.» [5] 1969′da Troçkistler bir kez daha şunu açıkladılar: «Dördüncü Enternasyonal»in bölümleri, kararlı bir iktidar mücadelesinde, kitlelere, kendi adları ve kendi bayrakları altında yol göstermek için henüz çok dardır.» [6]
Bu gerçeklerden hareket ederek kendi potansiyellerini hesaplayan Troçkistler, «entrizm» politikasının yalnızca bugün ve yarın için bir görev olmadığını belirttiler. Pablo taraftarları «entrist çalışmalar»ın uzun dönemde neler getireceğini tartışıyoruz demektedirler. [7] Amerikalı Troçkistlerin de eğilimleri böyledir. Kitle örgütlerine girmenin ve oralarda çalışmanın uzun bir dönem boyunca sürdürülmesi gerektiğini düşünüyorlar.
«Dördüncü Enternasyonal» tarafından belirtilen gizlice sızılacak hedeflerin alanı son derece genişti. Burjuva partilerinden sendikalara ve kültürel örgütlere kadar uzanıyordu.
1963 «kongre»sinde Troçkistler, «entrizm» politikasının nasıl yürütüleceği konusunda genel bir sonuca vardılar: «…ulusal, kültürel ya da siyasal karakterdeki büyük kitle örgütlerine sızacaklar, bu örgütlerin üyeleri arasında Troçkizmin programını ve fikirlerini ellerinden geldiğince yayacaklar ve onları kendi düzeylerine ulaştırmaya çalışacaklar.» [8]
Bir başka Troçkist merkez, Posadas grubu da, entrizm için, Sol Katolik örgütlerini de içine alan geniş bir hedefler dizisini benimsedi. [9]
Troçkistler, yeni taraftarlar bulabilecekleri her örgüte, her bayrağın altına girmeğe hazırlıklıdırlar. «Entrizm» yardımıyla parti ve örgütlerinin üyeleri arasında kaçınılmaz olarak doğabilecek herhangi bir fikir ayrılığından yararlanmaya kararlıdırlar.
Fransız Troçkistlerinin açıkladıkları eylem birliği, her zaman görüş birliği değildir. Görüş ayrılıkları, liderler arasında ve örgütün bütün kademelerinde her zaman ortaya çıkabilir. İngiliz Troçkistleri de bu tür görüş ve fikir ayrılıklarından yararlanmaya çalışıyorlar: «Şimdiye kadar işçi sınıfı tek bir vücut haline gelememiştir ve sosyalizme giden yollar önceden belirlenmemiş strateji ve taktiklerin değerlendirilmesinde büyük farklılıklar olabilir ve olmalıdır.»
Öyle ki, görev yalnızca «görüş ayrılıklarından doğan çatlaklar arasında kendi yolunu bulmak» değil, ama aynı zamanda, yıkıcı faaliyetlerinde Troçkistlerin ekmeğine yağ sürecek görüşleri desteklemektir. «Düşünceler de, para gibi, ağaçlarda yetişmezler» özdeyişi, kendilerininkine herhangi bir şekilde yakın olabilecek fikirler arayan Troçkistlerin politikasına yön vermeğe başladı.
«Entrist» eylem mekanizması, 1960′ın Aralık ayında, «Dördüncü Enternasyonal Sekretarya»sının bir toplantısında görüşüldü. «Eylemcilerin bir kısmı kitle örgütlerinde çalışırlar, geri kalanlar oyun dışı kalır ve örgütün bağımsız bir şubesini oluştururlar.» İlk gruba «her şeyi göze alarak birkaç üye olsun kazanma» görevi verildi. «Sekretarya», toplantıda, «Troçkist kaynakların tükenmesi» ya da «çözülmesi»nden korkulmaması gerektiğini söyledi.
TROÇKİZM ÜZERİNE
SOSYALİST HAREKET İÇİNDE TROÇKİSTLER VE BÖLÜCÜLÜK
Örgütlü işçi sınıfı hareketinin dışına atılan troçkistler yıkıcı karşı-devrimci eylemlerini sürdürmek için yeni yollara yeni araçlara başvurmaktan çekinmemektedirler. İkiyüzlülük onların olmazsa olmaz yöntemidir. Hiçbir dönem Leninist olmamalarına karşın bunlar kendilerini Leninist olarak bile ilan etmekten çekinmezler.
Her türlü hile hurda onlardadır
Troçkistler, her türlü hileye hurdaya başvurarak asla ilkelerini benimsemedikleri örgütlerin içine sızarak oralarda çalışmayı bir görev sayarlar. Troçkistlerin gerçek komünist örgütlenmelere girmeleri -önlendiği için onlar da ne olduğu belirsiz “Dördüncü Enternasyonal”lerinin çalışma anlayışlarını kendilerine ilke edinirler ve kılık değiştirerek gizlice komünist örgütlerin içine sızarlar.
Onlar, bu sızma girişimleriyle partilere ve kitle örgütlerine girerek onların çalışmalarını baltaladıkları gibi çalışma disiplinini bozarak kendi saflarına insan kazanmaya yönelirler. Bir bakıma komünist yapıları içten çökertme yolunu seçerler.
“Dördüncü Enternasyonal”cilerin kendi söylediklerine göre hiçbir ülkede kalıcı ve etkili bir çalışma örgütlemiş değillerdir. Bu yazgılarını bu değiştirmeyi ummaları ise boş bir hayaldir.
Politik olarak kaçak güreşmeyi yöntem olarak seçen Troçki, öğretisel (ideolojik) olarak da bir provokatör olarak davranmaktan çekinmemiştir. Troçki’ye ve düşüncelerine yakınlık duyduğunu gizlemeyen Isaac Deutscher, yazdığı kitaplarında bu gerçeği geniş geniş anlatır. Deutscher, Troçki’nin «Dördüncü Enternasyonale ilişkin plânları üzerine şunları yazar: “Onun ‘Entrizm’e ne büyük umutlarla bağlandığını kişisel deneyimden biliyorum. O zamanlar, ben de dahil olmak üzere onun düşüncesini paylaşanlardan bir grup, ona sonu gelmeyecek bir talih oyununa giriştiğini boşuna anlatmaya çalıştık. Sonunda, «Dördüncü Enternasyonal» gerçekten ölü doğdu. Troçki, buna rağmen, ona umutsuzca hayat vermeye çalıştı ve kendisini izleyenlere öğrettiği tek şey, sosyalist partilere girmek ve orada yeni Enternasyonal için taraftar toplamaya çalışmak oldu.» [2]
Bu strateji, 1934′te «Dördüncü Enternasyonal» in habercisi «Uluslararası Sol Muhalefet» tarafından da önerilmişti. İngiliz Troçkistleri İşçi Partisinde, Fransızlar birleşmiş sosyalist partide, Belçika’lılar İşçi-sınıfı partisinde ve Amerikalılar Sosyalist Parti’de «çalışmalıydılar.» [3]
Sendikalar içinde de buna benzer yıkıcı çalışmalar yaptılar. Amerikalı Troçkistlerin lideri Cannon, ajanlarına, «en iyi sendikacılar olmalarını, sendikalar için çok çalışmalarını, sendikal çalışmalarda en dikkatli, en aktif olmalarını… etkin duruma gelmelerini» öğütledi. [4]
Partiye katılma hızını arttırmak için Troçki, altı ay içinde yeni bir taraftar bulmayı başaramayan herhangi bir üyenin, Troçkist gruplardan çıkarılmasını önerdi.
Onun bu önerisi, biraz düzeltilmiş bir biçimiyle 1930′larda Amerikalı Troçkistlerin öncülük ettikleri bir harekette yansıdı. Artık, «Uygun bir süre içinde», «yeni savaşçılar» getirmeyi başaramayan parti üyelerini «sempatizanlar» düzeyine indirmeyi tartışıyorlardı. Ancak ne böyle sert tedbirler, ne de «düşmana arkadan saldırılar» «Dördüncü Enternasyonal»in saflarını genişletebildi. Troçki’nin «entrizm»e bağladığı umutlar gerçekleşmedi. «Dördüncü Enternasyonal» içinde, bu taktiklerin «kaynakların israfı»na yol açıp açmadığı ve Troçkistlerin «kendi karakterlerini» yitirip yitirmedikleri dahi konuşuluyordu.
Buna rağmen, İkinci Dünya Savaşından sonra «Dördüncü Enternasyonal» «entrizm» politikasını yeniden, büyük ölçüde geliştirmeye girişti. 1950 ve 1960′larda «Dördüncü
Enternasyonal»in çeşitli gruplarından Troçkistler düzenledikleri «kongreler»de bulundukları ülkelerdeki Komünist partilerin etkilerinin ve işçi-sınıfının devrimci geleneğinin göreli gücüne bağlı olarak, partilere ve kitle örgütlerine çeşitli biçimlerde sızma politikasını geliştirmeye çalıştılar. «Entrizm»in varlıklarını sürdürecek ve konumlarını güçlendirip, genişletecek son bir çare olduğunu açıkça belirttiler.
1963 «yeniden birleşme» kongresinin bir kararında şöyle deniliyordu: «Troçkistlerin ‘entrizm’ uygulamaktan; yani, kitle hareketinin içsel hayatına, onunla bütünleşmiş bir unsur olarak katılmaktan başka seçenekleri yoktur.» [5] 1969′da Troçkistler bir kez daha şunu açıkladılar: «Dördüncü Enternasyonal»in bölümleri, kararlı bir iktidar mücadelesinde, kitlelere, kendi adları ve kendi bayrakları altında yol göstermek için henüz çok dardır.» [6]
Bu gerçeklerden hareket ederek kendi potansiyellerini hesaplayan Troçkistler, «entrizm» politikasının yalnızca bugün ve yarın için bir görev olmadığını belirttiler. Pablo taraftarları «entrist çalışmalar»ın uzun dönemde neler getireceğini tartışıyoruz demektedirler. [7] Amerikalı Troçkistlerin de eğilimleri böyledir. Kitle örgütlerine girmenin ve oralarda çalışmanın uzun bir dönem boyunca sürdürülmesi gerektiğini düşünüyorlar.
«Dördüncü Enternasyonal» tarafından belirtilen gizlice sızılacak hedeflerin alanı son derece genişti. Burjuva partilerinden sendikalara ve kültürel örgütlere kadar uzanıyordu.
1963 «kongre»sinde Troçkistler, «entrizm» politikasının nasıl yürütüleceği konusunda genel bir sonuca vardılar: «…ulusal, kültürel ya da siyasal karakterdeki büyük kitle örgütlerine sızacaklar, bu örgütlerin üyeleri arasında Troçkizmin programını ve fikirlerini ellerinden geldiğince yayacaklar ve onları kendi düzeylerine ulaştırmaya çalışacaklar.» [8]
Bir başka Troçkist merkez, Posadas grubu da, entrizm için, Sol Katolik örgütlerini de içine alan geniş bir hedefler dizisini benimsedi. [9]
Troçkistler, yeni taraftarlar bulabilecekleri her örgüte, her bayrağın altına girmeğe hazırlıklıdırlar. «Entrizm» yardımıyla parti ve örgütlerinin üyeleri arasında kaçınılmaz olarak doğabilecek herhangi bir fikir ayrılığından yararlanmaya kararlıdırlar.
Fransız Troçkistlerinin açıkladıkları eylem birliği, her zaman görüş birliği değildir. Görüş ayrılıkları, liderler arasında ve örgütün bütün kademelerinde her zaman ortaya çıkabilir. İngiliz Troçkistleri de bu tür görüş ve fikir ayrılıklarından yararlanmaya çalışıyorlar: «Şimdiye kadar işçi sınıfı tek bir vücut haline gelememiştir ve sosyalizme giden yollar önceden belirlenmemiş strateji ve taktiklerin değerlendirilmesinde büyük farklılıklar olabilir ve olmalıdır.»
Öyle ki, görev yalnızca «görüş ayrılıklarından doğan çatlaklar arasında kendi yolunu bulmak» değil, ama aynı zamanda, yıkıcı faaliyetlerinde Troçkistlerin ekmeğine yağ sürecek görüşleri desteklemektir. «Düşünceler de, para gibi, ağaçlarda yetişmezler» özdeyişi, kendilerininkine herhangi bir şekilde yakın olabilecek fikirler arayan Troçkistlerin politikasına yön vermeğe başladı.
«Entrist» eylem mekanizması, 1960′ın Aralık ayında, «Dördüncü Enternasyonal Sekretarya»sının bir toplantısında görüşüldü. «Eylemcilerin bir kısmı kitle örgütlerinde çalışırlar, geri kalanlar oyun dışı kalır ve örgütün bağımsız bir şubesini oluştururlar.» İlk gruba «her şeyi göze alarak birkaç üye olsun kazanma» görevi verildi. «Sekretarya», toplantıda, «Troçkist kaynakların tükenmesi» ya da «çözülmesi»nden korkulmaması gerektiğini söyledi.
Geri: Troçkizm Üzerine
«Eğer Troçkistlerin örgütü yeterince dinamik ve devrimciyse, yıkıcı yöntemlerin kullanılması ve entrizmin denenmesiyle, gerekli olan paralel çalışma biçimlerinin de bulunacağından yüzde yüz emin olabilir.» [10]
«Paralel çalışma»yla anlatmak istedikleri, kendilerini, açıkça Troçkist olarak ilân eden, gerekli gazete ve bildirileri yayımlayan ve «yeraltı» yöntemlerini kullanmaksızın Troçkist propagandada aktif olan grupların faaliyetleridir.
«Sekretarya»nın aynı toplantısında konuşan Troçkist «ideolog» Germain [Ernest Mandel], «entrizm»in hedefi olan çeşitli kitle örgütlerinde yapılan çalışmalarda «yeraltı yöntemlerini kullanabilme yeteneğine sahip olunmasını» istedi. Hollanda, Avusturya ve Danimarkalı Troçkistleri, bu yöntemlerin değerini görememek ve böylece faaliyeti «gözden düşürmekle» ve «bir tıkanıklığa» neden olmakla suçladı. «Sekretarya» bu grupları «entrizm»in taktiklerini daha iyi öğrenmeye çağırdı.
Çeşitli Troçkist grupların liderleri, kafadarlarına yeraltı yöntemlerinden daha aktif bir şekilde yararlanmaları için çağrıda bulunarak, karanlık taktiklerine iyi bir görünüm vermeğe çalışırlar. Ve hatta illegal yöntemlerin her zaman devrimcilerin cephaneliğinin bir parçası olduğunu, öne sürerler. Ancak, bu tür yöntemlere sömürü düzenini yıkmak için değil de, işçi sınıfının ve işçi sınıfının yandaşlarının siyasal örgütlerini içerden parçalamak ve dağıtmak için başvuranlar, devrimci olduklarını nasıl söyleyebilirler? Çoğu zaman dört, hatta beş takma isim kullanan Troçkistler, kendilerini ne yönetimin baskısından, ne de polisten korumaya çalışıyorlar. Devrimci hareketle hiç bir ilişkisi olmayan hedeflere varmak için, kendilerine ve kendi fikirlerine «yabancılaşıyorlar».
Bu, devrimcilerin anladıkları anlamda bir yeraltı çalışması değil, devrimci saflarda ideolojik yıkıcılıktır. Onların yöntemleri, çeşitli örgütlere, onları içeriden yıkmak amacıyla sızan paralı polis ajanlarının eylemlerine son derecede benzemektedir. Bilindiği gibi bu polis ajanları, yüzlerini iyi niyet ve bağlılık maskesi altında gizlerler. Troçkistler, devrim hareketinde düşman ajanlarının işlevini gönüllü olarak üzerlerine almışlardır.
Troçkistlerin ünlü «entrizm» politikasından elde edilen sonuçlar nelerdir? «Dördüncü Enternasyonal»in çeşitli gruplarının belgeleri bu konuda sessiz. Görülüyor ki, karanlık faaliyetlerini açıklamak, Troçkistlerin yararına değildir.
Daha aktif bir «entrizm» politikasının gerekliliği üzerine genel tartışmalardan sonra yayımlanan raporlarda, büyük bir olasılıkla daha ayrıntılı bilgi veren bütün bölümlerin çoğu zaman kesilmiş olması rastlantı olmasa gerek.
Oldukça açıktır ki, sayılarını yükseltmenin ve gruplarını «kitle örgütlerine» dönüştürmenin genel bir aracı olarak gördükleri «entrizm»e bağladıkları umutlar gerçekleşmedi. İkiyüzlülük, onu başlıca siyasal sermayeleri gibi görenlere hiç bir zaman yarar sağlamadı.
Küçük Troçkist grupların, kendi konumlarını, güçlendirmek için, «entrizm»i birbirlerine karşı da uygulamaları ilginçtir. «Sosyalist İşçiler Birliği»ne bağlı İngiliz Troçkistler Pablo’nun taraftarlarının kendi saflarında «entrizm»i uyguladıklarını itiraf ediyorlar. Öte yandan, kendilerinin de aynı şeyi International Socialism gazetesiyle ilişkili olan üçüncü bir İngiliz Troçkist gruba yaptıklarını gizlemiyorlar. [11] Kuşkusuz, bunu işleri çok iyi gittiği için yapmıyorlar.
Kısacası, Troçkist taktikler devrimci mücadeleye belirli ölçüde zarar vermiştir. «Dördüncü Enternasyonal»le ilgili belgelerden ve yabancı komünist basında yayımlanan haberlerden elde edilebilen kanıtlardan zararın ölçüsüne ve Troçkist yıkıcı faaliyetin etkinliğine ilişkin bir fikir edinilebilir.
TROÇKİST «ENTRİST»LERİN KAPİTALİST ÜLKELERDEKİ FAALİYETLERİ
Gelişmiş kapitalist ülkelerde faaliyet gösteren Troçkistlerin kullandıkları araç ve yöntemler, anti-emperyalist ve anti-feodal mücadele veren ülkelerde kullandıkları araç ve yöntemlerden bazı bakımlardan farklıdır.
Savaşı izleyen yıllarda, bu ülkelerdeki Troçkistler, Troçkizmle ortak hiç bir yanları yokmuş gibi, anti-komünist fikirlerini gizleme yöntemlerine büyük bir önem verdiler.
Bu arada, gazeteler yayımlanmaya ve Troçkistlerle ilişkisini gizleyen ve hatta Troçki’yi ve onun görüşlerini coşkuyla reddeden örgütler kurmaya giriştiler. İngiltere’de 1940′ların sonlarında, Troçkist Socialist Appeal gazetesiyle aynı zamanda ortaya çıkan ve ondan pek az farklı olan Socialist Outlook adlı gazete yayımlandı. Ötekinden tek farkı Troçkizmin sözünü etmeksizin Troçkist bir çizgi izlemesiydi. Socialist Outlook gazetesinin sayfalarında zaman zaman gazetenin Troçkizmle suçlanmasından duyulan «kızgınlığın» belirtildiği makaleler dahi yer alıyordu. Troçkistler gazeteyi kendilerinin yayımladıklarını ancak daha sonraları itiraf ettiler.
1957′de İngiliz Troçkistlerinin gazetesi Newsletter’in yayımlanması da aynı şekilde örgütlendi. Önceleri bu, «bağımsız bir gazete», «çeşitli görüşleri savunan sosyalistler için açık bir platform» olarak sunuldu. Gerçekte bu gazete çok geçmeden Troçkistlerin, komünist partilere ve sosyalist ülkelere hakaretlerle dolu suçlamalarda bulundukları bir platform haline geldi. Bir süre Troçkizmden sözetmekten kaçındı; Troçkizmle arasındaki bağları bile reddetti, ama sonra maskesi düştü.
Troçkistler daha sonra başka birşey düşündüler. Biraraya getirdikleri grupların «bağımsız» olduklarını uydurmaya başladılar. 1959 Şubat’ında İngiltere’de «Sosyalist İşçiler Birliği» kuruldu. Bu «birlik», «kendisini bir işçi sınıfı partisi olarak sunmayan, ama böyle bir partinin yaratılması için aynı rotayı izleyen» bir örgüt olarak düşünüldü. Bu örgütün yayınlarında Troçki’den ya da «Dördüncü Enternasyonal»den sözedilmeksizin Troçki’nin görüşlerinin propagandası yapılıyordu. Ancak 1960 Mayıs’ında, «birlik» liderleri bir açıklama yaparak Troçkizme bağlılıklarını itiraf ettiler.
«Dördüncü Enternasyonal» İngiliz Troçkistlerinin «deneyleri» üzerinde büyük ölçüde durdu ve bu deneylerin Troçkizme karşı önyargıları ortadan kaldırarak bütünüyle haklı çıktığı yargısına vardı. Paris «sekretarya»sı bu bölücü faaliyet yöntemlerini bütün «bölüm»lerine tavsiye etti. [12]
Sözde bağımsız gazeteler ve dergiler dağıtmakla yetinmeyen Troçkistler, birtakım insanların bulup okuyacaklarını umdukları anti-komünist öğütler ve fikirler veren imzasız bildiriler ve kitapçıklar yayımladılar.
Düşüncelerinin bütünüyle sergilenmesini göze alamayan küçük Troçkist gruplar çoğu zaman «iğneleme» taktiklerine başvururlar; bugün bir sorundan, ertesi gün bir başka şeyden söz ederler. Her defasında hedefleri aynıdır: Komünist Partilerin siyasal çizgisinin doğruluğuna kuşku düşürmek; Sovyetler Birliği ve öteki sosyalist ülkeleri, bir bütün olarak uluslararası komünist hareketi kötülemek.
Kanada Komünist Partisinin yayın organı The Marxist Review’da belirtildiği gibi, bazen «saldırılarının temeli olarak, kendilerince yalanlardan daha etkili olan yarı-doğruları kullanırlar.» [13]
Burada da Troçkistler, kapitalist ülkelerde çalışırken, «Ayrıntıda kalan konulara ve uygulama yöntemlerine ağırlık vererek, Marksizm-Leninizme karşı olduklarını gizleme tekniğini son derece geliştirmiş olan» öncülerinin savaş öncesi politikasını sürdürdüklerini gösterdirler. [14]
Troçkist bukalemunlar «entrizm» politikasını yürütürken, ilgiyi üzerlerinde toplamak için her türlü hileye başvurmaya hazırdırlar. Neuvsletter’ı «bağımsız bir gazete» olarak çıkartırken, işçi sınıfının hayati öneme sahip taleplerini (ücret artışı, iş saatlerinin azaltılması v.b.) savunur güründüler. Oysa çok iyi bilindiği gibi, programlarında bu sorunlara her zaman için çok önemsiz bir yer vermişlerdir. Gazetenin bir Troçkist yayını olduğu açıkça ilân edildikten sonra, işçi sınıfının durumunun savunulmasına duydukları ilgi tükendi. Gazetenin sayfaları, alışılagelmiş aşırı-sol sözler ve işçilerin ekonomik çıkarları için verdikleri mücadeleye ilişkin bildiri üslûbunda yazılmış yazılarla canlandırıldı.
«Paralel çalışma»yla anlatmak istedikleri, kendilerini, açıkça Troçkist olarak ilân eden, gerekli gazete ve bildirileri yayımlayan ve «yeraltı» yöntemlerini kullanmaksızın Troçkist propagandada aktif olan grupların faaliyetleridir.
«Sekretarya»nın aynı toplantısında konuşan Troçkist «ideolog» Germain [Ernest Mandel], «entrizm»in hedefi olan çeşitli kitle örgütlerinde yapılan çalışmalarda «yeraltı yöntemlerini kullanabilme yeteneğine sahip olunmasını» istedi. Hollanda, Avusturya ve Danimarkalı Troçkistleri, bu yöntemlerin değerini görememek ve böylece faaliyeti «gözden düşürmekle» ve «bir tıkanıklığa» neden olmakla suçladı. «Sekretarya» bu grupları «entrizm»in taktiklerini daha iyi öğrenmeye çağırdı.
Çeşitli Troçkist grupların liderleri, kafadarlarına yeraltı yöntemlerinden daha aktif bir şekilde yararlanmaları için çağrıda bulunarak, karanlık taktiklerine iyi bir görünüm vermeğe çalışırlar. Ve hatta illegal yöntemlerin her zaman devrimcilerin cephaneliğinin bir parçası olduğunu, öne sürerler. Ancak, bu tür yöntemlere sömürü düzenini yıkmak için değil de, işçi sınıfının ve işçi sınıfının yandaşlarının siyasal örgütlerini içerden parçalamak ve dağıtmak için başvuranlar, devrimci olduklarını nasıl söyleyebilirler? Çoğu zaman dört, hatta beş takma isim kullanan Troçkistler, kendilerini ne yönetimin baskısından, ne de polisten korumaya çalışıyorlar. Devrimci hareketle hiç bir ilişkisi olmayan hedeflere varmak için, kendilerine ve kendi fikirlerine «yabancılaşıyorlar».
Bu, devrimcilerin anladıkları anlamda bir yeraltı çalışması değil, devrimci saflarda ideolojik yıkıcılıktır. Onların yöntemleri, çeşitli örgütlere, onları içeriden yıkmak amacıyla sızan paralı polis ajanlarının eylemlerine son derecede benzemektedir. Bilindiği gibi bu polis ajanları, yüzlerini iyi niyet ve bağlılık maskesi altında gizlerler. Troçkistler, devrim hareketinde düşman ajanlarının işlevini gönüllü olarak üzerlerine almışlardır.
Troçkistlerin ünlü «entrizm» politikasından elde edilen sonuçlar nelerdir? «Dördüncü Enternasyonal»in çeşitli gruplarının belgeleri bu konuda sessiz. Görülüyor ki, karanlık faaliyetlerini açıklamak, Troçkistlerin yararına değildir.
Daha aktif bir «entrizm» politikasının gerekliliği üzerine genel tartışmalardan sonra yayımlanan raporlarda, büyük bir olasılıkla daha ayrıntılı bilgi veren bütün bölümlerin çoğu zaman kesilmiş olması rastlantı olmasa gerek.
Oldukça açıktır ki, sayılarını yükseltmenin ve gruplarını «kitle örgütlerine» dönüştürmenin genel bir aracı olarak gördükleri «entrizm»e bağladıkları umutlar gerçekleşmedi. İkiyüzlülük, onu başlıca siyasal sermayeleri gibi görenlere hiç bir zaman yarar sağlamadı.
Küçük Troçkist grupların, kendi konumlarını, güçlendirmek için, «entrizm»i birbirlerine karşı da uygulamaları ilginçtir. «Sosyalist İşçiler Birliği»ne bağlı İngiliz Troçkistler Pablo’nun taraftarlarının kendi saflarında «entrizm»i uyguladıklarını itiraf ediyorlar. Öte yandan, kendilerinin de aynı şeyi International Socialism gazetesiyle ilişkili olan üçüncü bir İngiliz Troçkist gruba yaptıklarını gizlemiyorlar. [11] Kuşkusuz, bunu işleri çok iyi gittiği için yapmıyorlar.
Kısacası, Troçkist taktikler devrimci mücadeleye belirli ölçüde zarar vermiştir. «Dördüncü Enternasyonal»le ilgili belgelerden ve yabancı komünist basında yayımlanan haberlerden elde edilebilen kanıtlardan zararın ölçüsüne ve Troçkist yıkıcı faaliyetin etkinliğine ilişkin bir fikir edinilebilir.
TROÇKİST «ENTRİST»LERİN KAPİTALİST ÜLKELERDEKİ FAALİYETLERİ
Gelişmiş kapitalist ülkelerde faaliyet gösteren Troçkistlerin kullandıkları araç ve yöntemler, anti-emperyalist ve anti-feodal mücadele veren ülkelerde kullandıkları araç ve yöntemlerden bazı bakımlardan farklıdır.
Savaşı izleyen yıllarda, bu ülkelerdeki Troçkistler, Troçkizmle ortak hiç bir yanları yokmuş gibi, anti-komünist fikirlerini gizleme yöntemlerine büyük bir önem verdiler.
Bu arada, gazeteler yayımlanmaya ve Troçkistlerle ilişkisini gizleyen ve hatta Troçki’yi ve onun görüşlerini coşkuyla reddeden örgütler kurmaya giriştiler. İngiltere’de 1940′ların sonlarında, Troçkist Socialist Appeal gazetesiyle aynı zamanda ortaya çıkan ve ondan pek az farklı olan Socialist Outlook adlı gazete yayımlandı. Ötekinden tek farkı Troçkizmin sözünü etmeksizin Troçkist bir çizgi izlemesiydi. Socialist Outlook gazetesinin sayfalarında zaman zaman gazetenin Troçkizmle suçlanmasından duyulan «kızgınlığın» belirtildiği makaleler dahi yer alıyordu. Troçkistler gazeteyi kendilerinin yayımladıklarını ancak daha sonraları itiraf ettiler.
1957′de İngiliz Troçkistlerinin gazetesi Newsletter’in yayımlanması da aynı şekilde örgütlendi. Önceleri bu, «bağımsız bir gazete», «çeşitli görüşleri savunan sosyalistler için açık bir platform» olarak sunuldu. Gerçekte bu gazete çok geçmeden Troçkistlerin, komünist partilere ve sosyalist ülkelere hakaretlerle dolu suçlamalarda bulundukları bir platform haline geldi. Bir süre Troçkizmden sözetmekten kaçındı; Troçkizmle arasındaki bağları bile reddetti, ama sonra maskesi düştü.
Troçkistler daha sonra başka birşey düşündüler. Biraraya getirdikleri grupların «bağımsız» olduklarını uydurmaya başladılar. 1959 Şubat’ında İngiltere’de «Sosyalist İşçiler Birliği» kuruldu. Bu «birlik», «kendisini bir işçi sınıfı partisi olarak sunmayan, ama böyle bir partinin yaratılması için aynı rotayı izleyen» bir örgüt olarak düşünüldü. Bu örgütün yayınlarında Troçki’den ya da «Dördüncü Enternasyonal»den sözedilmeksizin Troçki’nin görüşlerinin propagandası yapılıyordu. Ancak 1960 Mayıs’ında, «birlik» liderleri bir açıklama yaparak Troçkizme bağlılıklarını itiraf ettiler.
«Dördüncü Enternasyonal» İngiliz Troçkistlerinin «deneyleri» üzerinde büyük ölçüde durdu ve bu deneylerin Troçkizme karşı önyargıları ortadan kaldırarak bütünüyle haklı çıktığı yargısına vardı. Paris «sekretarya»sı bu bölücü faaliyet yöntemlerini bütün «bölüm»lerine tavsiye etti. [12]
Sözde bağımsız gazeteler ve dergiler dağıtmakla yetinmeyen Troçkistler, birtakım insanların bulup okuyacaklarını umdukları anti-komünist öğütler ve fikirler veren imzasız bildiriler ve kitapçıklar yayımladılar.
Düşüncelerinin bütünüyle sergilenmesini göze alamayan küçük Troçkist gruplar çoğu zaman «iğneleme» taktiklerine başvururlar; bugün bir sorundan, ertesi gün bir başka şeyden söz ederler. Her defasında hedefleri aynıdır: Komünist Partilerin siyasal çizgisinin doğruluğuna kuşku düşürmek; Sovyetler Birliği ve öteki sosyalist ülkeleri, bir bütün olarak uluslararası komünist hareketi kötülemek.
Kanada Komünist Partisinin yayın organı The Marxist Review’da belirtildiği gibi, bazen «saldırılarının temeli olarak, kendilerince yalanlardan daha etkili olan yarı-doğruları kullanırlar.» [13]
Burada da Troçkistler, kapitalist ülkelerde çalışırken, «Ayrıntıda kalan konulara ve uygulama yöntemlerine ağırlık vererek, Marksizm-Leninizme karşı olduklarını gizleme tekniğini son derece geliştirmiş olan» öncülerinin savaş öncesi politikasını sürdürdüklerini gösterdirler. [14]
Troçkist bukalemunlar «entrizm» politikasını yürütürken, ilgiyi üzerlerinde toplamak için her türlü hileye başvurmaya hazırdırlar. Neuvsletter’ı «bağımsız bir gazete» olarak çıkartırken, işçi sınıfının hayati öneme sahip taleplerini (ücret artışı, iş saatlerinin azaltılması v.b.) savunur güründüler. Oysa çok iyi bilindiği gibi, programlarında bu sorunlara her zaman için çok önemsiz bir yer vermişlerdir. Gazetenin bir Troçkist yayını olduğu açıkça ilân edildikten sonra, işçi sınıfının durumunun savunulmasına duydukları ilgi tükendi. Gazetenin sayfaları, alışılagelmiş aşırı-sol sözler ve işçilerin ekonomik çıkarları için verdikleri mücadeleye ilişkin bildiri üslûbunda yazılmış yazılarla canlandırıldı.
Geri: Troçkizm Üzerine
Kapitalist ülkelerde «entrizm»in başlıca hedeflerinden biri Sosyal-Demokrat Partilerdi.
Fransa’da Troçkistler, daha 1930′larda, entrikalarının hedefi olarak sosyalist SFİO partisini ve «Sosyalist Gençlik» örgütünü seçmişlerdi. 1947′de gençlik örgütünün liderliğine ve gazetesi Kızıl Bayrak’a sızdılar. Bu örgütün yıkılmasına neden olduktan sonra, yeni bir örgüt kurdular: resmi olarak Troçkist bir örgüt olmayan Devrimci Gençlik Hareketi. [15]
Japon Troçkistleri Sosyalist Parti içinde son derece aktiftirler. Ondan, fikirlerini yaymak için bir platform olarak yararlanmaya çalışırlar. Sosyalist Partinin giderek azalan etkinliği ve 1970 Temsilciler Meclisi seçimlerindeki acı yenilgisi bazı Japon sosyalistlerince, Troçkist faaliyetin bir sonucu olarak görülmektedir.
Troçkistlerin uzun süredir İngiliz İşçi Partisiyle ilgileniyor olmaları rastlantı değildir. Partinin geçirdiği bunalımın, üyelerin liderlerinin politikasına duydukları hoşnutsuzluğun ve partinin örgütsel dengesizliğinin, «entrizm» politikasını yürütmek için elverişli koşullar yarattığını düşünmektedirler.
1947′de «Dördüncü Enternasyonal» başkanlığı şunu açıkladı: İngiltere’de tehlikeli bir şekilde durgunlaşan hareketimiz, şimdi yeniden canlandırılabilir ve işçi partisi içinde yaygın, dikkatle hazırlanmış, sistematik bir çalışma uygulamaya başlanırsa önemli ölçüde güçlenebilir. [16]
Troçkistler bu buyruğa uyarak İşçi Partisinin çatısı altında, görüşlerini parti üyelerine çeşitli düzenlerle kabul ettirmeyi amaçlayan «Sosyalist Kardeşlik» adlı bir örgüt oluşturdular. «Sosyalist Kardeşlik» İşçi Partisinden çıkarıldığı zaman Troçkistlerin faaliyet alanları daraldı. Yine de, İngiliz Troçkistlerinin lideri Healey İşçi Partisi içinde önemli sayıda taraftarının Troçkist görüşleri savunmaya devam ettiklerini iddia etmektedir.
Troçkistler, İşçi Partisine bağlı sosyalist gençlik örgütünde, uzun zaman benzer bir çalışma yürüttüler. 1965′de üyelerden bir kısmını örgütten uzaklaştırmayı başardılar ve bir konferans düzenleyerek örgütün ulusal komitesini seçtiler. Konferans, örgütün resmi yayın organı olarak İngiliz Troçkistleri tarafından birkaç yıldan beri yayınlanmakta olan Troçkist Keep Left gazetesini benimsedi. Troçkist grup örgütün eski adını almış olduğu için, İşçi Partisi bundan sonra kendi gençlik örgütünü «İşçi Partisi Genç Sosyalistleri» diye adlandırmak zorunda kaldı.
Troçkistler, «entrizm» politikasını Komünist Partilere karşı da uygulamaya çalışırlar. «Dördüncü Enternasyonal»in liderlerinden biri olan Frank, Komünist partilerin içinde yıkıcı çalışmalar yürütmek için üstesinden gelinmesi gereken büyük güçlüklere dikkati çekti. Özellikle, sosyal-demokratların başıboş örgütleri ve ideolojileriyle açık ve saldırgan bir «entrist» faaliyete yol açmalarına karşılık, komünistlerin, Troçkistlerin eylemlerine karşı o kadar sabırlı davranmayacaklarını belirtti.
1964′de Troçkistler İngiltere’de özel bir grup kurarak, bu gruba İngiliz Komünist Partisine ve komünist gençlik örgütüne sızmak için taktikler geliştirme görevini verdiler. Ancak, kazançları aşırı-devrimci sözlere kapılan birkaç öğrenciden öteye gidemedi.
İngiliz Komünist Partisinin teorik organı Marxism Today, «Troçkistlerin Komünistler arasında çevirdikleri entrikaların başarısızlığa uğramaya mahkum» olduğunu yazdı: «Komünist Partisi içinde ‘Gizli’ çalışma zor bir iştir. Sizin Troçkistiniz ağzını açmadan iş göremez; ağzını açtığı zaman da Troçkist görüşler bir bir ortaya dökülür… Bizim tüzüğümüz farklı görüşler ileri sürme ve düşüncelerini koruma hakkını garanti eder. Ancak Partimiz, programımızı, tüzüğümüzü, şimdiki politikamızı kabul etmeyenlere açık değildir.» [17]
Marxism Today, Komünistleri, Troçkistlerin hile dolu taktiklerine karşı daha uyanık olmaları gerektiğini söyleyerek uyardı: «Komünistler, görüşleri bizimkilerle özdeş olmayan bireylerle, Parti’yi bir platform olarak kullanmalarına izin vermememiz gerekenleri ayırdedebilmek için siyasal sorunların tartışılmasında son derece hazırlıklı olmalıdırlar. Hoşgörüsüzlük ve önemli olmayan ayrılıkları Troçkist olarak değerlendirme tehlikesi vardır… Hiç bir şey Partimize, boğucu tartışmalardan, ya da üstünde yeterince düşünmeden bazılarına Troçkist damgası vurmaktan daha fazla zarar veremez. Ancak, ‘entrizm’ ustalarının hilelerini uygulamalarına izin vermek aynı derece zararlıdır. Üyelerimizin, fikirlerimiz ve politikamız için verecekleri siyasal savaş, onları yenilgiye uğratacaktır.» [18]
«Entrist» taktikleri yürütürken, Troçkistler, herşeyden önce gençlikle ilişki kurmaya çalışırlar. 1969′da Paris «Sekretarya»sının «kongre»sinde «genç işçiler ve öğrenciler arasında çalışma yapılması» kararlaştırıldı. Şunları söylüyorlardı: «Dokuzuncu Dünya Kongresi, genç işçiler ve öğrencilerle çalışmanın, Enternasyonal’in yakın gelecekte göğüslemeye hazırlıklı olmasını gerektiren önemli bir sorun haline geldiğini yeniden belirtir.»[19] Kongre bütün bölümlerini, en iyi kaynaklarını, bu çalışmanın teşviki için harekete geçirmeğe çağırdı.
Troçkistler, gençlikle daha yaşlı kuşağı karşılaştırarak, gençlerin «geçmişte yapılan yanlışların ve kuşkuculuk mirasının kamburlarından» kurtulmuş olduğunu iddia ederler: «Troçkizme karşı tavrında gençliğin hiç bir ön yargısı yoktur.», «Troçkizm onun için bir umacı değildir.» Bu tür açıklamalar «Dördüncü Enternasyonal»in, bir kısım genç insanların Troçkistlerin geçmişteki ve bugünkü faaliyetlerine ilişkin çarpıtılmış görüşlerinden yararlanmaya karar vermiş olduğunu gösteriyor.
Troçkistler, gençliğin, barıştan yana ve Vietnam’daki Amerikan saldırısına karşı hareketlere gün geçtikçe daha fazla katılmasına büyük bir ilgi gösteriyorlar. «Kongrelerinde», gençliğin, bu hareketin «en radikal kanadı» olmaya başladığını kararlaştıran Troçkistler, genç barış savaşçılarının saflarında «gedik açma» faaliyetinde bulunacaklarını ilân ettiler.
«Dördüncü Enternasyonal» taraftarları, gençlerden «entrizm»in özellikle geliştirilmiş bir biçimi için yararlanmaya kararlıdırlar. Troçkistler gençliğin bu kesiminin, Troçkist görüşleri sindirdiği zaman, bunları, kitlelerin gözünden düşmüş olan «Dördüncü Enternasyonal» casuslarından daha iyi yayacağına inanmaktadırlar. İngiliz «Sosyalist İşçiler Birliği»nin 1968 Haziran’ında düzenlediği konferansta, bu gençlerin işçilerle bağ kurmak için iş yerlerinde ve fabrikalarda «entrizm»i yürütme planlarına katılmaları gerektiği belirtildi.
Bu şekilde, kapitalist ülkelerdeki devrim hareketi içinde «entrizm»i yürüten Troçkistler, çalışan nüfusun öteki katmanlarını çeşitli düzenlerle işçi sınıfından uzaklaştırmak için her fırsatı değerlendirdiler. Her yerde ve hiç bir sorumluluk duymadan, emperyalizme yardımcı olan ve sınıf mücadelesinin hayati sorunları ve ihtiyaçları karşısında çaresizlik ve yılgınlık yaratan bir politika sürdürüyorlar.
Aynı rol Ulusal Kurtuluş Mücadelesi veren ülkelerdeki «entrist» Troçkistlerce de benimsenmiştir. Bu ülkelerde çağdaş Troçkizm, «emperyalizmin ve gericiliğin elinde ilkel bir araç» haline gelmiştir. 1966 Ocak ayında Havana da düzenlenen Üç Kıta [Tricontinental] konferansında konuşan Fidel Castro böyle diyordu.[bkz. Fidel Casrto, Tricontinental kapanış konuşması, “Troçkizm: Emperyalizmin ve Gericiliğin Kaba bir Aracı”] Bu yerinde tanımlama, Ulusal Kurtuluş Mücadelesi çerçevesindeki Troçkist faaliyetin, karşı-devrimci, emperyalizm-yanlısı karakterini yansıtıyor.
TROÇKİSTLER ULUSAL KURTULUŞ HAREKETİNİN DÜŞMANLARINA NASIL YARDIM EDİYORLAR?
Troçkistler, ulusal kurtuluş hareketinin birliğini bozmak ve emperyalizme karşı savaşanları yenilgiye mahkûm bir yola sürüklemek için Batı Avrupa ve A.B.D.’ndeki mes-lekdaşları kadar büyük bir şevkle çalışıyorlar. Uzun zamandır emperyalistlerin yaptıkları şeyi yapıyorlar ve emperyalistler de onlara yıkıcı çalışmalarının karşılığın veriyorlar.[20]
Troçkistlerin provokatif faaliyetlerinin başlıca yöntemi ünlü «entrizm» politikasıdır. Bu politika, 1967 kongresinde, onun öncüleri olma «onuruna» kavuşmak için mücadele eden ve bu onuru «entrizm» teorisini geliştiren liderleri Posadas’a bağışlayan Latin Amerika Troçkistleri tarafından geniş ölçüde kullanıldı”. [21]
Latin Amerika Troçkistleri «entrizm» politikasını herşeyden önce başkaldırı hareketlerinde ve sendikalar içinde sürdürüyorlar.
Aşırı-Sol sloganları yardımıyla baş kaldıranların saflarına uyumsuzluk ve uyuşmazlık getiriyorlar. Guatemala’da Troçkistler bu tür bir iki yüzlülük gösterdiler. Guatemala’da «İsyancı Silâhlı Kuvvetler» örgütü, uzun zamandır askeri-siyasal bir örgüt olarak faaliyette bulunuyordu. Silâhlı halk mücadelesini destekleyen, ya da mücadeleye katılan, bütün siyasal gruplar ve hareketler bu örgüte bağlıdır. Mücadelenin onların birleşik liderliğinde gelişmesi devrimci güçler için önemli bir zaferdi.
İsyancı, Silâhlı Kuvvetler içindeki örgütler arasında, yurtsever eğilimli subayların oluşturduğu «13 Kasım Devrimci Hareketi»de vardı. Bu grup, Guatelama’dan Meksika’ya gelen Troçkistler tarafından hedef olarak seçildi. Troçkistler 1964 Temmuz ayında İsyancı Silâhlı Kuvvetlerin birliğini bozmayı ve Guatemala Komünistlerinin siyasal çizgisini gözden düşürmeyi amaçlayan «entrist» kampanyaya başladılar. «13 Kasım Devrimci Hareketi»nin yayımlamaya başladığı Sosyalist Devrim adlı gazetede görüşlerini sergilemeyi başardılar.
İlk sayıda «13 Kasım Devrimci Hareketinin Sorunları ve Geleceği» başlığı altında bir deklarasyon vardı. Bu yazıda, Guatemala İşçi Partisinin devrimin halkçı-demokratik karakterine ilişkin görüşlerine saldırılıyordu. Komünistlerin, sosyalist devrim yolunu bıraktıkları, «devrimin liderliğini», burjuvaziye «kaptırmaya» çabaladıkları öne sürülüyordu. Guatemala İşçi Partisi silâhlı mücadeleye yeterince değer vermemekle, bu mücadeleyi bir halk hareketi içinde «eritmeye» çalışmakla suçlandı. Deklarasyon, sosyalist devrimin «hemen yarın» gerçekleştirilmesi, «Sovyetlerin yerini tutacak yerel komünlerin kurulması», «savunma için silâhlı kuvvetlerin oluşturulmasını sağlamak ve kurumlara el koymak için devrimci genel grev» çağrısında bulunuyordu. Guatemala isyancı kuvvetlerinin birleşik liderliğinin gerekliliği de reddedildi.
Deklarasyon Troçkistler tarafında kaleme alınmıştı. Ancak, «Dördüncü Enternasyonale bağlılıklarını gizlemişler ve yalnızca «radikal görüşlü aydınlar» olduklarını söylemişlerdi.
Fransa’da Troçkistler, daha 1930′larda, entrikalarının hedefi olarak sosyalist SFİO partisini ve «Sosyalist Gençlik» örgütünü seçmişlerdi. 1947′de gençlik örgütünün liderliğine ve gazetesi Kızıl Bayrak’a sızdılar. Bu örgütün yıkılmasına neden olduktan sonra, yeni bir örgüt kurdular: resmi olarak Troçkist bir örgüt olmayan Devrimci Gençlik Hareketi. [15]
Japon Troçkistleri Sosyalist Parti içinde son derece aktiftirler. Ondan, fikirlerini yaymak için bir platform olarak yararlanmaya çalışırlar. Sosyalist Partinin giderek azalan etkinliği ve 1970 Temsilciler Meclisi seçimlerindeki acı yenilgisi bazı Japon sosyalistlerince, Troçkist faaliyetin bir sonucu olarak görülmektedir.
Troçkistlerin uzun süredir İngiliz İşçi Partisiyle ilgileniyor olmaları rastlantı değildir. Partinin geçirdiği bunalımın, üyelerin liderlerinin politikasına duydukları hoşnutsuzluğun ve partinin örgütsel dengesizliğinin, «entrizm» politikasını yürütmek için elverişli koşullar yarattığını düşünmektedirler.
1947′de «Dördüncü Enternasyonal» başkanlığı şunu açıkladı: İngiltere’de tehlikeli bir şekilde durgunlaşan hareketimiz, şimdi yeniden canlandırılabilir ve işçi partisi içinde yaygın, dikkatle hazırlanmış, sistematik bir çalışma uygulamaya başlanırsa önemli ölçüde güçlenebilir. [16]
Troçkistler bu buyruğa uyarak İşçi Partisinin çatısı altında, görüşlerini parti üyelerine çeşitli düzenlerle kabul ettirmeyi amaçlayan «Sosyalist Kardeşlik» adlı bir örgüt oluşturdular. «Sosyalist Kardeşlik» İşçi Partisinden çıkarıldığı zaman Troçkistlerin faaliyet alanları daraldı. Yine de, İngiliz Troçkistlerinin lideri Healey İşçi Partisi içinde önemli sayıda taraftarının Troçkist görüşleri savunmaya devam ettiklerini iddia etmektedir.
Troçkistler, İşçi Partisine bağlı sosyalist gençlik örgütünde, uzun zaman benzer bir çalışma yürüttüler. 1965′de üyelerden bir kısmını örgütten uzaklaştırmayı başardılar ve bir konferans düzenleyerek örgütün ulusal komitesini seçtiler. Konferans, örgütün resmi yayın organı olarak İngiliz Troçkistleri tarafından birkaç yıldan beri yayınlanmakta olan Troçkist Keep Left gazetesini benimsedi. Troçkist grup örgütün eski adını almış olduğu için, İşçi Partisi bundan sonra kendi gençlik örgütünü «İşçi Partisi Genç Sosyalistleri» diye adlandırmak zorunda kaldı.
Troçkistler, «entrizm» politikasını Komünist Partilere karşı da uygulamaya çalışırlar. «Dördüncü Enternasyonal»in liderlerinden biri olan Frank, Komünist partilerin içinde yıkıcı çalışmalar yürütmek için üstesinden gelinmesi gereken büyük güçlüklere dikkati çekti. Özellikle, sosyal-demokratların başıboş örgütleri ve ideolojileriyle açık ve saldırgan bir «entrist» faaliyete yol açmalarına karşılık, komünistlerin, Troçkistlerin eylemlerine karşı o kadar sabırlı davranmayacaklarını belirtti.
1964′de Troçkistler İngiltere’de özel bir grup kurarak, bu gruba İngiliz Komünist Partisine ve komünist gençlik örgütüne sızmak için taktikler geliştirme görevini verdiler. Ancak, kazançları aşırı-devrimci sözlere kapılan birkaç öğrenciden öteye gidemedi.
İngiliz Komünist Partisinin teorik organı Marxism Today, «Troçkistlerin Komünistler arasında çevirdikleri entrikaların başarısızlığa uğramaya mahkum» olduğunu yazdı: «Komünist Partisi içinde ‘Gizli’ çalışma zor bir iştir. Sizin Troçkistiniz ağzını açmadan iş göremez; ağzını açtığı zaman da Troçkist görüşler bir bir ortaya dökülür… Bizim tüzüğümüz farklı görüşler ileri sürme ve düşüncelerini koruma hakkını garanti eder. Ancak Partimiz, programımızı, tüzüğümüzü, şimdiki politikamızı kabul etmeyenlere açık değildir.» [17]
Marxism Today, Komünistleri, Troçkistlerin hile dolu taktiklerine karşı daha uyanık olmaları gerektiğini söyleyerek uyardı: «Komünistler, görüşleri bizimkilerle özdeş olmayan bireylerle, Parti’yi bir platform olarak kullanmalarına izin vermememiz gerekenleri ayırdedebilmek için siyasal sorunların tartışılmasında son derece hazırlıklı olmalıdırlar. Hoşgörüsüzlük ve önemli olmayan ayrılıkları Troçkist olarak değerlendirme tehlikesi vardır… Hiç bir şey Partimize, boğucu tartışmalardan, ya da üstünde yeterince düşünmeden bazılarına Troçkist damgası vurmaktan daha fazla zarar veremez. Ancak, ‘entrizm’ ustalarının hilelerini uygulamalarına izin vermek aynı derece zararlıdır. Üyelerimizin, fikirlerimiz ve politikamız için verecekleri siyasal savaş, onları yenilgiye uğratacaktır.» [18]
«Entrist» taktikleri yürütürken, Troçkistler, herşeyden önce gençlikle ilişki kurmaya çalışırlar. 1969′da Paris «Sekretarya»sının «kongre»sinde «genç işçiler ve öğrenciler arasında çalışma yapılması» kararlaştırıldı. Şunları söylüyorlardı: «Dokuzuncu Dünya Kongresi, genç işçiler ve öğrencilerle çalışmanın, Enternasyonal’in yakın gelecekte göğüslemeye hazırlıklı olmasını gerektiren önemli bir sorun haline geldiğini yeniden belirtir.»[19] Kongre bütün bölümlerini, en iyi kaynaklarını, bu çalışmanın teşviki için harekete geçirmeğe çağırdı.
Troçkistler, gençlikle daha yaşlı kuşağı karşılaştırarak, gençlerin «geçmişte yapılan yanlışların ve kuşkuculuk mirasının kamburlarından» kurtulmuş olduğunu iddia ederler: «Troçkizme karşı tavrında gençliğin hiç bir ön yargısı yoktur.», «Troçkizm onun için bir umacı değildir.» Bu tür açıklamalar «Dördüncü Enternasyonal»in, bir kısım genç insanların Troçkistlerin geçmişteki ve bugünkü faaliyetlerine ilişkin çarpıtılmış görüşlerinden yararlanmaya karar vermiş olduğunu gösteriyor.
Troçkistler, gençliğin, barıştan yana ve Vietnam’daki Amerikan saldırısına karşı hareketlere gün geçtikçe daha fazla katılmasına büyük bir ilgi gösteriyorlar. «Kongrelerinde», gençliğin, bu hareketin «en radikal kanadı» olmaya başladığını kararlaştıran Troçkistler, genç barış savaşçılarının saflarında «gedik açma» faaliyetinde bulunacaklarını ilân ettiler.
«Dördüncü Enternasyonal» taraftarları, gençlerden «entrizm»in özellikle geliştirilmiş bir biçimi için yararlanmaya kararlıdırlar. Troçkistler gençliğin bu kesiminin, Troçkist görüşleri sindirdiği zaman, bunları, kitlelerin gözünden düşmüş olan «Dördüncü Enternasyonal» casuslarından daha iyi yayacağına inanmaktadırlar. İngiliz «Sosyalist İşçiler Birliği»nin 1968 Haziran’ında düzenlediği konferansta, bu gençlerin işçilerle bağ kurmak için iş yerlerinde ve fabrikalarda «entrizm»i yürütme planlarına katılmaları gerektiği belirtildi.
Bu şekilde, kapitalist ülkelerdeki devrim hareketi içinde «entrizm»i yürüten Troçkistler, çalışan nüfusun öteki katmanlarını çeşitli düzenlerle işçi sınıfından uzaklaştırmak için her fırsatı değerlendirdiler. Her yerde ve hiç bir sorumluluk duymadan, emperyalizme yardımcı olan ve sınıf mücadelesinin hayati sorunları ve ihtiyaçları karşısında çaresizlik ve yılgınlık yaratan bir politika sürdürüyorlar.
Aynı rol Ulusal Kurtuluş Mücadelesi veren ülkelerdeki «entrist» Troçkistlerce de benimsenmiştir. Bu ülkelerde çağdaş Troçkizm, «emperyalizmin ve gericiliğin elinde ilkel bir araç» haline gelmiştir. 1966 Ocak ayında Havana da düzenlenen Üç Kıta [Tricontinental] konferansında konuşan Fidel Castro böyle diyordu.[bkz. Fidel Casrto, Tricontinental kapanış konuşması, “Troçkizm: Emperyalizmin ve Gericiliğin Kaba bir Aracı”] Bu yerinde tanımlama, Ulusal Kurtuluş Mücadelesi çerçevesindeki Troçkist faaliyetin, karşı-devrimci, emperyalizm-yanlısı karakterini yansıtıyor.
TROÇKİSTLER ULUSAL KURTULUŞ HAREKETİNİN DÜŞMANLARINA NASIL YARDIM EDİYORLAR?
Troçkistler, ulusal kurtuluş hareketinin birliğini bozmak ve emperyalizme karşı savaşanları yenilgiye mahkûm bir yola sürüklemek için Batı Avrupa ve A.B.D.’ndeki mes-lekdaşları kadar büyük bir şevkle çalışıyorlar. Uzun zamandır emperyalistlerin yaptıkları şeyi yapıyorlar ve emperyalistler de onlara yıkıcı çalışmalarının karşılığın veriyorlar.[20]
Troçkistlerin provokatif faaliyetlerinin başlıca yöntemi ünlü «entrizm» politikasıdır. Bu politika, 1967 kongresinde, onun öncüleri olma «onuruna» kavuşmak için mücadele eden ve bu onuru «entrizm» teorisini geliştiren liderleri Posadas’a bağışlayan Latin Amerika Troçkistleri tarafından geniş ölçüde kullanıldı”. [21]
Latin Amerika Troçkistleri «entrizm» politikasını herşeyden önce başkaldırı hareketlerinde ve sendikalar içinde sürdürüyorlar.
Aşırı-Sol sloganları yardımıyla baş kaldıranların saflarına uyumsuzluk ve uyuşmazlık getiriyorlar. Guatemala’da Troçkistler bu tür bir iki yüzlülük gösterdiler. Guatemala’da «İsyancı Silâhlı Kuvvetler» örgütü, uzun zamandır askeri-siyasal bir örgüt olarak faaliyette bulunuyordu. Silâhlı halk mücadelesini destekleyen, ya da mücadeleye katılan, bütün siyasal gruplar ve hareketler bu örgüte bağlıdır. Mücadelenin onların birleşik liderliğinde gelişmesi devrimci güçler için önemli bir zaferdi.
İsyancı, Silâhlı Kuvvetler içindeki örgütler arasında, yurtsever eğilimli subayların oluşturduğu «13 Kasım Devrimci Hareketi»de vardı. Bu grup, Guatelama’dan Meksika’ya gelen Troçkistler tarafından hedef olarak seçildi. Troçkistler 1964 Temmuz ayında İsyancı Silâhlı Kuvvetlerin birliğini bozmayı ve Guatemala Komünistlerinin siyasal çizgisini gözden düşürmeyi amaçlayan «entrist» kampanyaya başladılar. «13 Kasım Devrimci Hareketi»nin yayımlamaya başladığı Sosyalist Devrim adlı gazetede görüşlerini sergilemeyi başardılar.
İlk sayıda «13 Kasım Devrimci Hareketinin Sorunları ve Geleceği» başlığı altında bir deklarasyon vardı. Bu yazıda, Guatemala İşçi Partisinin devrimin halkçı-demokratik karakterine ilişkin görüşlerine saldırılıyordu. Komünistlerin, sosyalist devrim yolunu bıraktıkları, «devrimin liderliğini», burjuvaziye «kaptırmaya» çabaladıkları öne sürülüyordu. Guatemala İşçi Partisi silâhlı mücadeleye yeterince değer vermemekle, bu mücadeleyi bir halk hareketi içinde «eritmeye» çalışmakla suçlandı. Deklarasyon, sosyalist devrimin «hemen yarın» gerçekleştirilmesi, «Sovyetlerin yerini tutacak yerel komünlerin kurulması», «savunma için silâhlı kuvvetlerin oluşturulmasını sağlamak ve kurumlara el koymak için devrimci genel grev» çağrısında bulunuyordu. Guatemala isyancı kuvvetlerinin birleşik liderliğinin gerekliliği de reddedildi.
Deklarasyon Troçkistler tarafında kaleme alınmıştı. Ancak, «Dördüncü Enternasyonale bağlılıklarını gizlemişler ve yalnızca «radikal görüşlü aydınlar» olduklarını söylemişlerdi.
Geri: Troçkizm Üzerine
1964 Ağustos ayında Guatemala İşçi Partisi Merkez Komitesi «13 Kasım Hareketi üyelerine» bir açık mektup gönderdi. Mektupta, ülkenin gerçek koşullarını ve devrimci güçlerin potansiyel olanaklarını gözönüne almaksızın yapılan eylem çağrısının, «13 Kasım Hareketi»ni öteki devrimci güçlerden, özellikle Guatemala İşçi Partisi’nden ayrı düşürebileceği ve sorumsuz provokatörlerin Guatemala’daki genel devrimci mücadeleye zarar veren faaliyetlerini kolaylaştıracağı belirtiliyordu. Açık mektupta değinildiği gibi, deklarasyonu kaleme alanların «öğüt»lerine uymak ve siyasal, ekonomik, toplumsal kültürel taleplerin korunması için zorunlu olan çeşitli faaliyetleri üstlenmeyi reddetmek, silâhlı mücadelenin tek başına kalması anlamına gelecek ve silâhlı güçlerin düşman tarafından yenilmesine yol açacaktı. Derhal sosyalist bir devrim yapılmasına ilişkin çağrının (böyle sloganlar tüm yurtsever güçlerin birleştirilmesine engel olmaktan başka bir işe yaramazdı) provokatif karakterini açığa vuran Guatemala İşçi Partisi Merkez Komitesi, Komünistlerin, Ulusal Demokratik devrimi zorunlu tarihsel bir aşama olarak gördüklerini bildirdi. Bu aşama, daha sonra Guatemala’nın sosyalist devrimini gerçekleştirmesine olanak sağlayacaktı.
Guatemala İşçi Partisi Merkez Komitesi «13 Kasım Hareketi» liderlerini, demokratik güçlerin bölünmesine yol açabilecek Sol ve Provokatif karakterdeki sloganlara karşı çıkmaya çağırdı.
Ancak, Troçkistler Guatemala’daki devrimci güçleri bölme çabalarını sürdürdüler. [22]
Troçkist çizgiyle uyuşamayanlar «13 Kasım Hareketini» terk ettiler. Bunlar «Guatemala İsyancı Silâhlı Kuvvetler» örgütünü oluşturdular.
Tam bu sırada, A. B. Devletlerinde Guatemala’daki «Dördüncü Enternasyonal»in faaliyetlerine ilişkin bir propaganda kampanyasına girişildi. 1965 Mayıs ayında, sık sık Troçkistlere sayfalarından yararlanma izni vermiş olan Monthly Review dergisi, kendilerinin Guatemala’daki gruplarının, herhangi bir koalisyon oluşturmadan devrimin yürütülebileceğini kanıtlamış olduğunu ileri sürdü. Dergide şöyle deniyordu: «Bunun yerine gerçek bir sosyalist program benimsediler ve bunun gerçekleşmesi için gerekli olan aracın bir işçi ve köylü devleti olması gerektiğini ilân ettiler.» Birleşik Amerika’da bazı kişiler öteki ülkelerin de bu örneği izlemesini istiyormuş gibi görünüyorlar. Monthly Reviewdergisi Guatemala kitlelerinin, sorunları Orta ve Güney Amerikalı kardeşlerinden niteliksel olarak farklı bir şekilde gördüklerini sanmak için hiç bir neden yok» diye yazdı. [23]
Fidel Castro’nun vurguladığı gibi, özellikle, Amerikan emperyalizminin «13 Kasım Hareketi»ne bağlı olarak son derece gelişmiş karşı-devrimci taktikler kullandığı sırada, Amerika basınında böyle sözlerin yer alması bir rastlantı değildi. [21]
Troçkistler, Guatemala’da kazandıkları «başarı» üzerine, kendilerini açıkça kutladılar ve gelecekte aynı çizgide çalışacaklarını bildirdiler. 1967 «kongre»sinde Posadas şöyle dedi: «Troçkizm henüz devrimi yönetecek kadar güçlü değildir; ancak nesnel koşullar izin verdiği içindir ki, Guatemala’da olduğu gibi, bir devrimi etkileme yeteneğini kanıtlayabilmiştir. Kendimizi bunun için hazırlıyoruz.» [25]
Troçkistler, silâhlı mücadelenin süregeldiği ya da ilerde böyle bir mücadelenin olabileceği öteki Latin Amerika Ülkelerine, «Guatemala deneyini yayma» çağrısında bulunuyorlar.
Troçkistlerin Latin Amerika Sendikaları içinde yürüttükleri «entrist» taktikler aynı derecede utanç verici olmuştur. Troçkizm taraftarlarına göre «stratejik hedef», sendikaları temelinden yıkmak, kendi tarafına çekebildiklerini tek bir çatı altında toplamak ve böylece «sendikalara dayanan» bir işçi partisi kurmaktır. [26]
Troçkistler yıllardır Bolivya sendikalarını yıkmaya çalışıyorlar. Daha 1946 Kasım ayında, madenciler birliğine gizlice sokulan Troçkist unsurların etkisiyle, birliğin liderleri Ulusal İşçi Sınıfı Merkezi’ni oluşturdular. Bu merkez, Bolivya İşçi Sendikaları Konfederasyonuna karşıydı ve hatta onun yerini almaya dahi çalışmıştı. Troçkistlerin faaliyetleri böylece Bolivya İşçi sınıfı hareketindeki bölünmeyi hızlandırdı. [27]
1965 yılında Troçkistler, Bolivya’daki sendikaların faaliyetlerini bütünüyle durdurmaya çalıştılar. Bolivya Hükümetinin baskısını bahane ederek, sendikaların illegal olarak çalışmasını savundular. Böylece, sendika hareketini yıkmak için sabırsızlanan iktidardaki generallere ayak uyduruyorlardı.
Komünistler, Bolivya işçi sınıfına önemli zararlar verebilecek bu görüşlere kesinlikle karşı çıktılar. Yerel toplantılarda, sendika liderlerinin konferanslarında ve aynı zamanda basında, varlıkları en güç anlarda her şeyden fazla gerekli olan sendikal örgütlerin illegal bir konuma geçirilmesini kabul etmenin olanaksız olduğunu inandırıcı bir şekilde kanıtladılar.
Troçkistlerin bu tür tehlikeli tertipleri yüzünden, reformist unsurlar daha etkin olmaya başladığı zaman, Bolivya komünistleri hedeflerini «anarko-sendikalizm ve küçük-burjuva milliyetçi reformizminin üstesinden gelmek ve aynı zamanda Troçkizme ezici bir darbe indirmek ve onları kitle hareketindeki konumlarından atmak» olduğunu belirttiler. [28]
Troçkistler uzun süredir Şili sendikaları içinde de entrika çeviriyorlardı. Çeşitli dolaplar çevirerek onları açıkça provokatif bir çizgiye çekmeye çalıştılar: «Sloganımız ya herşey ya da hiçbir şey; taktiklerimiz belirsiz bir süre için genel grevdir.» [29] Bu tür çığlıklar hepsinden de zararlıydı; çünkü işverenlerin çatışmaları sürdürme ve böylece işçi sınıfını ve onun sendikalarını güçten düşürme emellerine uygun düşüyordu.
Troçkistler, anarşist unsurlarla birlikte, bir süre için Şili İşçileri Tek Merkezi’nin liderliğine sızarak, bu örgütü Komünist Partisine karşı kullandılar. «Sendikaları Güçlendirin» sloganlarıyla işçi sınıfı partisinin alanını daraltmaya çalıştılar. [30]
Troçkistler gerilla birliklerindeki ve sendikalardaki «entrizm» taktiklerinin yanısıra, Latin Amerika’nın öteki kitle örgütleri içinde de entrikalarını sürdürüyorlar.
Şili’de Troçkistler, sosyalist ve komünistlerin ortak eylemine karşı çıktılar. Şili Sosyalist Partisi’nin 20. Ulusal kongresi (Şubat 1964) öncesinde, bazı gençlere güvenerek partinin birliğini bozabilecek bir programla ortaya çıkan ve parti tarafından bozguna uğratılan bir takım grupların eylemlerinden yararlanmayı düşündüler. Muhaliflerin kendi görüşlerini partiye kabul ettirme girişimleri Ş.S.P’nin 21. kongresinde başarısızlığa uğradı (Haziran 1965). Kongre, sosyalistlerle komünistler arasında her gün biraz daha gelişen işbirliğinin bütün Şili devrimci hareketinin temel taşı olmaya başladığını bildirdi. [31]
Şili’de Ulusal Birlik Cephesinin 1970 sonbaharındaki zaferi bu oluşumun siyasal bakımdan doğruluğunun parlak kanıtıydı.
Arjantin Troçkistleri de sürekli entrikalar düzenliyorlardı. Peron hareketine sızarak, oradan komünist partinin strateji ve taktiklerine hakaretler yağdırdılar. Bir birleşik anti-tekelci cephenin oluşturulmasına karşı çıktılar ve «derhal devrim», «derhal ayaklanma» çağrısında bulundular.
Troçkistler, Latin Amerika Ülkelerinde gelişmekte olan «Küba’yı destekleme» hareketine de örgütsüzlük getirdiler. «Küba’yı desteklemenin en iyi yolu, Küba örneğini izlemektir…» sloganlarıyla iyi düzenlenmemiş bir ayaklanmaya neden olmaya çalıştılar. Uruguay’da Troçkistler Küba devrimini destekleyenlerin eylemlerini kınadılar; Bolivya Troçkistleri de Küba’nın savunulması hareketinin taraftarlarına, en yakın zamanda bir işçi-köylü hükümetinin kurulması ve «bu mücadelede derhal, Küba’da Fi-del Castro’nun zafere ulaşmasını sağlayanlara benzeyen yeni devrimci mücadele yöntemlerinin kullanılması» için çağrıda bulundular. [32]
Troçkistlerin provokatif ve ikiyüzlü oyunları, Latin Amerika Uluslarına Küba’ya kuşku düşürmek için ta şartlanmış propaganda malzemesi dağıttıkları zaman ortaya çıktı. Bazı Troçkist gruplar (Posadas taraftarları) şunu bildirdiler «onun barış içinde bir arada yaşama çizgisine boyun eğmesi ve tek ülkede sosyalizmi inşa etme düşüncesi, Küba devrimini geri kalan Latin Amerika halkından ayrı düşürebilir.» Küba’yı öteki Latin Amerika ülkelerinde devrimi kolaylaştırmak için hiç bir şey yapmamakla suçladılar.
Küba komünistlerinin liderlerinden biri, Blas Roca, şu açıklamada bulundu: «Yankee emperyalizmi ve onun uşakları, Küba halkına yönelttikleri saldırıların onu komünistlerin zorbalığından kurtarmak için yapıldığını dahi söylerler. Emperyalizmle Troçkistlerin ahlaksızlıkları arasında hiç bir ayırım yapılamaz.» [33]
Latin Amerika Troçkistleri, ideolojik entrizm taktiklerinde ve yıkıcı faaliyetlerinde eşgüdüm sağlamak amacıyla özel bir eğitim biçimi geliştirdiler. Montevideo’dan alınan haberlere dayanılarak Batı Alman Burjuva basınında, 1963 Mart ayında Uruguay’da, Arjantin, Brezilya, Şili, Bolivya, Peru, Venezuela ve Uruguay’dan gelen 65 Troçkist tarafından izlenen bir eğitim toplantısı düzenlendiği bildirildi. Posadas’ın başkanlığında, «Dördüncü Entemasyonal»in sorunları, «Siyasal Devrimlerin Teknik ve Taktikleri» ve «Sömürgelerdeki Devrimlerin İlkeleri» üzerine konuşmalar yapıldı. Aynı zamanda grupların her biri için taktikler geliştirildi ve böyle toplantıların düzenli olarak yapılması kararı benimsendi.
Buna benzer bir «deney alış-verişi» 1967 Temmuz’unda Meksiko’daki Latin Amerikalı Troçkistler tarafından, yapıldı. [34]
Latin Amerika’nın siyasal hayatında Troçkistlerin etkisi genellikle önemsizdir. Ancak Troçkistlerin kendilerini orada hissettiriyor olmaları da rastlantı değildir. Dünya’nın bu bölümündeki ülkelerde «küçük-burjuva devrimciliğine» karşı sürekli bir eğilim vardır. Arjantin, Brezilya, Meksika, Peru ve Şili’de anarşizm, yirminci yüzyıl başlarında bile bağımsız bir siyasal eğilimdi.
«Doğrudan eylem», «kendiliğinden ayaklanma» ve «militan bir azınlık» fikirleri uzun zamandan beri işçi sınıfı hareketi içinde, hareketi bölerek ve sınıf bilincinin gelişmesini güçleştirerek yayılıyordu
Şili Komünist Partisi Genel Sekreteri Louis Corvalân Latin Amerika Komünist partilerinin «sınıf düşmanlarına karşı koymak, aynı zamanda kendi saflarındaki anarşizm, Troçkizm ve öteki küçük-burjuva eğilimleriyle savaşmak» zorunda olduklarına dikkati çekmişti. [25]
Latin Amerikalı Komünistlerin küçük-burjuva aşırılıkçılara karşı mücadelesi, onların serüvenci planlarının başarısızlığı, kitleler arasındaki etkisini yitirmesi-tüm bunlar anarşizm ruhunu yıktı
Bununla birlikte, orda burada, bazı yarı-proleter, anarşizme eğilimli unsurlar hâlâ yaşıyorlar ve Troçkist aşırı-devrimci fikirlerin etkisinde kalıyorlar. Troçkistlerin, aşırılıkçı küçük-burjuva unsurlarınca zaman zaman desteklenen gelişi güzel ayaklanma çağrıları Latin Amerika’nın devrimci hareketine belli ölçüde zarar veriyor.
Troçkistler uzun zamandır Afrika’da yıkıcı faaliyetler tasarlıyorlar. Bu görev, halen yerine getirilmemekteyse de «Dördüncü Enternasyonal» tarafından tekrar tekrar belirtilmektedir. International Socialist Review gazetesinde değinildiği gibi, Troçkistlerin Cezayir de «çok aktif» oldukları doğrudur. [36] Eylemleri neyi içeriyordu? 1954′e gelinceye kadar Fransız Troçkistleri Messalistleri( Hacı Messali’nin liderliğindeki küçük-burjuvazi partisinin üyelerine verilen ad) destekler biçimde konuşuyorlardı. Ulusal Kurtuluş Cephesine karşıydılar. Vali, General Soustelle, 1955 yılında «Messali benim son kozumdur» derken Messalistlerin arasında oldukça önemli sayıda Fransız polis ajanı vardı. [37]
Cezayir’de daha sonraları dahi, Cezayir gazetesi El Moudjahid’e göre, yıkıcı faaliyetlerini nasıl yürüteceklerine ilişkin doğrudan doğruya «Dördüncü Enternasyonal»den emir alan birkaç Troçkist grup vardı. [38]
Guatemala İşçi Partisi Merkez Komitesi «13 Kasım Hareketi» liderlerini, demokratik güçlerin bölünmesine yol açabilecek Sol ve Provokatif karakterdeki sloganlara karşı çıkmaya çağırdı.
Ancak, Troçkistler Guatemala’daki devrimci güçleri bölme çabalarını sürdürdüler. [22]
Troçkist çizgiyle uyuşamayanlar «13 Kasım Hareketini» terk ettiler. Bunlar «Guatemala İsyancı Silâhlı Kuvvetler» örgütünü oluşturdular.
Tam bu sırada, A. B. Devletlerinde Guatemala’daki «Dördüncü Enternasyonal»in faaliyetlerine ilişkin bir propaganda kampanyasına girişildi. 1965 Mayıs ayında, sık sık Troçkistlere sayfalarından yararlanma izni vermiş olan Monthly Review dergisi, kendilerinin Guatemala’daki gruplarının, herhangi bir koalisyon oluşturmadan devrimin yürütülebileceğini kanıtlamış olduğunu ileri sürdü. Dergide şöyle deniyordu: «Bunun yerine gerçek bir sosyalist program benimsediler ve bunun gerçekleşmesi için gerekli olan aracın bir işçi ve köylü devleti olması gerektiğini ilân ettiler.» Birleşik Amerika’da bazı kişiler öteki ülkelerin de bu örneği izlemesini istiyormuş gibi görünüyorlar. Monthly Reviewdergisi Guatemala kitlelerinin, sorunları Orta ve Güney Amerikalı kardeşlerinden niteliksel olarak farklı bir şekilde gördüklerini sanmak için hiç bir neden yok» diye yazdı. [23]
Fidel Castro’nun vurguladığı gibi, özellikle, Amerikan emperyalizminin «13 Kasım Hareketi»ne bağlı olarak son derece gelişmiş karşı-devrimci taktikler kullandığı sırada, Amerika basınında böyle sözlerin yer alması bir rastlantı değildi. [21]
Troçkistler, Guatemala’da kazandıkları «başarı» üzerine, kendilerini açıkça kutladılar ve gelecekte aynı çizgide çalışacaklarını bildirdiler. 1967 «kongre»sinde Posadas şöyle dedi: «Troçkizm henüz devrimi yönetecek kadar güçlü değildir; ancak nesnel koşullar izin verdiği içindir ki, Guatemala’da olduğu gibi, bir devrimi etkileme yeteneğini kanıtlayabilmiştir. Kendimizi bunun için hazırlıyoruz.» [25]
Troçkistler, silâhlı mücadelenin süregeldiği ya da ilerde böyle bir mücadelenin olabileceği öteki Latin Amerika Ülkelerine, «Guatemala deneyini yayma» çağrısında bulunuyorlar.
Troçkistlerin Latin Amerika Sendikaları içinde yürüttükleri «entrist» taktikler aynı derecede utanç verici olmuştur. Troçkizm taraftarlarına göre «stratejik hedef», sendikaları temelinden yıkmak, kendi tarafına çekebildiklerini tek bir çatı altında toplamak ve böylece «sendikalara dayanan» bir işçi partisi kurmaktır. [26]
Troçkistler yıllardır Bolivya sendikalarını yıkmaya çalışıyorlar. Daha 1946 Kasım ayında, madenciler birliğine gizlice sokulan Troçkist unsurların etkisiyle, birliğin liderleri Ulusal İşçi Sınıfı Merkezi’ni oluşturdular. Bu merkez, Bolivya İşçi Sendikaları Konfederasyonuna karşıydı ve hatta onun yerini almaya dahi çalışmıştı. Troçkistlerin faaliyetleri böylece Bolivya İşçi sınıfı hareketindeki bölünmeyi hızlandırdı. [27]
1965 yılında Troçkistler, Bolivya’daki sendikaların faaliyetlerini bütünüyle durdurmaya çalıştılar. Bolivya Hükümetinin baskısını bahane ederek, sendikaların illegal olarak çalışmasını savundular. Böylece, sendika hareketini yıkmak için sabırsızlanan iktidardaki generallere ayak uyduruyorlardı.
Komünistler, Bolivya işçi sınıfına önemli zararlar verebilecek bu görüşlere kesinlikle karşı çıktılar. Yerel toplantılarda, sendika liderlerinin konferanslarında ve aynı zamanda basında, varlıkları en güç anlarda her şeyden fazla gerekli olan sendikal örgütlerin illegal bir konuma geçirilmesini kabul etmenin olanaksız olduğunu inandırıcı bir şekilde kanıtladılar.
Troçkistlerin bu tür tehlikeli tertipleri yüzünden, reformist unsurlar daha etkin olmaya başladığı zaman, Bolivya komünistleri hedeflerini «anarko-sendikalizm ve küçük-burjuva milliyetçi reformizminin üstesinden gelmek ve aynı zamanda Troçkizme ezici bir darbe indirmek ve onları kitle hareketindeki konumlarından atmak» olduğunu belirttiler. [28]
Troçkistler uzun süredir Şili sendikaları içinde de entrika çeviriyorlardı. Çeşitli dolaplar çevirerek onları açıkça provokatif bir çizgiye çekmeye çalıştılar: «Sloganımız ya herşey ya da hiçbir şey; taktiklerimiz belirsiz bir süre için genel grevdir.» [29] Bu tür çığlıklar hepsinden de zararlıydı; çünkü işverenlerin çatışmaları sürdürme ve böylece işçi sınıfını ve onun sendikalarını güçten düşürme emellerine uygun düşüyordu.
Troçkistler, anarşist unsurlarla birlikte, bir süre için Şili İşçileri Tek Merkezi’nin liderliğine sızarak, bu örgütü Komünist Partisine karşı kullandılar. «Sendikaları Güçlendirin» sloganlarıyla işçi sınıfı partisinin alanını daraltmaya çalıştılar. [30]
Troçkistler gerilla birliklerindeki ve sendikalardaki «entrizm» taktiklerinin yanısıra, Latin Amerika’nın öteki kitle örgütleri içinde de entrikalarını sürdürüyorlar.
Şili’de Troçkistler, sosyalist ve komünistlerin ortak eylemine karşı çıktılar. Şili Sosyalist Partisi’nin 20. Ulusal kongresi (Şubat 1964) öncesinde, bazı gençlere güvenerek partinin birliğini bozabilecek bir programla ortaya çıkan ve parti tarafından bozguna uğratılan bir takım grupların eylemlerinden yararlanmayı düşündüler. Muhaliflerin kendi görüşlerini partiye kabul ettirme girişimleri Ş.S.P’nin 21. kongresinde başarısızlığa uğradı (Haziran 1965). Kongre, sosyalistlerle komünistler arasında her gün biraz daha gelişen işbirliğinin bütün Şili devrimci hareketinin temel taşı olmaya başladığını bildirdi. [31]
Şili’de Ulusal Birlik Cephesinin 1970 sonbaharındaki zaferi bu oluşumun siyasal bakımdan doğruluğunun parlak kanıtıydı.
Arjantin Troçkistleri de sürekli entrikalar düzenliyorlardı. Peron hareketine sızarak, oradan komünist partinin strateji ve taktiklerine hakaretler yağdırdılar. Bir birleşik anti-tekelci cephenin oluşturulmasına karşı çıktılar ve «derhal devrim», «derhal ayaklanma» çağrısında bulundular.
Troçkistler, Latin Amerika Ülkelerinde gelişmekte olan «Küba’yı destekleme» hareketine de örgütsüzlük getirdiler. «Küba’yı desteklemenin en iyi yolu, Küba örneğini izlemektir…» sloganlarıyla iyi düzenlenmemiş bir ayaklanmaya neden olmaya çalıştılar. Uruguay’da Troçkistler Küba devrimini destekleyenlerin eylemlerini kınadılar; Bolivya Troçkistleri de Küba’nın savunulması hareketinin taraftarlarına, en yakın zamanda bir işçi-köylü hükümetinin kurulması ve «bu mücadelede derhal, Küba’da Fi-del Castro’nun zafere ulaşmasını sağlayanlara benzeyen yeni devrimci mücadele yöntemlerinin kullanılması» için çağrıda bulundular. [32]
Troçkistlerin provokatif ve ikiyüzlü oyunları, Latin Amerika Uluslarına Küba’ya kuşku düşürmek için ta şartlanmış propaganda malzemesi dağıttıkları zaman ortaya çıktı. Bazı Troçkist gruplar (Posadas taraftarları) şunu bildirdiler «onun barış içinde bir arada yaşama çizgisine boyun eğmesi ve tek ülkede sosyalizmi inşa etme düşüncesi, Küba devrimini geri kalan Latin Amerika halkından ayrı düşürebilir.» Küba’yı öteki Latin Amerika ülkelerinde devrimi kolaylaştırmak için hiç bir şey yapmamakla suçladılar.
Küba komünistlerinin liderlerinden biri, Blas Roca, şu açıklamada bulundu: «Yankee emperyalizmi ve onun uşakları, Küba halkına yönelttikleri saldırıların onu komünistlerin zorbalığından kurtarmak için yapıldığını dahi söylerler. Emperyalizmle Troçkistlerin ahlaksızlıkları arasında hiç bir ayırım yapılamaz.» [33]
Latin Amerika Troçkistleri, ideolojik entrizm taktiklerinde ve yıkıcı faaliyetlerinde eşgüdüm sağlamak amacıyla özel bir eğitim biçimi geliştirdiler. Montevideo’dan alınan haberlere dayanılarak Batı Alman Burjuva basınında, 1963 Mart ayında Uruguay’da, Arjantin, Brezilya, Şili, Bolivya, Peru, Venezuela ve Uruguay’dan gelen 65 Troçkist tarafından izlenen bir eğitim toplantısı düzenlendiği bildirildi. Posadas’ın başkanlığında, «Dördüncü Entemasyonal»in sorunları, «Siyasal Devrimlerin Teknik ve Taktikleri» ve «Sömürgelerdeki Devrimlerin İlkeleri» üzerine konuşmalar yapıldı. Aynı zamanda grupların her biri için taktikler geliştirildi ve böyle toplantıların düzenli olarak yapılması kararı benimsendi.
Buna benzer bir «deney alış-verişi» 1967 Temmuz’unda Meksiko’daki Latin Amerikalı Troçkistler tarafından, yapıldı. [34]
Latin Amerika’nın siyasal hayatında Troçkistlerin etkisi genellikle önemsizdir. Ancak Troçkistlerin kendilerini orada hissettiriyor olmaları da rastlantı değildir. Dünya’nın bu bölümündeki ülkelerde «küçük-burjuva devrimciliğine» karşı sürekli bir eğilim vardır. Arjantin, Brezilya, Meksika, Peru ve Şili’de anarşizm, yirminci yüzyıl başlarında bile bağımsız bir siyasal eğilimdi.
«Doğrudan eylem», «kendiliğinden ayaklanma» ve «militan bir azınlık» fikirleri uzun zamandan beri işçi sınıfı hareketi içinde, hareketi bölerek ve sınıf bilincinin gelişmesini güçleştirerek yayılıyordu
Şili Komünist Partisi Genel Sekreteri Louis Corvalân Latin Amerika Komünist partilerinin «sınıf düşmanlarına karşı koymak, aynı zamanda kendi saflarındaki anarşizm, Troçkizm ve öteki küçük-burjuva eğilimleriyle savaşmak» zorunda olduklarına dikkati çekmişti. [25]
Latin Amerikalı Komünistlerin küçük-burjuva aşırılıkçılara karşı mücadelesi, onların serüvenci planlarının başarısızlığı, kitleler arasındaki etkisini yitirmesi-tüm bunlar anarşizm ruhunu yıktı
Bununla birlikte, orda burada, bazı yarı-proleter, anarşizme eğilimli unsurlar hâlâ yaşıyorlar ve Troçkist aşırı-devrimci fikirlerin etkisinde kalıyorlar. Troçkistlerin, aşırılıkçı küçük-burjuva unsurlarınca zaman zaman desteklenen gelişi güzel ayaklanma çağrıları Latin Amerika’nın devrimci hareketine belli ölçüde zarar veriyor.
Troçkistler uzun zamandır Afrika’da yıkıcı faaliyetler tasarlıyorlar. Bu görev, halen yerine getirilmemekteyse de «Dördüncü Enternasyonal» tarafından tekrar tekrar belirtilmektedir. International Socialist Review gazetesinde değinildiği gibi, Troçkistlerin Cezayir de «çok aktif» oldukları doğrudur. [36] Eylemleri neyi içeriyordu? 1954′e gelinceye kadar Fransız Troçkistleri Messalistleri( Hacı Messali’nin liderliğindeki küçük-burjuvazi partisinin üyelerine verilen ad) destekler biçimde konuşuyorlardı. Ulusal Kurtuluş Cephesine karşıydılar. Vali, General Soustelle, 1955 yılında «Messali benim son kozumdur» derken Messalistlerin arasında oldukça önemli sayıda Fransız polis ajanı vardı. [37]
Cezayir’de daha sonraları dahi, Cezayir gazetesi El Moudjahid’e göre, yıkıcı faaliyetlerini nasıl yürüteceklerine ilişkin doğrudan doğruya «Dördüncü Enternasyonal»den emir alan birkaç Troçkist grup vardı. [38]
Geri: Troçkizm Üzerine
Troçkistler, Asyanın genç bağımsız ülkelerinde hiç bir başarı elde edemediler. Bütün yapabildikleri Singlase Lanka Sama Samaja Partisinden küçük bir grubu ayırmak oldu. Bu küçük, «Ortodoks» Troçkistler takımı, bazı Latin Amerika Troçkist grupları gibi, kendilerine özgü yıkıcı faaliyet yöntemleri kullanırlar; sorumsuzca derhal işçi-köylü hükümetleri kurulmasında ısrar ederler ve ülkedeki tüm demokratik güçleri birleştirme doğrultusunda bir çizgi izleyen Seylan Komünist Partisini karalamaya çalışırlar.
Çağdaş Troçkizm, uluslararası devrimci hareket içerisindeki yıkıcı alanını genişletmeye çalışmaktan vazgeçmedi. Kendilerini değişik ülkelerin koşullarına uyduran Troçkistler etkilerini arttırmak için ateşli bir biçimde yeni olanaklar arıyorlar.
Uluslararası devrimci harekette Troçkizmin yıkıcı rolü, yalnızca «Dördüncü Enternasyonal» ve tek tek Troçkist gruplar tarafından yürütülen somut eylemlerde ifadesini bulmaz. Troçkizmin karşı-devrimci rolü, işçi sınıfına karşı geniş ölçüde burjuva propagandasından yararlanmasında da ortaya çıkar. Burjuva basını Troçkist görüşleri, Troçkistlerden daha etkin bir biçimde duyuyur, büyük bir şevkle bunların reklamını yapar. Burjuva propagandası için Troçkizm, devrimci hareket içinde bir çeşit Truva atıdır.
Notlar
(2) I. Deutscher, Ironies of History. Essays on Contemporary Communism (Tarihin Cilveleri. Çağdaş Komünizm Üzerine Denemeler) Londra, 1966, s. 175-176.
(3) Pierre Frank, La Oııaırieme Internationale, Contribntion â L’historie du movement trotskyste, Paris 1969, s. 67.
(4) Socialism on Trial. The Official Court Record of James P. Cannons Testimony in the Famous Minneapolis «Sedition» Trial (Sosyalizm Yargılanıyor. James P. Cannon’un ünlü Minneapolis «İsyana Tahrik» duruşmasmdaki ifadelerinin Resmî Mahkeme Tutanakları) New York, 1944, s. 37.
(5) International Socialist Review, No. 4, 1963, s. 129.
(6) a.g.e., 1969, s. 69.
(7) Sous le drapeau du Socialisme, No. 37, 1967, s. 21.
( Quatrieme Internationale, No. 19. 1963, s. 32.
(9) Rivista Marxista Europea. No. 5-6, 1968, s. 245.
(10) Bulletin Interieur du Secretariat International de la IVe Internationale, Aralık 1960, s. 9.
(11) The Newsletter, 14 Ocak 1969, 12 Nisan 1969.
(12) Bulletin Interieur du Secretariat International de la IVe Internationale, Aralık 1960, s. 6.
(13) Marxist Review, No. 172, 1960, s. 18.
(14) Tim Buck, Thirty Years 1922-1952. The Story of the Communist Movement in Canada (Otuz yıl : 1922 -1952. Kanada’da Komünist Hareketin Öyküsü).
(15) Leo Figueres, Le trotskisme cet antileninisme, Paris, 1969, s. 190.
(16) Marxism Today, No. 9, 1964, s. 277.
(19) Quatrieme Internationale, No. 37, 1969, s.,89.
(18) a.g.e., s. 283.
(19) Quatrieme Internationale, No. 37, 1969, s. 89.
(20) Latin Amerika ülkelerindeki komünist partilerin pek çoğu yarı yasal ya da yasal-olmayan koşullarda çalışma zorunda bırakılmışlardır. Ancak bu ülkelerin çoğunda Troçkistler serbestçe propaganda yapabilmektedirler. Uruguay’da (Bakınız, European Marxist Review 1968, No. 1, s. 198) Troçkistlere radyoda düzenli olarak konuşma izni verilmiştir ve bu yıllardır böyle sürüp gitmektedir.
(21) Rivista Marxista Europea, 1968, No. 5-6, s. 31.
(22) Bakınız World Marxist Review, No. 8, 1965, s. 30-31; No. 10, 1966, s. 22-23; No. 3, 1969, s. 27-30.
(23) World Marxist Review’dan alınmıştır. No. 10. 1965, s. 25.
(24) Cuba Socialista, No. 54, 1966, s. 93.
(25) European Marxist Review, No. 1, 1968, s. 98.
(26) a.g.e., s. 197.
(27) Râul Ruiz Gonzâles, Bolivia El Prometeo de Andes, Buenos Aires, s. 210.
(28) World Marxist Review, No. 4, 1967, s. 43.
(29) Bakınız Şili. Politika. Ekonomi. Siyaset. S. Gonionsky tarafından yayımlanmıştır. Rusça baskı, Moskova. 1965, s. 85 - 86.
(30) Bakınız, Şili Komünist Partisi XII. Kongresi (Santiago, 13-18 Mart, 1962) Rusça baskı, Moskova, 1963, s. 96.
(31) Bakınız, Latin Amerika Ülkelerinin Siyasal Partileri, Rusça baskı, Moskova, 1965, s. 266 - 268.
(32) Quatrieme Internationale, No. 21, 1964, s. 8.
(33) Cuba socialista, No. 56, 1966, s. 88.
(34) World Marxist Review, No. 7, 1967, s. 26.
(35) European Marxist Review, No. 1, 1968, s. 202.
(36) International Socialist Review, No. 4, 1963, s. 134.
(37) Colette et Francis Jeanson, L’Algerie, hors La Loi Paris, 1955, s. 264.
(38) El Moudjahid, 22 Eylül 1965.
Çağdaş Troçkizm, uluslararası devrimci hareket içerisindeki yıkıcı alanını genişletmeye çalışmaktan vazgeçmedi. Kendilerini değişik ülkelerin koşullarına uyduran Troçkistler etkilerini arttırmak için ateşli bir biçimde yeni olanaklar arıyorlar.
Uluslararası devrimci harekette Troçkizmin yıkıcı rolü, yalnızca «Dördüncü Enternasyonal» ve tek tek Troçkist gruplar tarafından yürütülen somut eylemlerde ifadesini bulmaz. Troçkizmin karşı-devrimci rolü, işçi sınıfına karşı geniş ölçüde burjuva propagandasından yararlanmasında da ortaya çıkar. Burjuva basını Troçkist görüşleri, Troçkistlerden daha etkin bir biçimde duyuyur, büyük bir şevkle bunların reklamını yapar. Burjuva propagandası için Troçkizm, devrimci hareket içinde bir çeşit Truva atıdır.
Notlar
(2) I. Deutscher, Ironies of History. Essays on Contemporary Communism (Tarihin Cilveleri. Çağdaş Komünizm Üzerine Denemeler) Londra, 1966, s. 175-176.
(3) Pierre Frank, La Oııaırieme Internationale, Contribntion â L’historie du movement trotskyste, Paris 1969, s. 67.
(4) Socialism on Trial. The Official Court Record of James P. Cannons Testimony in the Famous Minneapolis «Sedition» Trial (Sosyalizm Yargılanıyor. James P. Cannon’un ünlü Minneapolis «İsyana Tahrik» duruşmasmdaki ifadelerinin Resmî Mahkeme Tutanakları) New York, 1944, s. 37.
(5) International Socialist Review, No. 4, 1963, s. 129.
(6) a.g.e., 1969, s. 69.
(7) Sous le drapeau du Socialisme, No. 37, 1967, s. 21.
( Quatrieme Internationale, No. 19. 1963, s. 32.
(9) Rivista Marxista Europea. No. 5-6, 1968, s. 245.
(10) Bulletin Interieur du Secretariat International de la IVe Internationale, Aralık 1960, s. 9.
(11) The Newsletter, 14 Ocak 1969, 12 Nisan 1969.
(12) Bulletin Interieur du Secretariat International de la IVe Internationale, Aralık 1960, s. 6.
(13) Marxist Review, No. 172, 1960, s. 18.
(14) Tim Buck, Thirty Years 1922-1952. The Story of the Communist Movement in Canada (Otuz yıl : 1922 -1952. Kanada’da Komünist Hareketin Öyküsü).
(15) Leo Figueres, Le trotskisme cet antileninisme, Paris, 1969, s. 190.
(16) Marxism Today, No. 9, 1964, s. 277.
(19) Quatrieme Internationale, No. 37, 1969, s.,89.
(18) a.g.e., s. 283.
(19) Quatrieme Internationale, No. 37, 1969, s. 89.
(20) Latin Amerika ülkelerindeki komünist partilerin pek çoğu yarı yasal ya da yasal-olmayan koşullarda çalışma zorunda bırakılmışlardır. Ancak bu ülkelerin çoğunda Troçkistler serbestçe propaganda yapabilmektedirler. Uruguay’da (Bakınız, European Marxist Review 1968, No. 1, s. 198) Troçkistlere radyoda düzenli olarak konuşma izni verilmiştir ve bu yıllardır böyle sürüp gitmektedir.
(21) Rivista Marxista Europea, 1968, No. 5-6, s. 31.
(22) Bakınız World Marxist Review, No. 8, 1965, s. 30-31; No. 10, 1966, s. 22-23; No. 3, 1969, s. 27-30.
(23) World Marxist Review’dan alınmıştır. No. 10. 1965, s. 25.
(24) Cuba Socialista, No. 54, 1966, s. 93.
(25) European Marxist Review, No. 1, 1968, s. 98.
(26) a.g.e., s. 197.
(27) Râul Ruiz Gonzâles, Bolivia El Prometeo de Andes, Buenos Aires, s. 210.
(28) World Marxist Review, No. 4, 1967, s. 43.
(29) Bakınız Şili. Politika. Ekonomi. Siyaset. S. Gonionsky tarafından yayımlanmıştır. Rusça baskı, Moskova. 1965, s. 85 - 86.
(30) Bakınız, Şili Komünist Partisi XII. Kongresi (Santiago, 13-18 Mart, 1962) Rusça baskı, Moskova, 1963, s. 96.
(31) Bakınız, Latin Amerika Ülkelerinin Siyasal Partileri, Rusça baskı, Moskova, 1965, s. 266 - 268.
(32) Quatrieme Internationale, No. 21, 1964, s. 8.
(33) Cuba socialista, No. 56, 1966, s. 88.
(34) World Marxist Review, No. 7, 1967, s. 26.
(35) European Marxist Review, No. 1, 1968, s. 202.
(36) International Socialist Review, No. 4, 1963, s. 134.
(37) Colette et Francis Jeanson, L’Algerie, hors La Loi Paris, 1955, s. 264.
(38) El Moudjahid, 22 Eylül 1965.
Similar topics
» Troçkizm...
» Diyalektik Materyalizm Üzerine -1-
» Diyalektik Materyalizm Üzerine -2-
» Diyalektik Materyalizm Üzerine-3-
» Kitle Çalışması Üzerine...
» Diyalektik Materyalizm Üzerine -1-
» Diyalektik Materyalizm Üzerine -2-
» Diyalektik Materyalizm Üzerine-3-
» Kitle Çalışması Üzerine...
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz