Düzene Karşı Kürt İsyanları...
Yolumuz Devrim Aşkımız Devrim | DevrimForum | :: ..::Tartışma Platformu::.. :: Etnik & Dinsel Kimlik Sorunu
1 sayfadaki 1 sayfası
Düzene Karşı Kürt İsyanları...
1905 : Bitlis, Beyazit ayaklaması
1906 : Bişare Çeto ayaklaması.
1907-1909 : Dersim direnişleri
1908 : Hemawendi ayaklanması
1909 : Süleymaniye ayaklanması
1913 : Melle Selim ve Şeyh Sahabettin ayaklanması
1914 : Barzan ayaklanması
1919-1922 : Simko ( İsmail ağa ) ayaklanması
11 mayis 1919 : Ali Bate ayaklanması
21 mayis 1919 : Mahmud Berzenci ayaklanması (1.)
6 mart 1921 : Koçgiri ayaklanması
4 Eylul 1924 : Beytüssebab ayaklanması
13 $ubat 1925 : Seyh Said ayaklanması
10 Haziran 1925 : Nehri direnişi.
7 Agustos 1925 : Reşkotan - Raman direnişi.
16 Mayis 1926 : Ağrı ayaklanması (1)
21 Ocak 1926 :Hazro direnişi.
7 Ekim 1926 : Koçusagi ayaklanması
26 Mayis 1927 : Mutki direnişi.
8 Eylül 1927 : Ağrı ayaklanması (2)
7 Ekim 1927 : Bicar direnişi.
6 Temmuz 1929 : Asi Resul ayaklaması.
20 Eylül 1929 : Tendürek direnişi
26 Mayis 1930 : Savur direnişi.
20 Haziran 1930 : Zeylan ayaklaması.
21 Temmuz 1930 : Oramar ayaklaması.
7 Eylül 1930 : Ağrı ayaklaması (3.)
24 Ekim 1930 : Pülümür ayaklaması.
Eylül 1930 : Mahmut Berzenci ayaklaması. (2)
Kasim 1931 : Şeyh Ahmed Barzani ayaklaması.
21 Mart 1937 : Dersim ayaklaması.
11 Eylül 1961: Mele Mustafa Barzani ayaklaması.
Simko Iranı sarstı :
_______________
Iran Kürdistanínda Simko ayaklanması 1919´da başladı. Ismail Ağa (Simko) önderliğinde Urmiye´de ayaklanan Kürtler, Urmiye-Tebriz yolunu kontrollerine aldılar. Azerbaycan valisi, Simko´yu savaşla yenemeyeçeğini anlanyınca, Ingiliz konsolosunu göndererek Simko´ya Urmiye bölgesinin valiligini teklif etti. 1920´de Simko´nun üzerine büyük bir askeri güç gönderdi. Kürt kuvvetlerini geri çekilmek zorunda kaldi. Simko bu yenilgiye rağmen güçlerini toparlayarak 1921´de Mahabad´da saldırıya geçti ve 600 Iran jandarmasını öldürdü. 1930 yılına kadar Simko ve hareketini tamamen kontrol edemeyen Iran, bu yıl büyük bir taaruz baslattı. Kürt güçleri yenildi ve geri çekildi. [/COLOR]
1906 : Bişare Çeto ayaklaması.
1907-1909 : Dersim direnişleri
1908 : Hemawendi ayaklanması
1909 : Süleymaniye ayaklanması
1913 : Melle Selim ve Şeyh Sahabettin ayaklanması
1914 : Barzan ayaklanması
1919-1922 : Simko ( İsmail ağa ) ayaklanması
11 mayis 1919 : Ali Bate ayaklanması
21 mayis 1919 : Mahmud Berzenci ayaklanması (1.)
6 mart 1921 : Koçgiri ayaklanması
4 Eylul 1924 : Beytüssebab ayaklanması
13 $ubat 1925 : Seyh Said ayaklanması
10 Haziran 1925 : Nehri direnişi.
7 Agustos 1925 : Reşkotan - Raman direnişi.
16 Mayis 1926 : Ağrı ayaklanması (1)
21 Ocak 1926 :Hazro direnişi.
7 Ekim 1926 : Koçusagi ayaklanması
26 Mayis 1927 : Mutki direnişi.
8 Eylül 1927 : Ağrı ayaklanması (2)
7 Ekim 1927 : Bicar direnişi.
6 Temmuz 1929 : Asi Resul ayaklaması.
20 Eylül 1929 : Tendürek direnişi
26 Mayis 1930 : Savur direnişi.
20 Haziran 1930 : Zeylan ayaklaması.
21 Temmuz 1930 : Oramar ayaklaması.
7 Eylül 1930 : Ağrı ayaklaması (3.)
24 Ekim 1930 : Pülümür ayaklaması.
Eylül 1930 : Mahmut Berzenci ayaklaması. (2)
Kasim 1931 : Şeyh Ahmed Barzani ayaklaması.
21 Mart 1937 : Dersim ayaklaması.
11 Eylül 1961: Mele Mustafa Barzani ayaklaması.
Simko Iranı sarstı :
_______________
Iran Kürdistanínda Simko ayaklanması 1919´da başladı. Ismail Ağa (Simko) önderliğinde Urmiye´de ayaklanan Kürtler, Urmiye-Tebriz yolunu kontrollerine aldılar. Azerbaycan valisi, Simko´yu savaşla yenemeyeçeğini anlanyınca, Ingiliz konsolosunu göndererek Simko´ya Urmiye bölgesinin valiligini teklif etti. 1920´de Simko´nun üzerine büyük bir askeri güç gönderdi. Kürt kuvvetlerini geri çekilmek zorunda kaldi. Simko bu yenilgiye rağmen güçlerini toparlayarak 1921´de Mahabad´da saldırıya geçti ve 600 Iran jandarmasını öldürdü. 1930 yılına kadar Simko ve hareketini tamamen kontrol edemeyen Iran, bu yıl büyük bir taaruz baslattı. Kürt güçleri yenildi ve geri çekildi. [/COLOR]
Geri: Düzene Karşı Kürt İsyanları...
Koçgiri Ankara´ya ilk isyan :
________________________
Ankara hükümetine ilk baskaldırı Temmuz 1920´de Koçgiri´de patlak verdi. İsyan öncesinde hazırlık çalışmaları Alişan, Dersimli Alişer ve Baytar Nuri tarafında yürütüldü. Temmuz 1920´de Mısto ismili aşiret reisinin komutasındaki bazı birlikler Zara´nın Çulfa Ali karakolunu bastılar. Bu baskın sonrasında Sivas - Erzincan arası ile Kangal - Zara ve çezresi Kürt birliklerinin denetimine geçti. Sedan Asireti reisi Paşo Refahiye´yi elegeçirerek ederek fiilen yönetime el koydu ve hükümet konagina Kürt bayrağı çekti. Ankara hükümeti ise Ekim 1920´de isyanın genişlemesini engellemek amacıyla buraya `nasihat heyetleri´gönderdi. 15 Kasim´da Hozat´ta Alişan başkanlığında yapılan bir toplantıda hükümete muhtıra verildi. Ankara ise Sivas´a askeri yıgınak yapmaya başladı. Bu arada Koçgiri başkaldırısı yayıldi: Dersim, 1921 baharında bağımsızlığını ilan etmeye hazırlanıyordu. Ankara, Dersim´in çevresi ile irtibatını keserek ve buradan bazı kişileri Meclis´e davet ederek harekátı sınırlamaya çalıştı. Bu yöntemler sonuç vermedi ve sonuçta Mart 1921´de Türk ordu birlikleri vahşi katliamlarlan kğrtleri sindirme harekáti başlattı. Coğrafi yapının ve iklimin olumsuz etkisi nedeniyle, Ginyan aşireti reisi Murat Paşa´nın isyancı üç Kürt komutanı hile ile tutuklamasıyla bölündü. 24 Nisan 1921´de ise Koçgiri´deki birlikler çözülmeye başladı. Ordu, Koçgiri içlerine kadar girerek isyanı kanlı bir şekilde bastırdı ve ayaklanmanin lideri tutuklandı. Bu arada Koçgiri ayaklanması, aşiret reislerinin hegemonyasını aşan halkçi özellikleriyle tarihe geçti.
Şeyh Said ayaklanması :
____________________
Genç Ergani ilçesini Egil bucağına bağlı Piran köyünde 13 Subat 1925´te patlayan silahlar, Kürt tarihinin önemli başkaldırılarından birini haber veriyordu. Şeyh Said ayaklamnması olarak tarihe geçen bu ayaklanma, arandıkları ileri sürülen ve teslim edilmeleri istenen on kişinin Piran´a gelen Türk jandarmasına teslim edilmemesiyle patlak verdi. Çoğu araştırmacı, ayaklanmanın bu olay üzerine erken başladığında hemfikir. Bu ilk kıvılcımın ardında ayaklanma geniş bir alana yayıldı ve ilk üç hafta boyunca Şeyh Said kuvvetleri sömürgeci TC hükümeti kuvvetlerine karşi üstünlük sağladılar. Şeyh Said´e bağlı kuvvetler 17 Subat´ta Genç ilini merkez kazası olan Darahini´yi başarak vali ve diğer yetkilileri tutukladılar. Şeyh Said kısa sürede Genç, Maden, Siverek ve Ergani´yi ele geçirip Diyarbakír´a yürüdü. Bir başka grup da zanê Mehedê Qortî önderliğindeki direnişçiler Varto´yu alıp Muş´a yöneldi. Hükümet, 21 Subat´ta Kürt illerinde sıkı yönetim ilan etti. Ancak ordu birlikleri 23 Subat´ta ayaklanmacılar karşısında gerileyerek Diyarbakır´a çekildi. Bir gün sonra da Elazığ Kürt direnişçilerinin eline geçti. Ankara karışmıştı : Barbar olan diktator Mustafa Kemal, mart başında, Başbakan Fethi Bey´in (Okyar ) istifasını istedi. Hükümetin istifa etmesi üzerine, 3 Mart´ta başbakanlık görevi Kürd asılı olan hain, İsmet Paşa´ya ( Inönü ) verildi. 4 Mart´ta Meclis´ten güvenoyu alan hükümet, aynı gün Takrir-i Sükun Kanunu´nu çıkarttı. İlk yıl yürülükte kalmak üzere çıkartılan bu yasa hükümete olaganüstü hal yetkileri tanıyordu. Şeyh Said güçleri 7 Mart´ta Diaybakır´ı kuşattılar. Ancak kenti ele geçiremeden geri çekilmek zorunda kaldılar. Ayaklanma bölgesinde geniş çaplı asker yığınagı yapıldıkdan sonra, sömürgeci Türk ordu birlikleri 26 Mart´ta karadan ve havadan taarruzu başlattı. Artık üstünlük hükümet güçlerinin eline geçiyordu. Nisan ayı ortalarında Şeyh Said Varto yakınlarında, aralarında bulunan Kürd asıllı hain arkadaşlarının ihanetizle zenik düştü. Başkaldırının öteki önderlerinden Şeyh Serif de Palu´da teslim oldu. Şark İstiklal Mahkemesi´nin verdiği karar üzerine Şeyh Said 29 Haziran 1925´te hunharca idam edildi. Palu´da doğan Şeyh Said, Şeyh Septi´nin torunu ve Şeyh Mahmut´un ogluydu.
Ağrı başkaldırısı :
____________
1930´a kadar değisik şiddetlerde devan eden Ağrı başkaldırısının startı, 16 Mayıs 1926´da. Agrı civarına yönelen bir jandarma alayının yenilgiye ugratılmasıyla verildi. Sömürgeci hükümet güçlerinin bu jandarma alayını göndermesi "Birinci Agrı Harekátı " şeklinde resmen tarihe geçti. "Ikinci Ağrı Harekáte" 8 Eylül 1930 tarihleri ile tarihin kayıtlarına geçti. Başkaldırıyı bastırma harekálarının ilki, Kürt güçlerinin Iran´a kaçmasıyla noktalandı; böylece, önemli bir çatışma yaşanmamış oldu. ancak hal üzerınde sindirme katliamları uygulandı. İkinci harekátta sömürgeci Türk ordu gücleri doğu Kurdistanın ( Iran ) sınırını tutmaya çaliştı. Çatışmalarda iki taraf da ağır kayıplar verdi fakat, bu kez de hükümet güçleri başarıya ulaşamadı. 1929´a gelindiğinde, 1927´de çikarılan ve bazı Kürt ailelerinin batıya göç ettirilmesini öngören İskán Kanunu ve aynı çerçevede planlanan Türk, Türkmen, Azeri unsurların bölgeye yerleştirilmesi planları, Ağrı bölgesinde huzursuzluğu artirmişti. 1927´de kurulan birleşik Kürt örgütü Xoybun bölgede güçlerinin Iran sınılarına çekilmesiyle sonuçlanması Kürtlerin moralini yükseltmiş ve toparlanmalarını hızlandırmış. Agrı, `Bagımsız Kürdistanın bir vilayeti ilan edilmiş ve baskaldırıyı destekleyen Xoybun ( Hoybun ) örgütü, Agrı Valiliği´ne ve çesitli kaymakamlıklara atamalar yapmıştı. 7 Eylül´de Sömürgeci Türk ordu güçlerinin topçu ateşi ve hava kuvvetlerinin desteğinde taarruza geçti. Kürt güçlerinin başında, Ibrahim Hesiké Telí, Xoybun ´un ( Hoybun ) askeri lideri İhsan Nuri Paşa ve Zilan Bey adıyla tanınan Hınıs Ermenilerinden Ardases Muradyan bulunuyordu. Kürt güçleri, açlık tehlikesi karşısında bir yarma harekátıyla Iran´a sığındılar. Önderlerinin bazılarının Iran´a kaçması, bazılarının ise Sömürgeci Türk ordu tarafından yakalanması üzerine, baskaldırı 14 Eylül 1930´da noktalanmış oldu.
Dersım isyanı:
______________
Yillar boyunca mayalanan Dersim başkaldırısı 21 Mart 1937´de patlak verdi. Dersim, uzun yıllar sömürgeci Osmanli ve TC devleti hükümetleri kantrol altına alamadığı bölgeydi. Bölgeye sömürgeci tahakküm amacıyla yapílan resmi girişimler 30´l yılların ortalarında hiz kazandı. Bu amaçla 1935´te Dersim´e özel kanun bile çıkartılmıştı. 1937 kışında Dersim, sömürgeci TC devletinin askeri birliklerce kusatma altına alındı ve bölgeye giriş çıkışlar denetlenmeye çalışıldı.
Buna tepki geçikmedi : 21 Mart gününün ilk saatlerinde, Dersim Erzincan yolu üzerindeki tahta köprü Demeran ve Haydaranlı aşiretlerinne mensup direnişcilerce yakılarak isyan başlatıldı. İsyan ilk aylarında Dersimliler sömürgeci askeri birliklere kayıplar verdirirken, sömürgeci ordu genelikle Elazığ´da bulunan ve pilotlarının arasında Barbar ve diktator M.Kemal´in Ermenı asıllı manevi kızı Sabiha Gökçen ın de bulunduğu hava kuvvetlerinin düzenlediği saldırılarla etkili olmaya çalıştı.
Bastırma harekátı boyunca aralarında Ankara´daki Cumhurbaskanlığı Muhafız Alayı nın da bulunduğu birçok askeri birlik üstünlüğü ele geçirdi. Birçok Kürt direnişçi esir düşerken, bir oğlu öldürülen ve diğer oğlu da yakalanan Seyid Rıza´nın da aralarında bulunduğu 58 kişinin yargılanmaları Elazığ´da alelacele yapıldı. Mahkeme 11 kisi hakkında idam cezası verdi. Bunlardan 4´ünün cezası, çok yaşli oldukları için 30 yıla indirildi. Seyid Rıza, Seyid Rıza ´nın oğlu Resik Hüseyin, Seyhan asireti reisi Seyit Hüsen, Yusufan asireti Kamerın oğlu Fındık, Demenan aşireti reisi Cebrail´in oğlu Hasan, Kureyşan aşiretinden Ulkiye oğlu Hasan, Mirza Ali´nin oğlu Ali hakkında verilen ve temyizi mümkün olmayan idam kararları 15 Kasım´da Elazığ´da infaz edildi. Başkaldırı binlerce insanın hunharca öldürülmesiyle bastırılmıştı ancak buna rağmen askeri harekát durdurulmadı. Ayaklanmadan kurtulanların bulunması için plánlar uygulanmaya konuldu. Bu arada yer yer direnişi sürdürenler ile sömürgeci ordu birlikleri arasında şiddetli çatışmalar yaşandı. 16 Eylül 1938´e kadar süren sömürgeci askeri harekát, ardında binlerce ölü ve sürgün bırakarak sona erdi.
________________________
Ankara hükümetine ilk baskaldırı Temmuz 1920´de Koçgiri´de patlak verdi. İsyan öncesinde hazırlık çalışmaları Alişan, Dersimli Alişer ve Baytar Nuri tarafında yürütüldü. Temmuz 1920´de Mısto ismili aşiret reisinin komutasındaki bazı birlikler Zara´nın Çulfa Ali karakolunu bastılar. Bu baskın sonrasında Sivas - Erzincan arası ile Kangal - Zara ve çezresi Kürt birliklerinin denetimine geçti. Sedan Asireti reisi Paşo Refahiye´yi elegeçirerek ederek fiilen yönetime el koydu ve hükümet konagina Kürt bayrağı çekti. Ankara hükümeti ise Ekim 1920´de isyanın genişlemesini engellemek amacıyla buraya `nasihat heyetleri´gönderdi. 15 Kasim´da Hozat´ta Alişan başkanlığında yapılan bir toplantıda hükümete muhtıra verildi. Ankara ise Sivas´a askeri yıgınak yapmaya başladı. Bu arada Koçgiri başkaldırısı yayıldi: Dersim, 1921 baharında bağımsızlığını ilan etmeye hazırlanıyordu. Ankara, Dersim´in çevresi ile irtibatını keserek ve buradan bazı kişileri Meclis´e davet ederek harekátı sınırlamaya çalıştı. Bu yöntemler sonuç vermedi ve sonuçta Mart 1921´de Türk ordu birlikleri vahşi katliamlarlan kğrtleri sindirme harekáti başlattı. Coğrafi yapının ve iklimin olumsuz etkisi nedeniyle, Ginyan aşireti reisi Murat Paşa´nın isyancı üç Kürt komutanı hile ile tutuklamasıyla bölündü. 24 Nisan 1921´de ise Koçgiri´deki birlikler çözülmeye başladı. Ordu, Koçgiri içlerine kadar girerek isyanı kanlı bir şekilde bastırdı ve ayaklanmanin lideri tutuklandı. Bu arada Koçgiri ayaklanması, aşiret reislerinin hegemonyasını aşan halkçi özellikleriyle tarihe geçti.
Şeyh Said ayaklanması :
____________________
Genç Ergani ilçesini Egil bucağına bağlı Piran köyünde 13 Subat 1925´te patlayan silahlar, Kürt tarihinin önemli başkaldırılarından birini haber veriyordu. Şeyh Said ayaklamnması olarak tarihe geçen bu ayaklanma, arandıkları ileri sürülen ve teslim edilmeleri istenen on kişinin Piran´a gelen Türk jandarmasına teslim edilmemesiyle patlak verdi. Çoğu araştırmacı, ayaklanmanın bu olay üzerine erken başladığında hemfikir. Bu ilk kıvılcımın ardında ayaklanma geniş bir alana yayıldı ve ilk üç hafta boyunca Şeyh Said kuvvetleri sömürgeci TC hükümeti kuvvetlerine karşi üstünlük sağladılar. Şeyh Said´e bağlı kuvvetler 17 Subat´ta Genç ilini merkez kazası olan Darahini´yi başarak vali ve diğer yetkilileri tutukladılar. Şeyh Said kısa sürede Genç, Maden, Siverek ve Ergani´yi ele geçirip Diyarbakír´a yürüdü. Bir başka grup da zanê Mehedê Qortî önderliğindeki direnişçiler Varto´yu alıp Muş´a yöneldi. Hükümet, 21 Subat´ta Kürt illerinde sıkı yönetim ilan etti. Ancak ordu birlikleri 23 Subat´ta ayaklanmacılar karşısında gerileyerek Diyarbakır´a çekildi. Bir gün sonra da Elazığ Kürt direnişçilerinin eline geçti. Ankara karışmıştı : Barbar olan diktator Mustafa Kemal, mart başında, Başbakan Fethi Bey´in (Okyar ) istifasını istedi. Hükümetin istifa etmesi üzerine, 3 Mart´ta başbakanlık görevi Kürd asılı olan hain, İsmet Paşa´ya ( Inönü ) verildi. 4 Mart´ta Meclis´ten güvenoyu alan hükümet, aynı gün Takrir-i Sükun Kanunu´nu çıkarttı. İlk yıl yürülükte kalmak üzere çıkartılan bu yasa hükümete olaganüstü hal yetkileri tanıyordu. Şeyh Said güçleri 7 Mart´ta Diaybakır´ı kuşattılar. Ancak kenti ele geçiremeden geri çekilmek zorunda kaldılar. Ayaklanma bölgesinde geniş çaplı asker yığınagı yapıldıkdan sonra, sömürgeci Türk ordu birlikleri 26 Mart´ta karadan ve havadan taarruzu başlattı. Artık üstünlük hükümet güçlerinin eline geçiyordu. Nisan ayı ortalarında Şeyh Said Varto yakınlarında, aralarında bulunan Kürd asıllı hain arkadaşlarının ihanetizle zenik düştü. Başkaldırının öteki önderlerinden Şeyh Serif de Palu´da teslim oldu. Şark İstiklal Mahkemesi´nin verdiği karar üzerine Şeyh Said 29 Haziran 1925´te hunharca idam edildi. Palu´da doğan Şeyh Said, Şeyh Septi´nin torunu ve Şeyh Mahmut´un ogluydu.
Ağrı başkaldırısı :
____________
1930´a kadar değisik şiddetlerde devan eden Ağrı başkaldırısının startı, 16 Mayıs 1926´da. Agrı civarına yönelen bir jandarma alayının yenilgiye ugratılmasıyla verildi. Sömürgeci hükümet güçlerinin bu jandarma alayını göndermesi "Birinci Agrı Harekátı " şeklinde resmen tarihe geçti. "Ikinci Ağrı Harekáte" 8 Eylül 1930 tarihleri ile tarihin kayıtlarına geçti. Başkaldırıyı bastırma harekálarının ilki, Kürt güçlerinin Iran´a kaçmasıyla noktalandı; böylece, önemli bir çatışma yaşanmamış oldu. ancak hal üzerınde sindirme katliamları uygulandı. İkinci harekátta sömürgeci Türk ordu gücleri doğu Kurdistanın ( Iran ) sınırını tutmaya çaliştı. Çatışmalarda iki taraf da ağır kayıplar verdi fakat, bu kez de hükümet güçleri başarıya ulaşamadı. 1929´a gelindiğinde, 1927´de çikarılan ve bazı Kürt ailelerinin batıya göç ettirilmesini öngören İskán Kanunu ve aynı çerçevede planlanan Türk, Türkmen, Azeri unsurların bölgeye yerleştirilmesi planları, Ağrı bölgesinde huzursuzluğu artirmişti. 1927´de kurulan birleşik Kürt örgütü Xoybun bölgede güçlerinin Iran sınılarına çekilmesiyle sonuçlanması Kürtlerin moralini yükseltmiş ve toparlanmalarını hızlandırmış. Agrı, `Bagımsız Kürdistanın bir vilayeti ilan edilmiş ve baskaldırıyı destekleyen Xoybun ( Hoybun ) örgütü, Agrı Valiliği´ne ve çesitli kaymakamlıklara atamalar yapmıştı. 7 Eylül´de Sömürgeci Türk ordu güçlerinin topçu ateşi ve hava kuvvetlerinin desteğinde taarruza geçti. Kürt güçlerinin başında, Ibrahim Hesiké Telí, Xoybun ´un ( Hoybun ) askeri lideri İhsan Nuri Paşa ve Zilan Bey adıyla tanınan Hınıs Ermenilerinden Ardases Muradyan bulunuyordu. Kürt güçleri, açlık tehlikesi karşısında bir yarma harekátıyla Iran´a sığındılar. Önderlerinin bazılarının Iran´a kaçması, bazılarının ise Sömürgeci Türk ordu tarafından yakalanması üzerine, baskaldırı 14 Eylül 1930´da noktalanmış oldu.
Dersım isyanı:
______________
Yillar boyunca mayalanan Dersim başkaldırısı 21 Mart 1937´de patlak verdi. Dersim, uzun yıllar sömürgeci Osmanli ve TC devleti hükümetleri kantrol altına alamadığı bölgeydi. Bölgeye sömürgeci tahakküm amacıyla yapílan resmi girişimler 30´l yılların ortalarında hiz kazandı. Bu amaçla 1935´te Dersim´e özel kanun bile çıkartılmıştı. 1937 kışında Dersim, sömürgeci TC devletinin askeri birliklerce kusatma altına alındı ve bölgeye giriş çıkışlar denetlenmeye çalışıldı.
Buna tepki geçikmedi : 21 Mart gününün ilk saatlerinde, Dersim Erzincan yolu üzerindeki tahta köprü Demeran ve Haydaranlı aşiretlerinne mensup direnişcilerce yakılarak isyan başlatıldı. İsyan ilk aylarında Dersimliler sömürgeci askeri birliklere kayıplar verdirirken, sömürgeci ordu genelikle Elazığ´da bulunan ve pilotlarının arasında Barbar ve diktator M.Kemal´in Ermenı asıllı manevi kızı Sabiha Gökçen ın de bulunduğu hava kuvvetlerinin düzenlediği saldırılarla etkili olmaya çalıştı.
Bastırma harekátı boyunca aralarında Ankara´daki Cumhurbaskanlığı Muhafız Alayı nın da bulunduğu birçok askeri birlik üstünlüğü ele geçirdi. Birçok Kürt direnişçi esir düşerken, bir oğlu öldürülen ve diğer oğlu da yakalanan Seyid Rıza´nın da aralarında bulunduğu 58 kişinin yargılanmaları Elazığ´da alelacele yapıldı. Mahkeme 11 kisi hakkında idam cezası verdi. Bunlardan 4´ünün cezası, çok yaşli oldukları için 30 yıla indirildi. Seyid Rıza, Seyid Rıza ´nın oğlu Resik Hüseyin, Seyhan asireti reisi Seyit Hüsen, Yusufan asireti Kamerın oğlu Fındık, Demenan aşireti reisi Cebrail´in oğlu Hasan, Kureyşan aşiretinden Ulkiye oğlu Hasan, Mirza Ali´nin oğlu Ali hakkında verilen ve temyizi mümkün olmayan idam kararları 15 Kasım´da Elazığ´da infaz edildi. Başkaldırı binlerce insanın hunharca öldürülmesiyle bastırılmıştı ancak buna rağmen askeri harekát durdurulmadı. Ayaklanmadan kurtulanların bulunması için plánlar uygulanmaya konuldu. Bu arada yer yer direnişi sürdürenler ile sömürgeci ordu birlikleri arasında şiddetli çatışmalar yaşandı. 16 Eylül 1938´e kadar süren sömürgeci askeri harekát, ardında binlerce ölü ve sürgün bırakarak sona erdi.
Geri: Düzene Karşı Kürt İsyanları...
Tarih Bilinci
20. YÜZYILDA KUZEY KÜRDISTAN’DA
ULUSAL MÜCADELELER
Kürt ulusal mücadelesinde 19. yüzyilda baslayan yangin 20. yüzyilin baslarinda Kuzey Kürdistan'in daglarinda alevlendi. Ekim Devrimi’nin estirdigi devrimci rüzgar, Kürt ulusal bilincinin alevlenmesine yol açti. Yüzyilin basinda patlak veren ulusal ayaklanmalar 1938'e dek devam etti. Osmanli- Rus savaslari, I. Emperyalist Paylasim Savasi’nda Kürdün payina imha, katliam, soykirim, talan, yagma, sürgün ve açlik düstü. Katletmekle bitiremediler. Bir katliamin acisi bitmeden, yaralari sarilmadan yenisi basladi. Zulmün ilahlari kana doymak bilmiyordu. "Sans Kürde yar" olmamisti. Yedi düvel cihanin efendileri Kürdü yok etmenin savas tamtamlarini çaliyordu. Bebelerin, genç kizlarin, ninelerin, dedelerin çigliklari daglarin kuytuluklarinda yankilaniyordu. Cihani alem sagirdi, duymuyordu! Görmüyordu, kördü! Yaslanacak bir dost omuz basi bulamadilar. Binlerce yildir kendilerine yar olan daglara sarildilar. Direnmek kaldi Kürde. Zulmün ilahlarina meydan okudular. Direndiler!
20. yüzyilda Kuzey Kürdistan merkezli ilk ayaklanma 1907'de Dersim'de patlak verdi. Kocan ve Ferhadan asiretlerinin isyani, Hozat'taki jandarmalarin silahlarinin alinmasi, Osmanli memurlarinin görevden alinip yerlerine Kürtlerin getirilmesi yolunda gelisti. Pertek ve Pülümür'ü ele geçiren isyancilar, yönlerini Elazig'a döndüler. Osmanli ordusu Erzincan'dan Diyarbakir'a kadar askeri güçlerini ayaklanmayi bastirmak üzere seferber etti. Munzur Daglari’ndaki çatismalar 1908'e kadar sürdü. Defalarca yenilen Osmanli komutani ayaklanma güçleriyle anlasarak Elazig'a çekildi.1909'da yapilan yeni bir Osmanli saldirisiyla ayaklanma etkisizlestirildi.
1912'de Hozat Valisi olan Sagir Oglu Sabit'i, Seyit Riza tanimadi. Neset Pasa komutasinda saldiriya geçen Osmanli ordusu basarisiz oldu. Esir alinan Osmanli komutani Boynu Kara Hidir'i, Seyit Riza affetti. Hozat Valisi Dersim'den çekildi.
1908'de, II. Mesrutiyet’in ilaniyla olusan görece serbestlik ortamindan Kürtler birçok dernek ve örgüt kurarak, gazete çikararak kendilerini ifade etme, örgütleme olanagi buldular. 1908'de Osmanli Kürt Ittihat ve Terakki Cemiyeti, 1912'de Kürt Heyvi Talebe Cemiyeti gibi örgütler kuruldu. Yurtsever Kürt aristokrat aydinlarinin öncülük ettigi bu cemiyetin ufku ekonomik kalkinma, egitim olanaklari, sosyal kültürel iyilesmelerle sinirliydi.
31 Ekim 1918'de imzalanan Mondros Mütarekesi ortami içerisinde 1918'de Kürdistan Teali Cemiyeti, 1918 Kürdistan Cemiyeti, 1919 Kürt Nesr-i Maarif Cemiyeti, 1919 Kürt Talebe Heyvi Cemiyeti, 1919 Kürt Kadinlar Teali Cemiyeti, 1919 Kürt Milli Firkasi gibi cemiyetler kurularak Jin, Kürdistan gibi gazeteler çikarildi. Kürt aydinlarinin ayri devlet hedefine yönelmesi, bagimsizlik fikrinin olusmasi bu süreçte gelisti. Mütareke döneminin en faal örgütü Kürdistan Teali Cemiyeti’dir. Istanbul'daki bu ulusal bilinçlenmeden etkilenen birçok Kürt yurtseveri Kürdistan'a dönerek faaliyetlere basladilar. Kürt aydinlarinda ulusal yurtseverlik ve bagimsizlik fikrinin gelismesinde 1917 Ekim Sosyalist Devrimi’nin olusturdugu siyasal konjonktürün önemli etkisi vardir.
M. Kemal ve Kemalist burjuvazi amacina ulasmak için Kürtlerin destegini almaya çalisti. Bu destege ihtiyaç duydugu oranda kardeslikten bahsetti. Koçgiri isyani ve Kemalist burjuvazinin bastirma yöntemi ve politikasi M. Kemal'in "kardesliginin" Kürt ulusu üzerinde katliamla, zulümle, asimilasyonla Türk burjuva politik egemenligini kurmak oldugunu açiga çikaran bir turnusol islevi gördü. Kemalist burjuvazinin Kürdistan'i politik olarak ilhak sürecini tamamladigi 1938'e kadar yasanan katliamlar ve asimilasyon politikasinin baslangiç noktasi Koçgiri oldu.
Daha 1919 yilinda Kemalist burjuvazi "Türkçü" karakterini açiga vurmaya basladi. Kürtler üzerinde yogun bir baski ve terör uygulanarak asiretler göçe zorlandi, birçok yurtsever sürgün yollarinda imha edildi. Baski ve yok saymaya ilk ciddi tepki Koçgiri’de yükseldi. Koçgiri, talepleri ve örgütlülügüyle dönemin en önemli Kürt isyani hareketiydi. Koçgiri halk hareketi, Alevi Türkmenler’in de direnise katilmasi, kadinlarin savasta milis olarak yer almasi, zengin çiftlik beylerinin mülklerine yönelmesi, posta arabalarinin, kent merkezlerindeki devlet mallarinin kamulastirilmasi, yoksul emekçi dinamiginin agir basmasi gibi birçok özgünlügü kendi içinde barindirmaktaydi. Kemalist burjuvazinin niteligini basindan beri kavrayan direnisçiler, Fransizlar’dan yardim istemeyi "sereflerine zül" saymislardi.
Direnisi, Kürt Teali Cemiyeti'nin Sivas ve Dersim yöresindeki üyeleri örgütlemislerdir. Fakat direnisin önderligi Kürt Teali Cemiyeti'nin merkezi degildir. Önderligi yerel Kürt önderleri yapmislardir. Dersimli asiretler direnisin örgütlenmesine katilsalar da kis sartlari dolayisiyla direnise esas güçlerini katamamislardir. Ovacik asiretlerinden 2500 kisilik bir birlik Aliser önderliginde karla kapli Munzur Daglari’ni lakenlerle asarak savasa katilmislardir. Koçgiri asiretleri beyinin oglu Alisan Bey ile Aliser ve Veteriner Nuri direnisin önderligini yaptilar. Sivas'ta Imrali ve çevresiyle Dersim'de Ovacik ve çevresi, Koçgiri isyaninin hazirlandigi iki merkez oldu. Silaha sarilma karari Kangal Ilçesi’ne bagli Yellice Nahiyesi’nde alindi. Toplantiya katilanlar, Diyarbakir, Van, Bitlis, Elazig, Dersim ve Koçgiri'yi kapsayan bagimsiz Kürdistan kurulmasi fikrinde birlesti. 1920 yili yaz aylarinda yerel olarak baslayan çatismalar Mart 1921'de ayaklanmaya dönüstü. Direnis güçleri ayaklanma için bahar sonunu beklerken 4 Mart'ta Topal Osman Çetesi’nin Imrali'ya saldirmasiyla ayaklanma basladi. Albay Halis'in kuvvetleri yenilgiye ugratilarak teslim alindi. Imrali merkezine Kürdistan bayragi çekildi. Kangal-Koçgiri-Divrigi-Zara-Refahiye-Kuruçay ve Kemah kazalarini isgal eden direnis güçleri, hava kosullarindan dolayi Dersim güçlerinin (Sadece Ovacik'ta 45 bin savasçi direnise katilmak için hazir bekliyordu) yardima gelememesiyle kusatmaya alindilar. Alisan Bey ve 32 Kürt ileri geleni tutsak edildi. Aliser ve Nuri güçleriyle Dersim'e çekildiler. Direnis yenilgiyle sonuçlandi.
20. YÜZYILDA KUZEY KÜRDISTAN’DA
ULUSAL MÜCADELELER
Kürt ulusal mücadelesinde 19. yüzyilda baslayan yangin 20. yüzyilin baslarinda Kuzey Kürdistan'in daglarinda alevlendi. Ekim Devrimi’nin estirdigi devrimci rüzgar, Kürt ulusal bilincinin alevlenmesine yol açti. Yüzyilin basinda patlak veren ulusal ayaklanmalar 1938'e dek devam etti. Osmanli- Rus savaslari, I. Emperyalist Paylasim Savasi’nda Kürdün payina imha, katliam, soykirim, talan, yagma, sürgün ve açlik düstü. Katletmekle bitiremediler. Bir katliamin acisi bitmeden, yaralari sarilmadan yenisi basladi. Zulmün ilahlari kana doymak bilmiyordu. "Sans Kürde yar" olmamisti. Yedi düvel cihanin efendileri Kürdü yok etmenin savas tamtamlarini çaliyordu. Bebelerin, genç kizlarin, ninelerin, dedelerin çigliklari daglarin kuytuluklarinda yankilaniyordu. Cihani alem sagirdi, duymuyordu! Görmüyordu, kördü! Yaslanacak bir dost omuz basi bulamadilar. Binlerce yildir kendilerine yar olan daglara sarildilar. Direnmek kaldi Kürde. Zulmün ilahlarina meydan okudular. Direndiler!
20. yüzyilda Kuzey Kürdistan merkezli ilk ayaklanma 1907'de Dersim'de patlak verdi. Kocan ve Ferhadan asiretlerinin isyani, Hozat'taki jandarmalarin silahlarinin alinmasi, Osmanli memurlarinin görevden alinip yerlerine Kürtlerin getirilmesi yolunda gelisti. Pertek ve Pülümür'ü ele geçiren isyancilar, yönlerini Elazig'a döndüler. Osmanli ordusu Erzincan'dan Diyarbakir'a kadar askeri güçlerini ayaklanmayi bastirmak üzere seferber etti. Munzur Daglari’ndaki çatismalar 1908'e kadar sürdü. Defalarca yenilen Osmanli komutani ayaklanma güçleriyle anlasarak Elazig'a çekildi.1909'da yapilan yeni bir Osmanli saldirisiyla ayaklanma etkisizlestirildi.
1912'de Hozat Valisi olan Sagir Oglu Sabit'i, Seyit Riza tanimadi. Neset Pasa komutasinda saldiriya geçen Osmanli ordusu basarisiz oldu. Esir alinan Osmanli komutani Boynu Kara Hidir'i, Seyit Riza affetti. Hozat Valisi Dersim'den çekildi.
1908'de, II. Mesrutiyet’in ilaniyla olusan görece serbestlik ortamindan Kürtler birçok dernek ve örgüt kurarak, gazete çikararak kendilerini ifade etme, örgütleme olanagi buldular. 1908'de Osmanli Kürt Ittihat ve Terakki Cemiyeti, 1912'de Kürt Heyvi Talebe Cemiyeti gibi örgütler kuruldu. Yurtsever Kürt aristokrat aydinlarinin öncülük ettigi bu cemiyetin ufku ekonomik kalkinma, egitim olanaklari, sosyal kültürel iyilesmelerle sinirliydi.
31 Ekim 1918'de imzalanan Mondros Mütarekesi ortami içerisinde 1918'de Kürdistan Teali Cemiyeti, 1918 Kürdistan Cemiyeti, 1919 Kürt Nesr-i Maarif Cemiyeti, 1919 Kürt Talebe Heyvi Cemiyeti, 1919 Kürt Kadinlar Teali Cemiyeti, 1919 Kürt Milli Firkasi gibi cemiyetler kurularak Jin, Kürdistan gibi gazeteler çikarildi. Kürt aydinlarinin ayri devlet hedefine yönelmesi, bagimsizlik fikrinin olusmasi bu süreçte gelisti. Mütareke döneminin en faal örgütü Kürdistan Teali Cemiyeti’dir. Istanbul'daki bu ulusal bilinçlenmeden etkilenen birçok Kürt yurtseveri Kürdistan'a dönerek faaliyetlere basladilar. Kürt aydinlarinda ulusal yurtseverlik ve bagimsizlik fikrinin gelismesinde 1917 Ekim Sosyalist Devrimi’nin olusturdugu siyasal konjonktürün önemli etkisi vardir.
M. Kemal ve Kemalist burjuvazi amacina ulasmak için Kürtlerin destegini almaya çalisti. Bu destege ihtiyaç duydugu oranda kardeslikten bahsetti. Koçgiri isyani ve Kemalist burjuvazinin bastirma yöntemi ve politikasi M. Kemal'in "kardesliginin" Kürt ulusu üzerinde katliamla, zulümle, asimilasyonla Türk burjuva politik egemenligini kurmak oldugunu açiga çikaran bir turnusol islevi gördü. Kemalist burjuvazinin Kürdistan'i politik olarak ilhak sürecini tamamladigi 1938'e kadar yasanan katliamlar ve asimilasyon politikasinin baslangiç noktasi Koçgiri oldu.
Daha 1919 yilinda Kemalist burjuvazi "Türkçü" karakterini açiga vurmaya basladi. Kürtler üzerinde yogun bir baski ve terör uygulanarak asiretler göçe zorlandi, birçok yurtsever sürgün yollarinda imha edildi. Baski ve yok saymaya ilk ciddi tepki Koçgiri’de yükseldi. Koçgiri, talepleri ve örgütlülügüyle dönemin en önemli Kürt isyani hareketiydi. Koçgiri halk hareketi, Alevi Türkmenler’in de direnise katilmasi, kadinlarin savasta milis olarak yer almasi, zengin çiftlik beylerinin mülklerine yönelmesi, posta arabalarinin, kent merkezlerindeki devlet mallarinin kamulastirilmasi, yoksul emekçi dinamiginin agir basmasi gibi birçok özgünlügü kendi içinde barindirmaktaydi. Kemalist burjuvazinin niteligini basindan beri kavrayan direnisçiler, Fransizlar’dan yardim istemeyi "sereflerine zül" saymislardi.
Direnisi, Kürt Teali Cemiyeti'nin Sivas ve Dersim yöresindeki üyeleri örgütlemislerdir. Fakat direnisin önderligi Kürt Teali Cemiyeti'nin merkezi degildir. Önderligi yerel Kürt önderleri yapmislardir. Dersimli asiretler direnisin örgütlenmesine katilsalar da kis sartlari dolayisiyla direnise esas güçlerini katamamislardir. Ovacik asiretlerinden 2500 kisilik bir birlik Aliser önderliginde karla kapli Munzur Daglari’ni lakenlerle asarak savasa katilmislardir. Koçgiri asiretleri beyinin oglu Alisan Bey ile Aliser ve Veteriner Nuri direnisin önderligini yaptilar. Sivas'ta Imrali ve çevresiyle Dersim'de Ovacik ve çevresi, Koçgiri isyaninin hazirlandigi iki merkez oldu. Silaha sarilma karari Kangal Ilçesi’ne bagli Yellice Nahiyesi’nde alindi. Toplantiya katilanlar, Diyarbakir, Van, Bitlis, Elazig, Dersim ve Koçgiri'yi kapsayan bagimsiz Kürdistan kurulmasi fikrinde birlesti. 1920 yili yaz aylarinda yerel olarak baslayan çatismalar Mart 1921'de ayaklanmaya dönüstü. Direnis güçleri ayaklanma için bahar sonunu beklerken 4 Mart'ta Topal Osman Çetesi’nin Imrali'ya saldirmasiyla ayaklanma basladi. Albay Halis'in kuvvetleri yenilgiye ugratilarak teslim alindi. Imrali merkezine Kürdistan bayragi çekildi. Kangal-Koçgiri-Divrigi-Zara-Refahiye-Kuruçay ve Kemah kazalarini isgal eden direnis güçleri, hava kosullarindan dolayi Dersim güçlerinin (Sadece Ovacik'ta 45 bin savasçi direnise katilmak için hazir bekliyordu) yardima gelememesiyle kusatmaya alindilar. Alisan Bey ve 32 Kürt ileri geleni tutsak edildi. Aliser ve Nuri güçleriyle Dersim'e çekildiler. Direnis yenilgiyle sonuçlandi.
Geri: Düzene Karşı Kürt İsyanları...
Koçgiri isyanini bastirmakla görevlendirilen Merkez Ordu Komutani Nurettin Pasa'nin "Türkiye'de Zo (Ermeniler) diyenleri temizledik. Lo diyenlerin köklerini de ben temizleyecegim" sözleri Kemalist burjuvazinin Kürt direnisi karsisindaki politikasini özetliyordu. M. Kemal, Alisan Bey’e ve Nuri'ye milletvekilligi teklif ederek direnisi satin almaya çalisti. Aldatma taktiginin basarili olamayacagini gören M. Kemal, katliamci yüzünü bütün çiplakligiyla açiga vurdu. M. Kemal, direnis hareketini kirmak için, Meço Aga, Diyap Aga, Ahmet Ramiz, Hasan Hayri, Dersimli Mustafa'yi Dersim Mebusu olarak tayin etti. Nurettin Pasa, Ginyan asiret reisi Murat Pasa'yi satin alarak Kürtlerin asil topugundan, feodal parçalanmisliktan yararlanarak güçleri böldü. Murat Pasa tuzaga düsürdügü Sayid Aziz'i Zalim ve kardesi Hüseyin çavus’u askerlere teslim etti. Zalim Çavus ve Hüseyin Çavus hemen yargilanarak idam edildiler. Nurettin Pasa komutasindaki Türk ordu birlikleri ve çete artigi Topal Osman güçleri katliama giristiler. Kürt çocuklarini atese atip yakmakta, genç kizlara tecavüzde, köy yakmada, dar agaci kurmakta , kiyicilikta bütün hünerlerini göstererek, katliamcilikta alçakça bir yarisa giristiler. Sivas'taki Harp Örfü Divani’nda (sikiyönetim mahkemesinde) 400 Koçgiri'li direnisçi yargilandi. Toplam 117 kisiye idam cezasi verildi. Dersim asiretlerinin yogun baskisi sonucu M. Kemal'in istegiyle, Aliser ve Nuri müstesna olmak üzere" diger Meclis, idam cezalarini affederek, Sivas Örfi Idare Divani’ni lagvetti.
Koçgiri isyaninin soykirimci yöntemlerle bastirilmasindan sonra Kürt ulusal hareketi 1925'e kadar uzanan bir suskunluga girdi. Görünüs, volkan sessizligiydi, alttan alta yeni ayaklanmalar mayalaniyor, direnis örgütleniyordu. Kuzey'de Koçgiri isyani sürerken G. Kürdistan'da Seyh Mahmut Berzenci önderligindeki isyan, D. Kürdistan'da ise Simko önderligindeki isyan devam ediyordu. 3 parçada da Kürtlerin isyani ve savasimi sürüyordu.
Türk devletinin 1924'te Kürt dilini yasaklayarak sürdürdügü saldirilara ve kendi otoritesini egemen kilma veya siyasi ilhaki tamamlama yönelimine Kürtler 14 yil içinde 20'ye yakin direnis ve ayaklanmayla cevap verdiler. Önderlerinin feodal kimligi, kimilerinin kuracaklari devlete dinsel bir rejim öngörmeleri ne denli gerçekse, amaçlarinin bir Kürt ulusal devleti kurmak oldugu ve hareketlerinin ulusal baskaldiri ve demokratik motif tasidigi da o denli gerçektir.
1922 yilinda Erzurum'da, Albay Halit, Yusuf Ziya, Doktor Fuat gibi 1925 ayaklanmasinin politik önderleri tarafindan Kürdistan Istiklal Cemiyeti (Azadi) kuruldu. Kürdistan'in birçok sehrinde subeler kurarak, örgütlenmeye basladi. 3-4 Eylül 1924'te Yüzbasi Ihsan, 3 tegmen ve 350 asker birliklerinden firar edip daglara çekilerek Beytüssebap isyanini baslattilar. Isyan kisa sürede yenildi, Ihsan Nuri ve arkadaslari Suriye'ye geçti. Azadi'nin önde gelen isimleri tutuklandi, Seyh Sait komitenin basina geçti.
Şeyh Sait Ayaklanması :
_______________________
"Iste; tesbihi atiyorum ve tüfegi aliyorum! Varligim ve çocuklarim sizinkilerden daha fazla; halkimin haklari yolunda hepsini feda ediyorum." (Seyh Sait)
Ayaklanma bastirildiktan sonra yüzlerce köy uçaklarla bombalandi. Daragaçlariyla, katliamlarla, tam bir soykirimla çocuklar, yaslilar, kadinlar öldürüldü. Kürdistan alevler içerisinde birakilarak kan gölüne çevrildi. Ayaklanmayi daha patlamadan fark eden Kemalist burjuvazi, 1924'te Albay Halit, Yusuf Ziya gibi birçok Azadi kurucusu önderini tutukladi. 4 Mart 1925'te çikarilan Takrir-i Sükun Kanunu’yla (sessizlik önergesi) isyan mintikasinda ve Ankara'da birer Istiklal Mahkemesi kuruldu. Ayaklanma bölgesindeki Istiklal Mahkemesi'ne, verdigi idam kararlarini derhal uygulama yetkisi verildi. Sark Istiklal Mahkemesi 14 Nisan'da fiilen göreve basladi. 17 Nisan'da Seyh Eyüp ve Doktor Fuat, 27 Mayis'ta Seyid Abdülkadir ve arkadaslari idam edildi. Seyh Sait ve seksen arkadasinin davasina 26 Mayis 1925'te baslandi. Direnis önderleri savunmalarinda Kürdistan'in özgürlügünü savundular. Dava 28 Haziran günü sonuçlandi. Mahkeme, basta Seyh Sait olmak üzere 48 direnisçiyi idama mahküm etti. Ayni gece sabaha karsi Diyarbakir Adliye Savciligi'nda idam edildiler. Daragacina onurla çikan pek çok direnisçinin son sözü "Biji Kürdistan" oldu.
Koçgiri isyaninin soykirimci yöntemlerle bastirilmasindan sonra Kürt ulusal hareketi 1925'e kadar uzanan bir suskunluga girdi. Görünüs, volkan sessizligiydi, alttan alta yeni ayaklanmalar mayalaniyor, direnis örgütleniyordu. Kuzey'de Koçgiri isyani sürerken G. Kürdistan'da Seyh Mahmut Berzenci önderligindeki isyan, D. Kürdistan'da ise Simko önderligindeki isyan devam ediyordu. 3 parçada da Kürtlerin isyani ve savasimi sürüyordu.
Türk devletinin 1924'te Kürt dilini yasaklayarak sürdürdügü saldirilara ve kendi otoritesini egemen kilma veya siyasi ilhaki tamamlama yönelimine Kürtler 14 yil içinde 20'ye yakin direnis ve ayaklanmayla cevap verdiler. Önderlerinin feodal kimligi, kimilerinin kuracaklari devlete dinsel bir rejim öngörmeleri ne denli gerçekse, amaçlarinin bir Kürt ulusal devleti kurmak oldugu ve hareketlerinin ulusal baskaldiri ve demokratik motif tasidigi da o denli gerçektir.
1922 yilinda Erzurum'da, Albay Halit, Yusuf Ziya, Doktor Fuat gibi 1925 ayaklanmasinin politik önderleri tarafindan Kürdistan Istiklal Cemiyeti (Azadi) kuruldu. Kürdistan'in birçok sehrinde subeler kurarak, örgütlenmeye basladi. 3-4 Eylül 1924'te Yüzbasi Ihsan, 3 tegmen ve 350 asker birliklerinden firar edip daglara çekilerek Beytüssebap isyanini baslattilar. Isyan kisa sürede yenildi, Ihsan Nuri ve arkadaslari Suriye'ye geçti. Azadi'nin önde gelen isimleri tutuklandi, Seyh Sait komitenin basina geçti.
Şeyh Sait Ayaklanması :
_______________________
"Iste; tesbihi atiyorum ve tüfegi aliyorum! Varligim ve çocuklarim sizinkilerden daha fazla; halkimin haklari yolunda hepsini feda ediyorum." (Seyh Sait)
Ayaklanma bastirildiktan sonra yüzlerce köy uçaklarla bombalandi. Daragaçlariyla, katliamlarla, tam bir soykirimla çocuklar, yaslilar, kadinlar öldürüldü. Kürdistan alevler içerisinde birakilarak kan gölüne çevrildi. Ayaklanmayi daha patlamadan fark eden Kemalist burjuvazi, 1924'te Albay Halit, Yusuf Ziya gibi birçok Azadi kurucusu önderini tutukladi. 4 Mart 1925'te çikarilan Takrir-i Sükun Kanunu’yla (sessizlik önergesi) isyan mintikasinda ve Ankara'da birer Istiklal Mahkemesi kuruldu. Ayaklanma bölgesindeki Istiklal Mahkemesi'ne, verdigi idam kararlarini derhal uygulama yetkisi verildi. Sark Istiklal Mahkemesi 14 Nisan'da fiilen göreve basladi. 17 Nisan'da Seyh Eyüp ve Doktor Fuat, 27 Mayis'ta Seyid Abdülkadir ve arkadaslari idam edildi. Seyh Sait ve seksen arkadasinin davasina 26 Mayis 1925'te baslandi. Direnis önderleri savunmalarinda Kürdistan'in özgürlügünü savundular. Dava 28 Haziran günü sonuçlandi. Mahkeme, basta Seyh Sait olmak üzere 48 direnisçiyi idama mahküm etti. Ayni gece sabaha karsi Diyarbakir Adliye Savciligi'nda idam edildiler. Daragacina onurla çikan pek çok direnisçinin son sözü "Biji Kürdistan" oldu.
Similar topics
» Kürt Açılımı Üzerine ve TRT Şeş
» Çocuk Haklarından Kürt Çocuklarının Payına Düşenler
» Kürt Sorununda “Post” Anlaşma Dönemi - Alper Birdal
» Çocuk Haklarından Kürt Çocuklarının Payına Düşenler
» Kürt Sorununda “Post” Anlaşma Dönemi - Alper Birdal
Yolumuz Devrim Aşkımız Devrim | DevrimForum | :: ..::Tartışma Platformu::.. :: Etnik & Dinsel Kimlik Sorunu
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz